• olup, en az kayıtlı çalışanlar kadar olduğu tahmin edilen kayıt dışı çalışanlar, inşaat işçilerinin bir kısmı, ve aslında her biri iş kazası sayılması gereken tır sürücüleri, otobüs sürücüleri, servis aracı sürücüleri, satış elemanları, nakliye işi yapanların trafik kazaları, evde çalışanların kazaları ve mevsimlik tarım işçilerinin kazaları ise hiç değerlendirilmemektedir. "İş kazaları önlenebilir mi?" sorusunun yanıtı, başlangıçta verilen kaza tanımında yer alan "önlenebilir" vurgusu ile de ifade edildiği gibi "evet"dir. Bu yaklaşım kazalar ı n ve kazalara bağlı olumsuzlukların önlenebilmesine yönelik çalışmaların da temelini oluşturur. Gerçekten de dikkatli bir biçimde incelendiğinde, her kaza bir ya da daha fazla hazırlayıcı etkenin sonucu olarak ortaya çıkar. Bu bağlamda düşünüldüğünde kazaların kontrolüne yönelik uygulamaların gerçek hedefi "O kaza" olarak tanımlanmalıdır. Söz konusu hedef, zorlu bir noktayı tanımlamakla birlikte gerçekçi bir hedeftir. Aksi bir yaklaşım, örneğin "her şeyi kontrol altına almak olası değildir, bu nedenle kazaları tümüyle önlemek de olası değildir" gibi düşünceler, ilk bakışta daha gerçekçiymiş gibi algılansa da, aslında "kolaycı" bir yaklaşımı ifade etmektedir ve en azından iki yönden tehlikelidir. öncelikle, benzer yaklaşımlar süreci belli oranda "kaderci" bir yaklaşımla ele alacaktır. İkinci olarak, böyle bir yaklaşım, "elimizden gelen her şeyi yaptık" noktasına ulaşarak, kazaların kontrolünü amaçlayan programların sahip olması gereken "sürekli gelişim" özelliğini engelleyecektir. Kazaların kontrolüne yönelik uygulamalarda, birbirinden tümüyle bağımsız olmayan, ilintili iki temel çalışma yaşamsal öneme sahiptir. Bunlardan ilki, işin ya da başka bir ifade ile üretim süreci, işçi ve iş ile işçi arasındaki ilişkinin "sürekli" olarak izlenmesidir. Bu çalışma alanı üretim süreci içinde ortaya çıkabilecek olası risklerin tahminlenmesi ve olası risklere karşı önlem alınabilmesini sağlayacaktır. 1 YANGIN ve GÜVENLİK SAYI 143 48 Başka bir ifade ile söz konusu çalışmanın temel amacı "ne yapılmalı?" sorusuna yanıt aranmasıdır. Şüphesiz ki, bu çalışma alanında, gözlemi yapacak kişilerin işle ilgili bilgileri ve deneyimleri önemlidir. Bu nedenle de gözlemleri yapacak olan işçi sağlığı ve iş güvenliği sorumlularının işyerinde bulunması, deyim yerindeyse işyerindeki havayı solumaları kaçınılmaz bir zorunluluktur. Diğer bir önemli zorunluluk da işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev alan kişilerin bilgilerinin "sürekli" eğitim programları ile desteklenmesidir. Bu noktada işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları açısından önemli bir olumsuzluğun vurgulanması yerinde olacaktır. Yeni yasal düzenlemeler ile "ortak sağlık ve güvenlik birimleri" üzerinden işyeri dışına taşınabilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği insangücü, alandan, işyerindeki havayı solumaktan uzaklaşacak ve desağlamaktır. Bu çalışma da diğeri gibi "sürekli" olmaya gereksinim duyar. Ayrıca, iş kazası analizleri, iş kazalarına yönelik, özellikle de benzer işkollarında yapılan bilimsel araştırmaların ve tartışmaların izlenmesiyle de desteklenmelidir. İş kazası analizleri, gerçekleşen bir iş kazasını üç temel süreç yönünden ele almalıdır: Kaza öncesi, kaza anı ve kaza sonrası. Örneğin, kaza öncesine yönelik inceleme, yapılmakta olan işi, işçiyi ve çevresel koşulları dikkate almalıdır. Böylece, kazayı hazırlayan etkenlerin incelenmesi sağlanacakt ı r. Örneğin yüksekte kurulu iskelede çalışan ve kaynak yapan bir işçi söz konusu olduğunda, kaynak işinin yapılmaşekli, kaynak işinin ya da yüksekte çalışmanın gerektirdiği önlemlerin alınıp alınmadığı, iskelenin yapısal özellikleri "iş" kapsamında değerlendirilirken, işçinin açlık/tok l uk düzeyi, önceden var olan bir ğinilen çalışma güçsüzleşecektir. Böylesi hastalığı bulunup bulunmadığı, kullandığı bir tablonun yaratacağı temel risk daha çok kaza, daha çok yaralanma, daha çok ölüm ve daha çok ekonomik kayıp olacaktır. Temel çalışma alanlarından ikincisi iş kazası analizleridir. Bu çalışma alanından elde edilecek ana çıktı "ne yapılmalıydı?" sorusuna yanıt arayarak, geleceğe yönelik kontrol önlemleri geliştirilmesini bir ilaç olup olmadığı, iş için gerekli eğitimi alıp almadığı, deneyimi, geçmiş çalışma öyküsü, işe konsantrasyon düzeyi "işçi" kapsamında, ortam ısısı, nem düzeyi, gürültü varlığı, kurtarma ve acil müdahale ekibi ve ekipmanının çalışma yerine uzaklığı/erişilebilirliği gibi etkenler "çevre koşulları" kapsamında ilk akla gelecek etkenler olabilir. Kaza anına yönelik bilgiler kaza geçiren işçiden ya da kazayı görenlerden
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=