Yangın ve Güvenlik Dergisi 12. Sayı (Şubat 1995)

• • üin Küiiu, ain iiUiiün Recep YAZ!C!OĞLU Erzincan Valisi Deprem felaketİ, son y1Jlarda ülkemizde ve dünyada trilyonlarca liraiJk maddi hasara ve can kayb111a yol açm1ş ve insanlara korkulu anlar yaşatn11ştJr. Deprem felaketini en az zararla atlatmak ve yaralan süratle sarmak konusunda yapJ!mas1 gerekenleri bilmek vatandaşiJk görevimizdir. Bu konudaki deneyimlerinden yararlanmak ve önerilerini almak amac1yla 1992 YJlmda büyük bir deprem yaşan11ş olan Erzincan ilinin Valisi Say111 Recep YAZICIOĞL U ile görüştük. YANGIN ve GÜVENLiK: 13 Mart 1992 depremini yaşayan ilinyöneticisiolarakçektiğiniz sık111t1Jarnelerdir? R. YAZICIOĞLU: 1 3 Mart 1992 Erzincan depremi gerekli oranda tartışılmamıştır. İlk günlerin sansasyonel haberleri dışında halkımızın kafasında pek iz bırakmamıştır. Depremin ilk acil müdahale dönemi ve deprem sonrasında yapılanlardan sonuçlar çıkarmak gerekirdi ki bu sonuçları çıkarmadık. Depremden sonra ciddi bir yangın söz konusu olmamıştır. En büyük problem barınma problemiydi. Şehir merkezinde 28 bin, köylerde de bir o kadar olmak üzere yaklaşık 60 bin aile, hasar görsün görmesin evine giremiyordu ve çadır talebi vardı. Bu talebin ilk günde karşılanması gerekirken, maalesef Türkiye'nin çadır stokları yetersiz olduğundan 1 ayiçinde ve ancak ihtiyacın üçte biri karşılanabilmiştir. Bu durum büyük sıkıntı ve izdiham yaratmıştır. Her seferinde ihtiyacın çok altında çadır dağıtmak zorunda kalan başta muhtarlar olmak üzere diğer yetkililer çok büyük sıkıntılar yaşamışlardır. Enkaz kaldırma işlemleri belirli bir disiplin içinde yürümüştür. Köy Hizmetleri, DSİ ve Karayolları Bölge Müdürlüklerinden gelen araçlar, enkazları aralarında bölüştürerek, bir disiplin içinde ve ikinci günden itibaren çalışmalara başlamışlardır. En büyük avantaj 3. Ordu'nun tahsis ettiği 3 bin askerin gerek güvenlik, gerek destek hizmetleri alanında görev almasıdır. Yağma söz konusu olmamıştır. Çünkü polis-jandarma-asker, iş birliği içerisinde 24 saat esasıyla görev yapmıştır. İtfaiye teşkilatı ilk günlerde yangın söndürmeden ziyade çevre illerden de takviye edilmiş bir şekilde arazözlerle su dağıtımı yapmışlardır. Genellikle yüksek binaların yıkılması problem olmuştur. Bina yıkacak uzman olmadığından, yaptığımız ilk deneme Aziz Nesin'lik olmuştur. Yıkım sırasında çıkan gürültü büyük bir paniğe sebep olmuş ve bir daha tekrarlanamamıştır. Milli Eğitim ve Emniyet personelinin büyük çoğunluğunun depremin hemen akabinde tayinlerinin çıkması son derece sakıncalı olmuştur. Çünkü bu personelin ilişkileri, yerlerine atanan personel gelinceye kadar kesilmediği için büyük çapta sıkıntılar yaşanmış ve ilin yöneticisi suçlamalara maruz kalmıştır. Elektrik, PTT ve su hizmetleri ilk bir hafta içinde büyük çapta sağlanmış; sivil savunma servisleri çalışmıştır. İl Kurtarma ve Yardım Komitesi takviye edilmiş bir şekilde yeniden oluşturulmuş ve ilk günden itibaren depremin takibini gerçekleştirmiştir. 6 ay süreyle her akşam 6 saat süren toplantılarla geçen 24 saatin değerlendirmesi yapılmış ve gelecek 24 saat planlanmıştır. YANGIN ve GÜVENLiKBu türafetlerde org,ınizasyon nasilolmahd1r? R. YAZICIOĞLU: İl Kurtarma ve Yardım Komitesi'nin yalnız bürokratlardan oluşması bir eksikliktir. Biz bu eksiliği demokratik sivil örgütleri, siyasi parti, oda ve sendika temsilcilerini davet ederek gidermeye çalıştık. Fakat bunların gönüllü katılımı sürekli olarak sağlanamamıştır. Bir anlamda olayı mevcut kadroya ve YANGIN VE GÜVENLİ K DERGİSİ SAYl-12

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=