Yangın ve Güvenlik Dergisi 214. Sayı (Nisan 2020)

Yangın ve Güvenlik / Nisan 2020 31 yanginguvenlik.com.tr ler” denen yangın yağmurlama başlıkları. Bu elemanlar, bir yangın esnasında insan müdahalesine gerek kalmaksızın kendiliğinden devreye girip, yangın baskılayan sistemlerdir. Bir nevi ortamı göle çevirip bir kaosun ortaya çıkmasını önlerler. Ne de olsa insan canından daha kıymetli bir şey yok, bugünlerde dünyayı adeta kasıp kavuran Covid-19 ola- yında olduğu gibi. Gerçi bu virüs terör örgütlerinin silahından çıkan ama hiçbir zaman elit tabakaya ulaşmayan türden bir şey olsaydı, hiç kimsenin umurunda olmazdı. Bunu nereden mi biliyoruz? Son 10 yılda sadece Somali, Suriye ve Irak’ta milyonlarca masum insan mermiler ve bombalarla öldü ve bu dünyanın umurunda bile olmadı… Şimdi 50. kattaki ofisinde oturan bir kişi birazda yönet- melikler sayesinde yangına karşı daha güvenli durumda. Ama insan işte hiç rahat duru mu, durmaz. O, 50. kattaki kişi başını kaldırıp tavana baktığı zaman gördüğü yangın yağmurlama başlığı "Göz zevkimi bozuyor!" dediği an işler yeniden değişti. yangın yağmurlama başlıkları tavana bir şekilde gizlendi, adına da gizli tip yangın yağmurlama başlığı dendi. Artık sadece yangın anında yeterli sıcaklığı algıladığı an yine insan müdahalesi olmadan devreye girip yangını baskılayacak. Bu sayede insanlar çok daha mutlu. Sorun bizim için yine bitmedi. Çünkü yüksek katlı binaları yapıp karşılaştığı her sorun karşısında yönetmelikler oluştu- rup güncelleyen ülkeler, her sorunu çözecek diğer ürünleri de yine kendi sanayisinde geliştirip üretiyor ve biz gibi ülkelerde ilginç bir hayranlıkla onları izli- yorduk. Ta ki bir yere kadar… Artık tüm yangın yağmurlama ürünleri Duyar tarafından %100 yerli imkanlarla üretiliyor. Gizli tip yangın yağmur- lama başlıklarını üretirken ürünü tavanda gizleyen kapağı Yağmurlama Başlığı yuvasına bağlayan lehim malzemesinin Türkiye'de yerli sertifikalı üre- Ticaret Merkezi ikiz blokları 412 metre yükseklikle rekoru eline geçirmiştir (sonu trajik olsada) ve bu tuhaf yarış hâlâ devam etmekte. İnsanın daha yükseği yapabilmek tutkusunu, bir mezar veya anıt gibi maddi yararlılığı olmayan yatırımlarla tatmin etmesi bir hastalık olarak insanın içinde hep var olmuştur. Gökdelen adını verdiğimiz bu yapıların başını alıp git- mesini sağlayan iki temel etmen 19. yüz yılın başlarında geliştirildi. Birincisi, Bessemer çelik üretim yöntemindeki gelişimle yüksek mukavemetli çelik elemanların ekonomik olarak temin edilebilmesi. İkincisi ise, insan taşıyan düşey ulaşım araçlarının (asansör) keşfidir. Bu iki yenilikten yarar- lanarak yüksek bina mimarisine yeni bir boyut kazandıran kişi mimari eğitim görmeyen mühendis William Le Baron Jenney çelik yapı iskeletini 1880 yılında ilk defa düşünmüş ve uygulamıştır. Biran için içerisinde 17.000 kişinin çalıştığı, ilaveten her gün 250.000 kişinin iş takibi için ziyaret ettiği, 18 yürüyen merdiven ve 65 asansörün katlar arası koşuşturduğu, tepe- sine helikopterin konup kalktığı, dakikada 10 ton su harcanan, takriben 10.000 ev için yeterli elektrik ve telefon hizmetini kapsayan donatım ve servislere sahip bir hacmin sadece 5 dönümlük bir arsa üzerinde kurulduğunu düşünün! İnsana imkansız gibi gelen bu başarı, cadde kotundan 250 metre yükseklikte olan New York şehrinde 1963 yılında tamamlanan 59 katlı Pan-Am (şimdiki adı MetLife) binasında sağlanmıştır. Günümüz teknolojisi, içinden zekâ fışkıran yaramaz bir çocuğa benziyor. Onu, yeteneklerini insanlığa yararlı yolda kullanması için, kontrol altında tutmaz, başıboş bırakırsak, düzeltilmesi imkânsız sorunlarla karşılaşırız. Bugün karşılaş- tığımız sorunlar gibi… 1967 yılında Belçika'daki bir gökdelende meydana gelen yangında 300 kişi öldükten sonra dünya bu yüksek yapılara çok daha farklı bir gözle bakar oldu. Plansız, başıbozuk bir tutumla yapılan yüksek katlı binalar bulundukları şehirleri çözümsüz sorunlarla dolu bir kısırdöngü içerisine iterler. Komşu binaların güneşini örten, televizyon yayınlarını bozan, trafik ve park sorunları yaratan, su, elektrik, doğalgaz, telefon ve kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerindeki dağıtım den- gesini bozan, bir yangın halinde binlerce insanın ölümüne sebep olan gökdelenlerle dolu bir şehir haline gelmek, plansız şehirleşmenin ürkütücü sonuçlarıdır. Bu uzun analizden sonra yavaş yavaş esas konumuza dönelim; insanoğlunun bu amansız ilerleyişi yine biz insa- noğlunu alışık olmadığı şartlar içerisine atmakta. Dağ gibi görünen sorunları çözmekte yine insanoğluna kalıyor. Bu sorunlardan biri, bu denli yüksek katlı bir binayı yangından korumak… Bu iş için kullanılan ürünlerden bir tanesi “Sprink-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=