Yangın ve Güvenlik Dergisi 23. Sayı (Ocak-Şubat 1996)

a) Kesintisiz çalışmaya uygunluk ve buna denk bir kapasite: Bu temel özellik, gerektiğinde şebeke akımı olmadan da çalışabilme kabiliyetini gerektirir. Bu da çok düşük güç kaynağı sarfiyatını gerektirir ki bu, ayrıca, ısınmaya da engel olarak kontrol merkezi eğer koruyucu metal muhafazalar içine yerleştirilmişse ısı ancak yavaş bir şekilde dağılacağı için de önemlidir. b) Güvenilirlik (reliability): Güvenilirliğin anlamı, yüksek düzeyde yapısal güvenlik (security) ve işletimin sürekliliğinin teminat altına alınmasıdır. Bu da ancak, dışsal ögelerden gelen herhangi bir olumsuz tesir olmaması halinde mümkündür. Bu ise aşağıdaki koşulları gerçekleyen hassas bir tasarımla başarılabilir: Hataların ve cihazlardan herhangi birinin arızalanmasının/ çökmesinin sistemin geri kalanını etkilememesi, Sistemin yeterli derecede mödüler olması; diğer bir deyişle ekipmanın kendi içinde spesifik ve bağımsız modüllere bölünmesi. Sisteme yapısına bu şekilde yaklaşılması, iki açıdan önemli ve olumlu sonuç verir: Modüllerden herhangi biri arıza yaptığında diğerleri de tehlikeye atılmış olmaz, Ciddi bir hata söz konusu olduğunda sistemin hata açısından hayatiyet arz eden modüllerinin devre dışı bırakılması tam bir işletim sürekliliğini temin eder. c) Genişleti/ebilirlik ve çok iş/evliliğe uygunluk: Bu sonuca ancak sistem tasarımında gerçek bir modülerlik hedeflendiği takdirde varılabilir ve sistemin, belirli sayıda uygulamanın veya fonksiyonların tam anlamıyla yönetilebilmesi için gereken genişletmelerle uyumlu olarak ve bir yandan yapısal açıdan yetersiz veya aşırı bir boyutlandırmaya gerek bırakmazken öte yandan da optimum maliyet-getiri oranını tutturmaya da elverişli olacak şekilde büyüyebilme potansiyelini ifade eder. Sahte (false) modülerlik, yani gerekli unsurların kart üzerinde ve rack (raf) düzeninde düzenlenmesi, işlem süreçlerinin nasıl dağıtıldığı ve birbirleri ile ne şekilde yarıştıkları hususunda yanıltıcı bir fikir vermektedir. Üstelik bu tarz, merkezileştirilmiş ve kapalı düzenlemelerin bir karakteristiği olduğu üzre bilgi akışının hızını düşürerek süregiden işlemlerinhızını da kesmektedir. Öte yandan çok işlevlilik, yani bir dizi alt-sistemin hırsız ihbar antiintrusion, yangın önleme, CCTV vs.) işletimlerine bağlı birden fazla işlevin paralel ve eş zamanlı yönetimi, bağımsız ve yapısal olarak iyi tasarlanmış işlem süreçleri ile mümkündür. Modüler yaklaşımın önemli bir örneği, ki de facto (fiilen) standart haline gelmiştir, gerçek zamanlı işlem kontrolünde yoğun olarak kullanılan ve gerçek ihtiyaçlara göre boyutlandırma potansiyeli olan VME (Versa Modul Europe) veri taşıtıdır. Bu düzenlemelerin bir takım varyasyonları güvenlik alanında mevcuttur ve sarfiyatı ve maliyeti büyük oranda düşürmek amacıyla modifiye edilmiştir. PC temelli bir sistem modern, yüksek performanslı, yerel olarak yönetilen ve çokişlevli bir kontrol merkezinin optimum ihtiyaçlarına ne şekilde tekabül eder: a) Kesintisiz çalışmaya uygunluk ve buna denk bir kapasite: PC, verili haliyle non-stop bir ekipman değildir. Büro işlerinin otomasyonunu sağlamak amacıyla tasarlandığından bileşenleri ofis saatleri sırasında kısıtlı sürelerde çalışacak şekilde geliştirilmiştir. Bu makinayı 24 saat çalışır hale getirmek demek onu yeniden tasarlamak, dolayısıyla bu değişikliğe göre temel yaklaşımınız değiştirmek demektir. Uygulamada bu, tasarımın silbaştan ele alınması demektir ki bu da kısmen de olsa düşük başlangıç maliyeti ve üst düzey ara birimleri piyasada bulabilme avantajlarını ekarte etmektedir. Öncelikle enerji sarfiyatının ciddi biçimde düşürülmesi gerekmektedir ki bu da disk ya da büyük miktarlarda bellek kullanımını imkansız hale getirmektedir. Sofistike monitörlerin kullanımı da güçleşmektedir, çünkü bu monitörler biraz lüks kalmaktadır sarfıyatlıdır ve daha da önemlisi, bu monitörler çok miktarda akım çekmektedir. Yerlerine sıvı kristal ekranların kullanılması da sorunu çözmemektedir, çünkü bu monitörler (özellikle aktif sıvı kristaller), sarfiyat sorununu çözmediği gibi maliyet de büyük engel teşkil etmektedir. DRAM (Dynamik Random Access Memory = Dinamik Doğrudan Erişimli Bellek) kullanılamamaktadır, çünkü bu bellek kartları, elektrik akımındaki düzensizliklere duyarlıdır ve yüksek miktarda elektrik çekmektedir. Bu da merkezi bellek kapasitesini ciddi düzeyde düşürmektedir. DRAM yerine SRAM (Static Random. ..) kullanmak, akım sarfiyatını düşürmekle beraber maliyeti açısından ciddi sorunlar doğurmaktadır. b) Güvenilirlik: Yukarıda da belirtildiği gibi genelde hareketli birimler, katı halli olmayan (non-solid state) monitörler ve DRAM bellek, ki hepsi de PC için temel niteliklerdir ve en yüksek oranda hata üretmektedirler. Bu olumsuz etkilerin bertaraf edilebilmesi için söz konusu ----------- - YANGIN VE GÜVENLİK 68 SAYI 23 - - ------------ ---

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=