iş GÜVENLiĞi - RÖPORTAJ1 İş Güvenliği İş Adamları Derneği Başkanı Erdoğan Evran, İş Sağlığı ve Güvenliği Sektörünün Gelişimini Değerlendiriyor 1999 yılında kurulan İş Güvenliği İş Adamları Derneği (ISGIAD). iş güvenliği alanında her tiirlii gelişmeyi takip etmek. gelişmeleri ve yenilikleri gerek üyeleri gerekse sektör ilgilileri ile paylaşmak amacıyla çalışmalarını siirdiiriiyoı: "Özellikle Avrupa Birliği uyum çalışmaları ile beraber ülkemizde riski önleme ve olma olasılığını ortadan kaldırma bilincinin yaygınlaşmasına çalışılıyoı: Ülkemizde yavaş yavaş gerçekleşen bir kabuk değişimi söz konusu . .. " diyen ISGİAD Başkanı Erdoğan Evran, gerçekleştirdiğimiz söyleşi ile, ülkemizde "güvenlik kiiltiirii" oluşması için dernek olarak gerçekleştirdikleri çalışmaların yaııı sıra iş sağlığı ve güvenliği konusunda iilkemizin mevcut durumunu ve geleceğini değerlendirdi. � iş sağlığı ve güvenliği açısından Türkiye'nin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemiz iş sağlığı ve güvenliği bakımından iki ucu yaşıyor. Bu alana gönül veren ve uygulaması adına elinden geleni yapan çok sayıda kişi ve kuruluşlar olduğu, ama bunun yanı sıra henüz uygulamaların oturmadığı, iş sağlığı ve güvenliği konularının daha üstünkörü uygulandığı ve hatta ne yazık ki bilinmediği de gözlemleniyor. Bu boşluktan dolayı ülkemizde, bu alanda kulaktan dolma bilgiler, gerçek uzman görüşleri ve ayrıca deneyimin getirdiği el yordamıyla doğruyu bulma çabaları bir arada gözlemleniyor. Eğitimler düzenleniyor, kişiler araştırıyor fakat alan çok geniş ve uzmanlık gerektiren bir alan olduğundan bazen yetersiz kalınıyor. Ğzellikle Avrupa Birliği uyum çalışmaları ile beraber ülkemizde riski önleme, olma olasılığını ortadan kaldırma bilincinin yaygınlaşmasına çalışılıyor. Ülkemizde yavaş yavaş gerçekleşen bir kabuk değişimi söz konusu. . . Dediğim gibi, iki uç var: Bir tanesi alana ve mevzuata hakim; uygulamalara özenli. . . Diğer grup ise tüm bunlardan yeni yeni haberdar oluyor. Deneyim, uyum çalışmaları ile birlikte araştırma yapmanın gerekliliğini de ortaya koyuyor. Eski bildiklerimize yenilerini ekleyemiyorsak, yine alanın hakkını veremeyen gruba dahil oluyoruz. ı@il Türkiye'de kaybedilen iş günü sayısı neden fazla? Bu konuda bize istatiksel bilgiler verebilir misiniz? Ülkemizde ne yazık ki iş sağlığı ve güvenliği konusu olması gereken yerde değil. Bahsettiğiniz kaybın nedeni de bu. . . Henüz biz tüm bu eğitimlerin, yasaların, uygulamaların, seminerlerin "insan ha� yatı" adına olduğunu çok fazla sindirmiş değiliz. Kendi adımıza eğitim alıyoruz Erdoğaıı Evrıııı ama o eğitimi pratiğe geçirirken insan hayatı adına çabaladığımızı bazen hatırımızda tutamayabiliyoruz. Yasaları uygulamaya geçirirken, bazen geçirmemiz gerektiği için yapıyoruz bunu, nedenini çok da araştırmıyoruz. Oysa önce tehlikeleri belirleyip, riski ortadan kaldırıp daha sonra da eğer riski ortadan kaldıramıyorsak ve gerekiyorsa bireyi koruyacak donanım verip, takibini yapmalıyız. Bunu düzenli yapan kuruşluları can-ı gönülden tebrik ediyorum ve ne yazık ki bu anlayışı uygulamaya geçirmeyen çok kuruluş da bulunmakta . . . Dolayısıyla ortamda maruziyet değerlerinin çok üstünde kirletici bulunduğu takdirde bireyde meslek hastalığı baş gösteriyor. iş kazalarının tek nedeni çalışanın dikkatsizliği değildir. Birçok etken bizi bu acı durumla karşı karşıya getirebilir. Size daha acı bir gerçeği söyleyeyim; verdiğim rakamlar Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SSK kurumuna bildirilen rakamYANGIN ve GÜVENLİK SAYI 1051 123
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=