Yangın ve Güvenlik Dergisi 2. Sayı (Şubat 1994)

N.AKYÜ Z Fransa'da 1841, Almanya'da (daha doğrusu Prusya'da) 1839,Belçika'da 1810,İsviçre'de 1840 ve Amerika'nın Massachussetts eyaletinde 1 877' de yapılmıştır. Yurdumuzda iş güvenliği ile ilgili ilk yazılı belge 1865 yılında çıkarılmış olan "Dilaverpaşa Nizamnamesi" olup, Zonguldak kömür havzasındaki çalışma şeklini tesbit etmektedir. Daha sonra, 1869 da "Maadin Nizamnamesi" çıkarılmıştır. İş güvenliği ile ilgili ilk kanun 1921 tarihinde yapılmış olan, "Ereğli Havza-i Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna Müteahllik Kanun" dur. Bunların dışında "Merakibi Bahriyeden Maade Mahallerde Kullanılan Müvellidül Buharla, Buhar Hazneleri ve Motörler"adlı bir Nizamnamede 1 329 yılında yürürlüğe konmuş iş güvenliği mevzuatından biridir. Bunların dışında daha gelişmiş ilk iş güvenliği kurallarını 3008 sayılı iş kanunu ve buna bağlı İş Emniyeti Nizamnamesinde görüyoruz. Daha sonra çıkan 93 1 ve 1475 sayılı iş kanunlarına ilişkin tüzüklerle iş güvenliği mevzuatı emsali ülkelerdeki düzeye ve hatta bazı konularda bunların üstüne çıkarılmıştır. 1 964 yılı başında kurulmuş olan iş güvenliği merkezi İSGÜM ile bu konuda ileri bir adım atılmış olduğu bilinmektedir. İş yerlerinde çalışma koşullarını düzenlemek üzere gerek bizde, gerekse Avrupa ve Amerika'da getirilmiş mevzuat iş güvenliği hareketlerinin başlangıcı olmakla beraber, bugün anladığımız anlamda iş güvenliği "teknik bilim dalının" meydana gelişi, çok daha yakın zamanlarda mümkün olabilmiştir. İş güvenliğinin sağlıı.nması için bilimsel çalışma gerektiği, akla geldikçe çıkarılan mevzuat ve tedbirlerle bunun gerçekleşemeyeceği iş kazaları ve meslek hastalıklarının tarih boyunca giderek artmasıyla tamamen ortaya çıkmış bulunmaktadır. Böyle bir zorunluluktan doğan modern iş güvenliği tek-nik bilimin kurulması ancak 20. yüzyılda mümkün olmuş, tanımları, aksiyonları ve metotları 25-30 yıl içinde saptanmış ve geliştirilmiştir. 4. İŞ GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ VE AMACI İş güvenliğinin ilk amacı kuşkusuz yaşamımızı tehdit eden tehlikelerden ki bunlar genelolarakkaza ve hastalık şeklinde ortaya çıkartüm insanları korumak, zarar verici olayları en alt düzeye indirmek ve insanların yaşamlarında daha güvenli; dolayısıyla mutlu olmalarını gerçekleştirmektir. Her insanın çalışma koşulları, kuşkusuz tüm hayatını, bedensel ve ruhsal sağlığını etkiler. Şu halde, iş güvenliğinin sağlanması mutlu bir toplum olmanın temel koşullarından biridir. Bu sosyal amacın yanında, iş güvenliğinin sağlanmasındaki maddi yararları da küçümsememek gerekir. İnsanların bu konu üzerinde, ayrı bir bilim dalı geliştirecek derecede durmalarının bir diğer nedeni de, kazalar karşısında duydukları manevi ızdırabın yanında, meydana gelen milli servet kaybının büyüklüğünün de bilincine varmış olmalarıdır. 5. İŞ GÜVENLİĞİ VE TOPLUM İş güvenliğinin sağlanması görüldüğü gibi sosyal düzeni etkileyen bir önem taşımaktadır. Bu nedenle toplumun çeşitli örgüt ve kesimlerini yakından ilgilendirir. İş yerlerinde, iş veren -işçiler, trafikte yollar-araçlar-sürücüler-yayalar, ev kazalarında halk-yapımcılar iş güvenliği açısından etkileşim içindedirler. Tüm kazalarla ise devlet çeşitli kamu kuruluşları aracılığıyla veya doğrudan doğruya ilgilenmek zorundadır. Özellikle konumuz olan iş kazaları ve meslek hastalıkları ve çalışma koşullarının düzeltilmesi açısından ise işveren -işçi-devlet üçlüsünün işbirliği üzerinde durmak gerekli ve zorunludur. İş güvenliği ile işverenler manevi ve maddi çıkarları nedeniyle; işçiler doğrudan doğruya canları yanan kişiler olarak; devlet ise vatandaşın mutlu yaşamı ve sağlığını düşünmek zorunda olduğu için yakından ilgilenmek zorundadır. İşveren, gerekli masrafı yaparak örgütlenYANGIN VE GÜVENLİK DERGİSİ SAYI 2 m

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=