1 KAPAK KONUSU ren ticari binaların sayısı çok olmasa da, karıştırılmış teknolojiler giderek yaygınlaşıyor. Hırsız alarm dedektörlerine ilave olarak, bazı yangın alarmı üreticileri de kablosuz teknoloji sunuyor. Geçici Kurulumlar İnşaat alanları ve saldırı alarmlarına yönelik alarm sistemleri de kablosuz teknolojinin akın ettiği diğer pazar segmentleridir ki böyle olması da boşuna değildir. Kablosuz teknoloji; çalışma alanlarındaki alarm sistemleri, makineler, inşaat alanları ya da benzer uygulamalarda kurulu olan sistemler çerçevesinde kullanılıyor. Birkaç aylığına bir alanda kullanılan sonra da başka bir yere taşınan birkaç barakanın ya da bir kereste imalathanesindeki makinelerin korunması söz konusu olabilir ki bu durumda kablosuz dedektörler GSM ya da radyo bağlantısı aracığıyla ya da acil durumlarda tehlikeli makinelere yakın çalışan insanların kişisel olarak durdurulması ve korunması için kullanılan operatör alarmları aracılığıyla alarm aktarım sistemine bağlanır. Tabii ki bu uygulama saldırı alarmları ile yakından bağlantılıdır ve günümüzde bu uygulamada da kablosuz teknoloji genel olarak kabul görüyor. Hala birçok yerde, geleneksel masa altı alarm düğmeleri kullanılsa da; yüksek riskli ortamlarda, personelin hareket etmesi gerektiğinde, genellikle taşınabilir saldırı alarmları talep ediliyor. Kablosuz Teknoloji Tartışması Birçok alarm kurulumcusu, kablosuz alarm sistemlerine dair ciddi şüpheler taşıyordu çünkü çoğu tesisatçının, kablolu sistemlerde kablo döşemek konusunda geniş tecrübeleri olmasına rağmen radyo temelli sistemlerin nasıl çalıştığı ve nasıl dizayn edildiği konusunda çok az bilgileri vardı. İşte bu yüzden, teknoloji için belirlenmiş bir eşik vardı. Bazı kurulumcular kablosuz sisteme tümüyle karşıyken, diğerleri bunu kabullendi ve kablosuz sistemi bir tamamlayıcı olarak satmaya başlad ı lar. Kaliteye Dikkat! Tüm yeni teknik cihazlarda olduğu gibi, dedektörlerin ve teçhizatın kalitesi olIYANGIN ve GÜVENLİK SAYI 100 94 Geçmişte, analog sinyallerin pozitif parazit yaratması ve böylece bütün sinyallerin gücünü üst üste eklemesi oldukça sık rastlanan bir durumdu, ki bu da talihsiz koşullar altında alarm alıcısının aktive olması ve yanlış alarm vermesi anlamına geliyordu. dukça değişken. Sınırlı teknik tecrübeye bağlı olarak, bazı kurulumcular bilhassa Çin ve Güneydoğu Asya'dan kendi başlarına ucuz sistemler ithal etmeyi tercih etmişlerdir. Bu da pazarın, radyo teknolojilerinin kalitesi açısından oldukça çeşitlilik gösteren farklı kablosuz markalarca istila edilmesine yol açmıştır. Bu nedenle dikkatli olmak gerekiyor. Sese aşırı duyarlı kablosuz bir dedektör yanlış alarmlar oluşturursa, kısa zamanda kötü bir tercih olduğu ortaya çıkar ve netice olarak da değiştirilmesi gerekir. İlk Jenerasyon İlk jenerasyon nasıl çalışır? Başlangıcından itibaren, gelişimi birçok evreden geçmiştir. İlk jenerasyon alarm sistemleri, sinyallerin verici ve alıcı arasında düzmetinlerle gönderildiği çok basit, analog radyo sistemleri çerçevesinde dizayn edildi. Bu nedenle haberleşme, bazı insanların "bağır ve püskürt" dediği prensibe göre şifrelenmemekte ve çalışmamaktaydı. Başka bir deyişle alıcı ve verici arasında geri bildirim bulunmuyordu. Radyo bağlantıları ile herhangi bir onay göndermek ya da bağlantıları denetlemek ve dedektörün gerçekten çalıştığını doğrulamak mümkün değildi. Bazı durumlarda ünite, mesajın geçtiğini garantilemek için kısa silsilelerle bir alarm bildirimi gönderecek şekilde dizayn edilmişti. Tabii ki bir zaman sonra insanlar, bunun pek de iyi bir çözüm olmad ığını fark ettiler. Çünkü tesisattaki eksiklikleri ortaya çıkarmak mümkün değildi ve geçici gürültü, uygun bir parazit korumasının olmamasından dolayı kolaylıkla sistemi çalışmaz hale getirebilirdi. İkinci Jenerasyon Tüm bunlar, alıcı ya da vericiye saatin ilave edildiği ve düzenli aralıklarla kısa test atışlarının gönderildiği ikinci jenerasyon sistemlerin gelişmesine öncülük etti. Sistem önceden belirlenmiş aralıklarla, örneğin günde bir ya da yarım saatte bir kez bu test atışlarını beklemeye programlanarak hata ve sabotaja karşı basit bir koruma sistemi geliştirildi. Test atışı gelmezse sistem alarm veriyordu ancak sinyaller hala, düz metinler halinde veya basit mevcut şifreler halinde gönderiliyordu. Üçüncü Jenerasyon Tüm bu kusurların üstesinden gelebilmek için bazı imalatçılar, kablosuz alarm sistemlerinde üçüncü jenerasyonu geliştirdiler. Bunlar bu yüzyılın başında piyasaya sürüldü. Böylece birdenbire, pasif kabulden tam yetkili veri iletişimine adım atıldı. Alıcılar gibi vericiler de veri alma ve gönderme olanağ ı na sahip radyo modemleri olarak kurulmuşlardı. Bu, bağlantı üzerinden onay alarmını gönderme, gelişkin fonksiyon testlerinin yapımı ve hatta çok gelişkin alarm dedektörlerinin yazılımlarını doğrudan bağlantı üzerinden güncelleme imkanını doğurdu. Muntazam test sinyallerine güvenmek yerine bu sistemlerde, alarm bağlantısı her iki tarafta da açık bulunuyor. Verilen alarm, kontrolör bir onayla cevap verene kadar tekrar ediliyor. Bu teknoloji ayrıca bağlantın ın çok kolay bir şekilde şifrelenmesine de olanak tanıyor. Üçüncü jenerasyon kablosuz alarm sistemlerinin en büyük dezavantajı ise muhtemelen fiyatlarıdır. Birinci jenerasyonun basit verici ve pasif alıcısıyla mukayese edildiğinde, radyo modemli üçüncü jenerasyon sistemine dayalı kurulum neredeyse üç kat daha pahalıdır. A.B.D. ve Avrupa Hakimiyeti Günümüzde satılan birçok kablosuz alarm sistemi, pasif alıcılı basit sistemlerin yay-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=