Yangın ve Güvenlik Dergisi 224. Sayı (Temmuz-Ağustos 2021)

26 Yangın ve Güvenlik /Temmuz-Ağustos 2021 yanginguvenlik.com.tr İkinci başlık olan kurtarmayla ilgili de çok işler yaptık. 1993’te Tokyo’daki bir konferansta Türkiye’de on yıl içinde deprem olma ihtimalinin olduğu ve kurtarma ekiplerine ihtiyaç bulun- duğunun altını çizmiştim. Japonya’dan iki eğitmen getirip üç ay kurtarma eğitimi vermiş ve kurtarma timleri oluşturmuştum. Tırmanan, çıkan, çok eğitimli bir ekipti. Fakat o timler maalesef benim görev aldığım dönemden sonra dağıtıldılar...” TÜYAK’ı kurdum... “İtfaiyede yaptığım işlerden birisi de İtfaiye Müzesi kur- maktı. Başlangıçta, 1930’larda kurulmuş ve sonra kapatılmış olan müzedeki eşyaları toplayarak İtfaiye Müzesi kurdum. Eskiden çocuklar gelip geziyorlardı. Şimdi maalesef onu da kapattılar. Arkasından İtfaiye Haftası başlattım. Dolayısıyla müdürlüğüm sırasında sosyal konularda, mevzuat ve personel yapısının değişimi açısından çok şey yapmaya çalıştım. 1994’e kadar İstanbul Belediyesi’nde yaptıklarımı daha sonra ülke geneline yaymak için uğraş verdim. Bu kapsamda Türkiye Yangından Korunma Vakfı (TÜYAK)’nı kurdum...” Siz Yangıncıbaşı değil misiniz? “İtfaiye müdürlüğü yaptığım dönemde doğal olarak sayısız anı biriktirdim. Sık sık, o zamanlar tek kanal olan televizyona da çıktığımdan medyatik birisi olmuştum. Beşiktaş’taki bir yangın esnasında, görevli bir polisin, beni görüp, ‘Bu muymuş İtfaiye Müdürü, biz de iri yarı biri zannediyorduk’ demesine hala çok gülerim. Televizyonun etkisiyle herhalde beni daha cüsseli biri zannediyordu. Bir gün de konferans için gittiğimiz Erdek’te adres sorduğumuz bir şahsın, beni tanıyıp, ‘Siz yangıncıbaşı değil misiniz’ demesi de hala beni keyiflendiren anılarımdan birisidir...” Öğrendikçe, bir şey bilmediğimi anlıyorum “1994 Mart seçimlerinden dört ay sonra görevimden istifa ederek ayrıldım ve mesaimin tümünü üniversiteye vermeye başladım. 1997’de de profesör oldum. Profesör olduktan sonra bir taraftan yine sivil toplum kuruluşlarıyla olan çalışmalarım ağırlık kazandı. Bunlar içinde TÜYAK başta geliyor. İkincisi de 12 yıl başkan yardımcılığı yaptığım Türk Tesisat Mühen- disleri Derneği (TTMD) idi. Bu süreçte kitaplar ve çalıştaylar hazırladık. Şimdi en son Kapadokya’daki TTMD çalıştayı kita- bının editörlüğünü yapıyorum. Konudan kopmam mümkün değil. Birikmiş bilginin aktarılması gerekiyor. Yangın; elektrik, inşaat, mimarlık, kimya ve makine gibi farklı disiplinleri içine alan bir konudur. Bir kişi yangın uzmanıyım diyorsa, dikkat edilmesi gerekir, abartıyordur. Yangın uzmanı olmak zor bir şeydir. Ancak belki söndürme, yangın algılama veya sprinkler gibi konularda bilgili olabildiğini söyleyebilir insan. Ben bile bu kadar tecrübeli olmama rağmen asla uzman olduğumu düşünmüyorum, öğrendikçe hala pek bir şey bilmediğimi anlayabiliyorum...” Birçok tarihi eserin danışmanlığını yapıyorum “1994 yılından bu yana Yangın Güvenlik Dergisi’nin de edi- törlüğünü yapıyorum. İki yüze yakın sayı çıktı. Diğer uğraştığım konulardan birisi de itfaiyenin imajının yükseltilmesi. İtfaiye- ciliğin geçmişiyle ilgili pek çalışma yapılmamış. Bu kapsamda tulumbacılarıyla, çığırtkanlarıyla, yangın kuleleriyle itfaiye tarihini yazmaya çalışıyorum, bayağı ilerledim. Teknik konu- ların da olduğu bu çalışma, yakında basılacak. Üniversite’de de ilk defa Yangın Dinamiği ve Yangın dersini de başlattık. Bu da önemli aşamalardan birisiydi. Bunların yanında başta Milli Saraylar ve ilk TBMM binası olmak üzere birçok tarihi eserin yangın güvenliği konusunda danışmanlığını yapıyorum. Gala- tasaray Lisesi ve birçok müzeye fahri danışmanlık yaparak, bu eserlerin daha güvenli olmalarına yardımcı oluyorum. Önemli tarihi binalar arasında emeğimin olmayanların sayısı çok azdır. Diğer taraftan arkadaşlarımla özellikle Büyükdere Caddesi üzerindeki İş Bankası, Sabancı, Kanyon gibi büyük binaların da danışmanlığını yapıyoruz...” İyi malzeme, kötü malzeme yoktur “Bir yangında en önemli konulardan birisi, kullanılan yapı malzemeleri ve yangın yalıtımıdır. İyi malzeme, kötü malzeme yoktur. Önemli olan, malzemelerin kullanıldığı yere göre uygun olup olmamasıdır. Her yerde her malzemeyi kullanamazsınız. Yangına karşı mineral yün malzemelerin daha uygun oldu- ğunu söyleyebilirim fakat şu anda benim evim de XPS yalı- tım malzemeleriyle kaplı. Alçak bir bina ve ısıya, neme en optimum çözümü plastik yalıtım malzemeleriyle bulduk. Bu konuda plastik malzemeleri kötülemek doğru olmaz. Onların da kullanılacağı yerler var. Fakat özellikle yüksek binalarda kullanımlarını pek uygun bulmuyorum. On katın üzerindeki binadaki yangınlarda müdahale çok kolay olmuyor. Dolayısıyla XPS, EPS gibi malzemeler 28.5 metre yüksekliğe kadar gayet rahat kullanılabilirler. Amacına ve yerine uygun malzemenin kullanılması önemli. Yangında zararı azaltmanın en önemli yolu, yangın kompartımanları yapmak, yani bir bakıma bölüm- ler arası yalıtımdır. Yalıtım ne kadar iyi yapılırsa zarar da o kadar azaltılır. Böylece hem bölümler arası geçiş engellenir, hem de müdahale kolaylaşır. Ancak yalıtımı yaparken yalıtımın yapıldığı bölüme uygun malzemenin kullanılması önemlidir...” Malzemelerin yangın dayanımları artıyor “Yüksek binalarda yanıcı, plastik boruların yerine zor yanıcı boruların da kullanılması gerekiyor. Eskiden bulunmaları pek PROF. DR. ABDURRAHMAN KILIÇ ANISINA

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=