Yangın ve Güvenlik Dergisi 14. Sayı (Nisan 1995)

. . . .. . ı,iöiiıüıiii iiü,ıiiiıiii Yaşam kolay değildir. Yaşamak, soluk almak vermekten de ibaret değildir. Hayatımız boyunca riskle, tehlike ile karşı karşıya geliriz. Çalışma hayatında karşılaştığımız tehlike ve riskler birtakım yasalarla, yönetmeliklerle güvence altına alınmıştır. Çalışma hayatının düzenlenmesi ile ilgili tüzük ve yönetmeliklere tam olarak uyulur ya da uyulmaz, ama bunların yasal bir tabanı vardır. Hayatımızın bir bölümü iş yerlerinde,büyükbirbölümü de yaşadığımız meskenlerde geçer. Bir günü yirmidört saat olarak kabul ettiğimize göre bunun ortalama sekiz saati çalışma hayatımızda geçer. Peki ya onaltı saatimizde ne yaparız? Bunun bir bölümünü şahsi ya da ailemizle ilgili ihtiyaçlarımızı karşılamak, eğlence, spor v.b. uğraşılarla geçirdiğimiz gibi kalan bölümünü de ailemizle birlikte mesken olarak kullandığımız mekanda geçiririz. Toplumumuzda aile kutsal olduğu gibi ailemizle birlikte barındığımız mesken de kutsal, kutsal olmakla birlikte mutlu bir şekilde yaşantımızı sürdürdüğümüz bir barınaktır. Hayatımızın başlangıcından itibaren gerek anne babamızla, gerekse kendi-kurduğumuz yuvamızda yaşantımızı sürdürürken sağlık ve güvenlik tedbirlerine ne ölçülerde uyduğumuzu hiç düşündünüz mü? Bazen ayrıntı gibi görünen ufak bir ihmalin bütün hayatımız boyunca bizim için mutsuzluk kaynağı olabileceğini düşünebiliyor muyuz? Ev yaptırırken, eşya alırken, banyomuza şofben alırken sağlık, güvenlik kurallarına yangın önleme tedbirlerine ne ölçüde riayet ediyoruz. Evimizin maliyeti yüz milyonları hatta milyarları bulurken, arabamıza yüz milyonlar öderken, güvenlik, yangın önleme tedbirlerinin hangi ölçülerde düşünüyor ve uyguluyoruz? Kazalara, yangınlara karşı, alınabilecek basit tedbirlerle, ömür boyu hatırlayacağımız bir mutsuzluğu önleyebileceğimizi hiç aklınıza getirdiniz mi? M. TanerSEYHAN Karabük D. Ç FabrikalarıA.Ş. Teknik Emniyet Müdürü Bundan böyle Yangın ve Güvenlik Dergimiz'de işte bu konular üzerinde duracak; her ay evinize konuk olacak, çok basit pratik tedbirleri sizlere anlatacak ve eğer sizinle düşündüğümüz ve arzu ettiğimiz iletişimi kurabilirsek gazete manşetlerinde üzülerek okuduğumuz "Banyo yaparken şofbenden zehirlendi" veya "Evde yangın çıktı; çocuklar feci şekilde yanarak öldüler" ya da "Mutfakta tüp faciası" gibi haberlerin tamamen bitmese bile önemli ölçüde azaldığını görmekten büyük bir mutluluk duyacağız. Bu sayımızdan itibaren özellikle hayatın bize vakf etmiş dünyanın en ağır işçilerinden olan sevgili annelerimizin, sevgili eşlerimizin ev kazalarını önleme tedbirlerini, evlerde yangın güvenliği, ev kazalarında ilk yardım gibi toplumumuzun çok büyük bir kesimini ilgilendiren herkesin anlayacağı ve kolaylıkla uygulayacağı tedbirleri anlatacağız. Bu hizmeti topluma faydalı bir kamu hizmeti olarak görüyoruz. Lütfen dergimizin bundan sonraki sayılarını izleyin. • YANGIN VE GÜVENLİK DERGİSİ SAYl· 14

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=