ITULUMBACI Ormanı Sevmek ve Korumak Prof Dr. Abdııralııııaıı Kılıç İTÜ Makina Fakültesi Soıı aylarda ormaıı yaııgıııı lıaberi izlemediğimiz giiıı olıııııyor. Marıııaris'teıı sonra Bodrum 'mı yeşillik/eri de yok oldu. Yaııaıı ormanlarımızla birlikte iilkemhiıı değerleri ve geleceği de yanıyor. Sadece ağaçlarm yaııışı ile sıııırlı kalmıyor, ekolojik deııgeler alt iist oluyor, turizm cazibesini kaybediyor veflora yapısı erozyona uğruyor. Yıllarııı biriktirdiği değerler birkaç saat içiııde yok olııp gidiyor. Yaprakları rüzgarla şarkı söylerkeıı alımda diıı/eııdiğiıııh;, ürettiği oksijenle hayat bulduğumuz ağaçlar; kiiçiik ilııııaller, lıatfllar, /ıatta art niyet veya basit çıkarlar ıığrıına yok olııp gidiyor.·-------~ 8 IYANGIN ve GÜVENLİK SAYI 108 Ağaçlar yanmaya başlayınca, huzur veren bir melodiyi çağrıştıran yapraklarının sesi, bir ağıta dönüşür. Orman yangınları çok acıklıdır. Kuşların ötüşleri, canlıların kaçışları hüzün vericidir. Yanan bir ormanda gözlerinizi kapattığınızda, ağaçların feryatları duyulur, ağıtları içinizi yakar. Çıkardıkları seslerle, belki de vurdum duymazvarlığa bak" diyor. Faruk Nafız Çamlıbel ise "Ben bu rengi taşırım her zaman can köşemde. Yeşilde ne arar da bulamaz insan oğlu? Yeşil bu. .. Varlık dolu, gök dolu, umman dolu" diyerek yeşille özdeşleştirdiği ormanda, her şeyi bulduğunu dile getiriyor ama bizlere ağaç sevgisi yerine, büyük hünermiş gibi "Baltalar elimizde, lığımıza isyan ederler. uzun ip belimizde, biz gideriz ormana" şarkılarıyla ağaçların talanı öğretilmiş. Küçükken yeEvliya Çelebi Seyahatnamesi'nde, Ege'den yo- terince ağaç sevgisi aşılanmadığı için kesmişiz, la çıkan bir sincabın daldan dala atlayarak yakmışız, talan etmişiz, yok etmişiz. Doğu Anadolu'ya gidebildiğini yazıyor. Timur ordularını Ankara'nın ormanlarına saklamış ve Orman, sevgiyle büyür ve sevgiyle korunabilir. Osmanlılar bunu fark edememiş. Fatih Sultan Şüphesiz ki bu sevgiye sahip insanlar içinde Mehmet "Bir ağaç kesenin elini (veya boğazını) Atatürk'ün yeri ayrıdır. Atatürk, "Ağaçsız orman keserim" demiş. Atatürk ise "Ağaç, çiçek ve ve ağaçsız toprak vatan değildir. Eğer vatan yeşill ik medeniyet demektir" diyor. denen şey kupkuru dallardan, taşlardan, ekilmemiş alanlardan, çıplak ovalardan, kentler- "Ağaç, yavrularımızın beşiği, kapımızın eşiği ve den, köylerden oluşmuş olsaydı onun zindandan aşımızın kaşığıdır" diyen atasözümüz ağacın hiçbir farkı olmazdı" diyor. insanlara ağaç sevönemini ne kadar güzel anlatmaktadır. Aşık gisi aşılanmadığı sürece önlemler yetersiz kalır. Veysel, "Gemi olur, suda yüzer; uçak olur, gökte Bir çınarın bir dalının kesilmemesi için köşkün yer gezer; kalem, kôğıt neler yazar, ormandaki değiştirildiğini bilmeyenler var mı bilmiyorum?
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=