ITULUMBACI Ne oldu?" diye sordu. Kimse iğde ağacını bilmiyordu. Atatürk'ün biraz önceki neşesi kalmamıştı. Yol boyunca hep iğde ağacını aradı. "İğde, yaşlanmış ve çelimsiz bir ağaçtı. Fakat yaşıyordu. Baharda güzel kokular veriyordu" diye sızlandı. yaslanarak güçlükle karşı tarafa geçmektedir. Bahçenin bakıcısı "Emrederseniz hemen keseyim, efendim" der. Atatürk bahçıvanın yüzüne bakar, "Sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin?" der ve ağacı kestirmez. Atatürk bir gün, İstanbul'un eski vali ve belediye başkanlarından Muhittin Üstündağ ve Afet İnan'la birlikte boğazda bir motor gezisinde Salacak önlerinden geçerken; "Bu güzel yerleri ağaçlarla bir kat daha güzelleştirmek için İstanbul Belediye Başkanı olmak istiyorum" diyerek Valinin Hasan Rıza Soyak, Atatürk'le ilgili anılarını Afet İnan, "Hatıralar ve Belgeler" adlı kita- ağaçlandırma yapmasını imalı bir şeklikaleme aldığında, "Evet, ben de hatırlı- bında; "Mustafa Kemal, bir sahil çocuğu de ifade eder. yorum; bu iğde ağacının, sökülüp atıl- olduğu için denizi çok severdi. Fakat son ması ona çok dokunmuştu; ağacın, yerine daha güzeli dikilmek üzere kesilmiş olması gerçeği bile onu teselli edememişti. Bu acıklı olayı uzun zaman unutamadı ... Her sözü edildikçe hayıflanır, yapanlara karşı kırgınlığını belirtirdi" diye yazmaktadır. Çankaya'da bahçedeki ağaçlar büyür ve QOk yaşlı bir ağaç Atatürk'ün geçeceği yolu kapatır. Ağacın .bir yanı havuz, bir ,yanı , aık bir yokuştur. Atatür_k ağaca IYANGIN ve GÜVENLİK SAYI 108 10 hastalık günlerinde hasret çektiği yer, bir Atatürk; ağaç sevgisi ve yeşile olan tutkuçam ormanlığı olmuştur. 'Bana memle- sunu şu sözlerle ifade eder. "Ağaç, çiçek ketimizin ormanlık güzel yerlerinden ta- ve yeşillik medeniyet demektir. Yeşil görnıdıklarını anlat. Arzum, yeşillik ve ağaçlık meyen gözler renk zevkinden mahrumve de yaz kış yeşil duran ağaçlar ara- dur. Burasını öyle ağaçlandırınız ki kör insında olmaktır' diyen sesi hala kulaklarım- san bile yeşillikler arasında olduğunu fark da akisler yapıyor" diye yazmaktadır. Ken- etsin. Son arzum yeşillik ve ağaçtı r. Fakat di adını taşıyan Atatürk Bulvarı'na çam fi- yaz ve kış yeşil olan ağaçlar arasında oldonları dikildiği vakit pek sevinmiş, "Bunlar maktır. Son arzum, vasiyetim gerek ziraat tutarsa, Ankara'nın yaz kış yeşil duracak ve gerek memleketin servet ve sıhhat-i bir tabiat zenginliği olacak" demiştir. umumiyesi noktayı nazarından ehemiyet-i muhakkak olan ormanlarımızı da asrı tedavi ile üst seviyede bulundurmak, temsil etmek ve azamı ifade ile temin etmek esas düsturlarımızdan biridir." Atatürk Söğütözü'nde dinlenmeyi severmiş: Bir gün sohbet sırasında, 'Ah, şurada bir kulübem olsa ama kulübe yapılırken buradaki ağaçlar ne olacak?" diye söylenmiş. Etrafında bulunanlar "'Aman Paşam, bunlar söğüt ağacı, o gönülsüz ağaçtır, söker başka yere dikeriz, mutlaka tutar" demişler. Atatürk bir an düşünmüş, sonra: 'Buradaki ağaçları kendi ellerimle sökeceğim, kendi ellerimle dikeceğim, tuttuk-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=