Yangın ve Güvenlik Dergisi 207. Sayı (Mayıs-Haziran 2019)

58 Yangın ve Güvenlik / Mayıs - Haziran 2019 yanginguvenlik.com.tr suçu üzerine etkisi %9,09 da CCTV nin yatığı %2,91 lik etkiden üç kat daha fazladır. Aynı zamanda, şiddet suç grubu (soygun ve cinsel saldırı dâhil) sokak suçları maliyeti toplamının yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Geliştirilmiş sokak aydınlatmasının bir etki meydana getirmek için daha fazla olanağı vardır. Bu sırada, araç hırsızlığı CCTV’nin %25,93 ile en yüksek skor aldığı tek büyük suç kategorisidir. Burada suç azaltması için çok daha az faaliyet alanı vardır. Ancak CCTV araç suçlarının suç yüzdelerini domine ettiği yerlerde daha etkili olabilir. Sonuçlar aynı zamanda CCTV ve aydınlatma projeleriyle ilgili bir seri stratejileri uygulanabilirlikleri bakımından muka- yese etti. Bu çalışma suç ‘sıcak noktalarının’ hedeflenmesinin CCTV ve aydınlatma projelerinin her ikisi için de en etkin strateji olduğunu gösterdi, bu nedenle her iki yaklaşım da küçük yüksek seviyede hedef odaklı projelerde en verimli olarak gözükmektedir. Buna rağmen daha geniş aydınlatma projeleri de aynı zamanda bir dereceye kadar uygun maliyet- lidir. Sayısal olarak en yüksek suç seviyesinin olduğu posta kodu alanları olarak belirlenen sıcak noktaların geçmiş suç verilerinden kolaylıkla tanımlanabilir olduğunu ve buraların genellikle birkaç yıldır sürekli olarak bu nitelikte olduklarını g-bulduk. Bu nedenle, bu uygulama olarak uygulanabilir bir strateji olacaktı. Daha önce de belirtildiği gibi, CCTV nin gerçek olarak suçun azaltılmasında etkin olup olmadığı tartışmalıdır. Bu araştırma etkili olsa da, suçu caydırması bakımından finansal olarak gelişti- rilmiş sokak aydınlatmasından daha etkili olduğu sadece birkaç durum bulunmaktadır. Suçun önlenmesinin dışında, Isnard (2001), izleme kamera sistemleri için suç korkusunun azaltılması gibi diğer birkaç amaç daha belirtmiştir. CCTV’nin tesis edilmesi için başka nedenler suçun tespit edilmesini iyileştirmek için polis kaynaklarının verimli bir tarzda yönlendirilmesi ve bu şekilde takip eden polis araştırması vemahkeme işlemleri masraflarında azalma sağlamasıdır. Ancak, Dubourg, Hamed ve Thorns’un (2005: 12) yaptıkları çalışmaya dayanarak, cezai yargı sisteminin masrafları suçun maliyetinin sadece %20’sini oluşturmaktadır. Tablo 2.1 deki rakamları kullanarak, cezaevi hizmetlerine yapılan harcamalar bumasrafın %70’ini oluşturmaktadır ve suçlu yaka- landığında dahi muhtemelen hâlâ katlanılacak bir miktar daha maliyet kalacaktır. Bunun anlamı daha erken teşhis ve mahkû- miyet sağlanması ancak suçun maliyetinin %6’sını (%20’nin kalan %30’u) hedeflemektedir. Bu ilave tasarrufların CCTV’nin verimliliğinin burada bulunan geliştirilmiş sokak aydınlatması verimliliği ile karşılaştırıldığında arasındaki büyük farklılıkları nasıl tersine çevireceğini anlamak zordur. Bununla birlikte, bun- lar açık sokak CCTV’lere fon sağlanması ve kullanılmaları için kamuya yapılanan ana gerekçelerdir. CCTV’nin yaygın olarak kullanılmasını başka nedenler varsa bunlar açık olarak belirtil- meli ve değerlendirme buna göre yapılmalıdır. Sokak aydınlatmalarının kısılması durumunda ne olacağına ilişkin mevcut herhangi bir veri gözükmemektedir. Böyle bir deneme yapılması da, yukarıdaki sonuçlar dikkate alındığında etik olmayan bir çalışma olarak kabul edilebilir. Zira bilmeden deneyde rol alacak katılımcılar suçun bir kurbanı olarak artan bir tehlikeye maruz kalacaklardır. Ancak, bu deneme, görünen o ki para tasarrufu yapmak için, bugün yapılmaktadır, söyle ki; şehir konseyleri aydınlatmanın parlaklığını azaltmakta ve daha az süre için aydınlatmaları yakmaktadır. Bazı durumlarda gece yarısından sonra aydınlatma azaltılmakta veya kapatılmaktadır. Bu önemli derecede kaygı veren bir durumdur, zira yaptığımız incelemede Glasgow’da şiddet sokak suçunun gece yarısı saat 12 ve sabah 01 arasında maksimum seviyeye çıktığını bulduk. İlk sonuçlar bu tip bir plan nedeniyle suçta bir artma olduğunu tespit etmedi (Steinbach ve çalışma arkadaşları 2015) fakat durumun bu şekilde devam etmesinin bir garantisi de yoktur. Şimdiye kadar modellenmeyen iki konu suçun diğer böl- gelere yayılması ve suç azaltmanın faydalarının dağılmasıdır. Her iki etki de yürümesine rağmen, mevcut olan literatürden hangisinin daha etkili olduğu açık değildir. Bu iki etki de zıt yönlerde faaliyette olduklarından bir dereceye kadar birbir- lerini yok etmeleri gerekecektir ve kalan bileşik etkinin de burada ihmal edilebilir olduğu varsayılmaktadır. Eğer bu tip durumun açık belirtilerini veren birden fazla çalışmanın verile- rini bir araya getirmek için bir mata-analiz yapılsaydı hücresel otomasyon formatı posta kodu alanlarının ve komşu hücrelerin konumsal bilgilerini içerdiğinden sonuçları modellemeye tam uyacaktı. Ayrıca sonuçları oto parklar, yürüme yolları, yollar vb. gibi suç mahallerine göre ayırmada ilave yapılacak iş potansi- yeli mevcuttur ve bu çalışma farklı mahallerdeki suç önleme müdahalelerini modellemenin çözümlemesini de geliştirecek- tir. Burada modelin kapsamı CCTV ve sokak aydınlatmasıyla sınırlıdır. Bunlar Welsh & Farrington’un (2008a, 2008b) meta analizleri modelleme için gerekli verileri sağladığından yaygın uygulamalar olarak seçilmişlerdir. Aynı zamanda, bu iki önlem sıklıkla yerel yönetimler gibi toplum temsilcileri tarafından kullanılmaktadır, dolayısıyla bir karar destek mekanizması özellikle bu alanda konu ile ilgilidir. Geliştirilmiş sokak aydınlatmasının maliyeti getireceği olası faydalara göre oldukça düşük olmasına rağmen hâlâ önemli hatırı sayılır derecede başlangıç maliyetleri vardır. Bu genellikle yerel yönetimlerle karşılanır. Ancak, esas olarak diğer kurumlar suç oranlarının düşürülmesiyle sağlanan maliyet tasarrufundan yararlanmaktadır, sağlık hizmetleri, polis, koşullu salıverme bölümleri, mahkemeler, ceza evler ve bunların yanında kur- banın kendisi gibi. Bu bağlamda, yerel yöneticilerin gerekli olan yatırımı yapması için hemen hemen hiç teşvik yoktur ve MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=