Yangın ve Güvenlik Dergisi 224. Sayı (Temmuz-Ağustos 2021)

Yangın ve Güvenlik / Temmuz-Ağustos 2021 27 yanginguvenlik.com.tr kolay değildi ama artık rahatlıkla temin edilebiliyorlar. Bölümler arası, bir kattan diğer kata geçen yangın riski böylece azal- tılmış oluyor. Ayrıca plastik ve yanıcı yalıtım malzemelerinin bazıları da güçlendirildi ve yangın dayanımları artırıldı. Belki biraz daha pahalılar ama çok daha güvenliler. Her geçen gün yalıtım malzemelerinin yangın dayanımları artırılıyor. Eskiden yangınlara ya ısı yalıtım malzemeleri ya da ses yalıtım malze- meleri sebep oluyordu. Özellikle ses yalıtımmalzemelerinden çıkan yangınlar çok daha fazlaydı. Ama günümüzde akustik özelliği olan çok sayıda malzeme üretildi. Isı yalıtımında da mineral yünler, perlit esaslı malzemelerin yaygınlaşmasının yanında petrol türevi malzemelerin de yangın dayanımları artırıldı. Böylece yalıtım malzemeleri iyileştikçe yangınla ilgili zararlar da azalmaya başladı...” Yönetmelikte birbirleriyle çelişen maddeler var “Yangın yönetmeliğiyle ilgili eleştirilecek çok şey var. Yönetmelikte birbiriyle çelişen o kadar çok madde bulunuyor ki... Eski maddeler düşünülmeden yeni maddeler eklenmiş ve iş hepten karışmış. Yönetmelik düşünülmeden, kimseye sorulmadan hazırlanmış. Türkiye’de herkes bu konuda her şeyi bildiğini zannediyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan uygu- lamaları içeriyor. Bazı kavramların tarifleri bile doğru değil. Bu uygulamaların başka hangi ülkede olduğunu sorduğumuzda da, cevap verilemiyor. Yönetmelikteki en büyük eksikliklerden birisi de kullanıcı kılavuzunun olmaması. Olmadığı için de herkes kendine göre yorumluyor...” En önemli eksiklik, denetimsizlik “Binalarda yangın güvenliğinin sağlanması için önce zor- layıcı hükümler, sonra da eğitim lazım. Binalarda yanıcı mal- zemeler kullanılabiliyor, duman ve zehirli gaz çıkaran kablolar tercih edilebiliyor, yangın merdivenleri kapatılabiliyor, kaçış koridorları mağazalara katılabiliyor... Bunlar Türkiye’de nere- deyse olağan şeyler. Öncelikle zorlamanın yanında eğitim de önemli ama ikisi de yeterli değil. Türkiye’de eksik olan en önemli eksiklik bence denetim eksikliği. Bunların üçü sağlan- dığı zaman ancak yangın güvenliğinden söz edilebilir...” Gerçek üniversite ve hoca sayısı çok az “Fakültemin ve ülkemin üzerimdeki katkısını yadsıyamam. Bana göre bir profesörün sadece ders vermesi değil, fakültenin tanıtılmasında da etkin olması gerekiyor. Kitaplarıyla, yayınla- rıyla, katıldığı konferanslarla Fakültenin tanıtımına katkı sun- ması lazım. Akademisyen öncelikle araştırmasını ve çalışmasını bilmeli. Ayrıca akademisyenlerin sadece kendi disiplini içinde değil, geniş bir alanda bilgi sahibi olması da gerekiyor. Ken- dini çok yönlü olarak geliştirmesi lazım. Sadece ders vererek, makale yazarak profesör olunmaz. Türkiye’de bence üniversite çok gibi görünmesine rağmen gerçek üniversite sayısı çok az. Çoğu yüksek lise seviyesinde ve öğretim üyeleri de lise hocası olamayacak düzeyde...” En büyük hobim bahçe ve çiçekler “Dört asım var: Atatürk, Mevlana, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre... Bu kişileri hem sever hem de yaşantılarından ve söyle- diklerinden kendime dersler çıkartırım. 37 yaşında bir oğlum ve bir torunum var. En büyük hobim ise bahçe ve çiçekler. Yeniden dünyaya gelsem zannederim peyzajla uğraşırdım. Profesyonel bir seracı kadar olmasa da çiçeklerden ve ağaçlardan anlarım. Bahçemde yüz elliye yakın bitkim ve çiçeğim var. Kendim dikerim, budarım, kendim büyütürüm. En çok sevdiğim çiçek ise manolyadır. Kamelya da favorilerimden biridir. Çatalca’daki bahçeli evimde portakal, mandalina, limon yetiştirdiğim 160 metrekarelik bir de sera bulunuyor.” “İstanbul’un tarihi başta olmak üzere tarih ile de ilgilenirim. Tarih Dergisi’ni takip ederim. Beyazıt Kulesi, Galata Kulesi, Ağakapısı Kulesi ve köprülerle ilgili yayınları toplar, okurum. İleride itfaiye tarihiyle ilgili bir kitap da yazmayı planlıyorum. Ayrıca 1700’lü yıllardan kalma kitapları okuyorum. Yazmak- tan zevk alıyorum. Bilgi paylaşılmadıkça bilgi değildir. Bu kapsamda editörlüğünü yaptığım çok sayıdaki yayının yanı sıra güneş enerjisiyle, termodinamikle ilgili kitaplar yazdım. Emekliliğime üç yıl var. Sonrasındaki hayalim, kitaplar yazmak ve bahçemle uğraşmak. Şimdilik yazacaklarımı biriktiriyorum. Bunları gelecek nesillere aktarmak, yazıya dökmek gerekiyor. Diğer taraftan da gücüm yettiği kadar danışmanlığa devam etmeyi planlıyorum...” n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=