1 iş GÜVENLiĞi İlaca Dirençli Organizmalar Antimikrobik unsurlar bulaşıcı hastalık tehdidini azaltmıştır. Ancak, esas olarak antibiyotiklerin aşırı veya yanlış kullanımı sonucunda antimikrobik dirençli organizmaların ortaya çıkması ve dünyanın her yerine yayılması bu başarıyı riske atmıştır. Metisiline dirençli stafilokok aureus ve yaygın ilaç dirençli tüberküloz gibi organizmaların ortaya çıkmasından dolayı sağl ık personeli risk altındadır. Dirençli organizmalar ayrıca hayvanlarla temas hal inde olan çalışanlar için de risk ol uşturmaktadır. Bu açıdan ilaç dirençli organizmalar ciddi enfeksiyonlara ve tedavide başarısızlıkların artmasına sebep olmaktadır. Zayıf Risk Değerlendirmesi Zayıf risk değerlendirmesi araştırmada teşhis edilen ikinci en önemli konudur. 2000/ 54/EC(3) Direktifinde geçen biyolojik risklerin değerlendirilmesi yükümlülüğüne rağmen, biyolojik tehlikelerle ilgili bilgiler gelişmemiştir. Uygulamada biyolojik risklerin uygun bir şekilde değerlendirilmesi zordur. Biyolojik ajanlara maruz kalmanın ölçülmesi ve değerlendirilmesi için daha iyi metotlar ve yerleşik doz-etki ilişkilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca çalışanlara aktarılan bilgi yetersizliği de -işçilere yeterl i iş güvenliği eğitiminin verilmemesi belirlenen hususlardandır. Atık Arıtımı Atık arıtma gibi yeni endüstri dallarında yeni ve karmaşık maruz kalma durumları bulunmuştur. Atık arıtma endüstrisi giderek daha fazla sayıda işçi çalıştırmaktadır. Ancak, atık yönetmelikleri temel ol arak çevresel amaçlarla geliştirildiği için iş güvenliği konularına yeterince eğilememektedir. işçilerde görülen başlıca sağlık problemleri uçucu organik bileşikler dışında küf ve endotoksinler de dahil hava yoluyla taşıIYANGI N ve GÜVENLİK SAYI 111 96 6 Q) .g ;Ô) .Q 5 ç Q) o 14, 51 1 1 1 ğ ;g' � 4 4 ,06 13, 97 13, 9 7 İ'H 13, 92 3,89 3 , 81 3,81 r, 11 o 't:: o 3 C Q) "' g � 5 O. C 'O 2 ll? -�5 .- Jg>� o ��ı��-le i § § 'g' � � ı e ı .i!! � "'� ·l'! ıi c ·= � o �:§' "' �� co · N ı:: u x ..9? fıl "' � c;;lı�9,'. [? ' � &g - � o 8 "' Ü' .52 t 0 C � S c g iJ � g § .8 - Q C Ö. i5 i,'.; \Z. .c. ! <D ? -� "' 1:i .i!! 9,'. İ 1 �ıg � = 1 ·fü � : e ·v,�- §� �*;ğ> <D �� 11 � ;; i " 32 9,'. >-;- s < g� 2 � � - i!? � <D � i!! = fü > § �� g 1 ;\\! i!? -� ı g O> %ı 1 � "' 32 Araştırmada belirlenen ortaya çıkmakta olan en önemli 1 O biyolojik risk nan çok çeşitli mikroorganizmalar içeren biyo-aerosol lerden kaynaklanmaktadır. Kaydedilen sağlık etkileri arasında üst solunum yolları enflamasyonu ve akciğer hastalıkları, organik toz toksik sendromu, gastrointestinal problemler, alerjik reaksiyonlar, cilt hastal ıkları ve gözlerde tahriş ve muköz çeper i oluşumu gösterilebil ir. Medikal atık ve kalıntıların işlenmesi hepatit ve insan bağışıklık eksikliği v i rüsü (HIV) gibi diğer enfeksiyonlara da sebep olabilmektedir. Hava Kalitesi Benzer maruz kalmalar hizmet sektörüyle birlikte gelişen ofis gibi geleneksel işyerlerinde de meydana gelmektedir. Örneğin hava yoluyla taşınan küfler her zaman her yerde bulunan kapalı mekan maddeleridir. Küfe maruz kalmak astıma, üst solunum yolu hastalıklarına, baş ağrılarına, grip benzeri semptomlara, enfeksiyonlara, alerjik hastalıklara ve burun, boğaz, cilt ve gözlerde tahrişe sebep olabilmekte ve hasta bina sendromuna katkıda bul unabilmektedir. ı 00 binin üzerinde küf cinsi saptanmışhr ancak dünya genelinde 1.500.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Hava yoluyla taşınan küfler ayrıca atık ve pis su arıtma tesislerinde, pamukfabrikalarında ve tarım sektöründe de bulunmaktadır. Su ve havalandırma sistemlerinin bakımının yeterince yapılmaması da biyolojik ajanların çoğal masına ve iç mekanlarda yayılmasına sebep olmaktadır. Bu da çalışanlarda gel işmekte olan lejyoner hastalık riski oluşturmaktadır. İç mekan çalışanlarında görülen ve grip benzeri hastalıklardan kaynaklandığı varsayılan bazı semptomlar aslında çoğu zaman bakımı iyi yapılmayan haval andırma sistemlerinin sonucudur. Endotoksinler Endotoksinler organik tozun bulunduğu tüm iş ortamlarında görülebilir. Risk altında olanlar arasında hayvancılık endüstr i si çalışanları, kemirgenlerle çalışan bilim adamları, atık ve pis su arıtma tesisi çalışanları ve hatta kapalı mekan çalışanları da gösterilebilir. Klinik etkiler ateş, bulaşıcı hastalıklar, akut toksik etkiler, alerjiler, kronik bronşit ve astım sendromlarından septik şok, organ yetmezliği hatta ölüme kadar uzanabilmektedir. Son olarak biyolojik unsurlardan kaynaklanan risklerin değerlendirilmesi zor ise biyolojik unsurl ar ve kimyasallara birleşik maruz kalma daha da problemli görünmektedir. Potansiyel sağlık etkileri oldukça genişken, bunlardan hangilerinin hangi sağlık etkisini teşkil ettiğini belirlemek zordur. ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=