Yangın ve Güvenlik Dergisi 202. Sayı (Ekim 2018)
56 Yangın ve Güvenlik / Ekim 2018 yanginguvenlik.com.tr ISG'NİN "ULUSAL YETERLİLİK SİSTEMİ"NDEKİ YANSIMALARI D ünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ilkelerine göre iş sağlığı ve güvenliği (İSG), “Çalışan kesimin bedensel, ruhsal ve toplumsal sağlıklarının, refah seviyelerinin iyileştirilmesi ve korunması, iş yeri koşullarının, çevrenin ve üretimi yapılan malların ortaya çıkardığı sağlığı zedeleyici etkilerinin engellenmesi, yara- lanmalara ve kazalara sebebiyet verebilecek olasılıkların ortadan kaldırılması; bireylerin kendilerine uygun işlere yer- leştirilmesi ve sonuçta çalışanların gereksinimlerine uygun bir çalışma ortamı oluşturulması” olarak açıklanabilir. 1 Kısaca İSG; iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesi için gerçekleştirilmekte olan faaliyetler bütünüdür. İş kaza- ları ise; tedbirsiz davranışlar ve koşullardan kaynaklanan, çalışanların can güvenliklerini tehlikeye atan, yaralanmalara ve hatta ölüm gibi üzücü sonuçlara yol açan, önceden tasar- lanmamış olaylar bütünüdür. 2 “Ani ve beklenmedik bir olay” iş kazalarının tanımında yer alıyor olsa da kazalar her ne kadar geliyorum demeseler de kazaların büyük çoğunluğu aslında önlenebilir olmakta ve sebepleri arasında; dikkatsizlik, ted- birsizlik, kurallara riayet etmeme, iş ortamındaki ekipmanların kullanımı konusundaki bilgisizlik, teçhizatların bakımsızlığı ve elverişsizliği sayılmaktadır. İSG uygulamalarının geliştirilmesi küresel çapta irdelen- mesi gereken problemlerden biridir. Her yıl işle alakalı kaza ve hastalıklar sonucunda 3,2 milyondan fazla kişi hayatını kaybetmektedir. Ayrıca her yıl 160 milyon meslek hastalığı ile 300 milyon ölümcül olmayan iş kazası yaşanmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıkları yüzünden ortaya çıkan mali- yetler, ülke ekonomileri açısından oldukça büyük kayıplara neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütüne göre, iş kazası ve meslek hastalıklarının maliyeti dünya gayri safi hasılasının %4-5’ine tekabül etmektedir.³ Ülkemizde de iş kazaları önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) veri- lerine göre, 2016 yılında ülkemizde iş kazası geçiren sigortalı sayısı 286.068, meslek hastalığına tutulan sigortalı sayısı ise 597’dir. Söz konusu kazaların 1405’i ölümle sonuçlanırken 1802 kişi sürekli iş göremez durumuna gelmiştir. 2016 yılında iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucunda toplam geçici iş görmezlik süresi ise 3 milyon 435 bin 702 iş günüdür.⁴ Bu verilerden de anlaşılabileceği gibi iş kazaları ve meslek has- talıkları yalnızca bireylerin sağlık durumlarına etki etmekle kalmayıp, ülkemizin ekonomik gelişimine ve iş gücü piyasası verimliliğine; kaybedilen iş gücü süreleri ile de etki etmektedir. Herbert W. Heinrich’in Domino Teorisine göre; iş kazala- rının %88’i tehlikeli hareketlerden, %10’u ise tehlikeli durum- lardan, %2’si ise kaçınılmaz (sebebi bilinmeyen) nedenlerden kaynaklanmaktadır. Tehlikeli hareketlerin %50’si ise ekipman- ların hatalı kullanımı ve çalışanların tedbirsiz davranışları sonucu gerçekleşmektedir.⁵ İş kazalarının %98’inin insan hataları kaynaklı olduğu göz önüne alındığında; çalışanla- rın İSG önlemleri ve kullandıkları ekipmanlar hakkında bilgi sahibi olması ile iş kazalarının önlenebilir ve ön görülebilir olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. İş kazalarının önlenebil- mesi için de İSG uygulamalarının yaygınlaştırılması konusu önem kazanmaktadır. İSG uygulamalarının maliyetleri olası bir iş kazası sonrası ortaya çıkacak maliyetlere oranla oldukça düşüktür.⁶ İSG uygulamalarının geliştirilmesinde; ILO’nun önermekte olduğu gibi, “Üç taraflı bir yaklaşıma” ihtiyaç duyulmaktadır. DİDEM TUNÇ Mesleki Yeterlilik Kurumu Uzman Yardımcısı İŞ GÜVENLİĞİ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=