Yangın ve Güvenlik Dergisi 230. Sayı (Nisan 2022)

60 YANGIN ve GÜVENLİK • Nisan / 2022 lara sebep olmaktadır. Başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde yangın ve patlamaların önemli bir kısmının artık yaşam alanlarının yanı başında hatta içinde kalan tesislerde gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum plansız yerleşim ve sanayileşmenin İstanbul halkı için çok önemli bir risk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak daha önceki açıklamalarımızda da söylediğimiz üzere riskli üre- tim tesisleri Organize Sanayi Bölgeleri’nde toplanmalı ve yaşam alanlarında risk oluşturmamalıdır. Özellikle kimya sektörüne ait tesislerinin Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) toplanması gerekmektedir. OSB’ler kurulurken bölgenin halk ve çevre sağlığı açısın- dan, ekolojik ve lojistik olarak bu yükü kaldırıp kaldırma- yacağı meslek örgütlerinin, bölge halkının ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak karar verilmeli, OSB’ler etkin bir şekilde yetkili merciler tarafından denetlenmeli- dir. Basından görülebildiği kadarıyla oluş şekli itibariyle birçok yangın ve patlama elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz genleşmesi, malzemenin veya ekipmanın aşırı ısınması, yanıcı gaz ve sıvıların uygun şekilde depolanmaması, kay- nak vb. açık alevle yapılan işlerde kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların yapılmaması gibi basit sebeplerle meydana gelmektedir. Endüstriyel yangınlarda, çalışanlar Acil Durum Planla- rına göre hareket etmeli, hızlı bir şekilde toplanma nokta- sına gitmelidir. İçeride mahsur kalanlar, itfaiye ve eğitimli ekipler tarafından kurtarılmalıdır. Yapıdaki yangın diğer yanıcı malzemelere sıçrayıp çok hızlı büyüyebilir, patlama yaşanabilir ve yanıcı malzemelere bağlı olmakla birlikte boğucu ve zehirleyici özellik gösterebilir. Bu sebeple yan- gına müdahale eden itfaiye ve iş yerinin yangınla mücadele ekibi dahi yangına önce kendi güvenliklerini sağlayarak müdahale etmelidirler. Yangın ve patlamaların önüne geçebilmek adına kamuoyuna konu ile ilgili önerilerimizi tekrar etmek isteriz. 1. 2021 yılında küçük/büyük birçok tesiste yangın ve patlamaların yaşandığı, en az 8 kişinin hayatını kay- bettiği, yine en az 103 kişinin yaralanmanın olduğu görülmektedir. Tesis büyüklüğü ayırt etmeden, gere- ken bütün önlemlerin alınması yasal bir zorunluluk- tur. 2. 30 Nisan 2013 tarihli, 28633 sayılı ‘Çalışanların Pat- layıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hak- kında Yönetmelik’ gereğince işletmeler, patlamadan korunma dokümanı hazırlamalı, burada belirtilen kri- tik noktalara göre aksiyonlar almalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı patlamadan korunma dokümanı hazırlaması gereken firmaların listesini çıkararak hazırlamayanlara yaptırım uygulamalıdır. 3. Tesislerde yaşanan yangın/patlamalar yalnızca tesis için bir risk unsuru değildir. Çevresindeki yapılar için de benzer riskler söz konusudur. Yangın/patlamanın etkisi ile çevredeki yapılar zarar görmekte ve can kaybı ya da maddi kayıplar yaşanmaktadır. Mevcut tesislerde komşu yapılarıyla aralarına set oluştura- bilecek şekilde güvenlik önlemi alınması bir zorun- luluktur. OSB’lerin ve fabrikaların kurulumunda yerleşim alanlarına yönelik riskler dikkate alınmalı, hali hazırda çalışan tesislerden de yerleri uygun olma- yanlar tespit edilerek yerlerinin değiştirilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Yer seçimi, risklerin belir- lenmesi, denetim ve eğitim konularında KMO daha önce defalarca açıkladığı gibi bilgi birikimini kamu yararına sunmaya her zaman hazırdır. 4. Kimyasal madde üreten ve kullanan işletmelerde, 15.02.1954 tarih ve 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanuna uygun olarak “Sorumlu Müdür” bulundurulması zorunludur. Artık işverenlerin ve yerel yönetimlerin bu zorunluluğun ne kadar önem arz ettiğini anlamaları ve kanunda yazanları hayata geçirmeleri gerekmektedir. 5. Yapılan araştırmalar esnasında, şirketlerin prestij kaybı yaşamaması için isimlerinin çok fazla basına yansıtılmadığı görülmektedir. Bu durumun, ülke- mizdeki şirketler için ticari bir kazanım olduğu düşü- nülebilir. Ancak prestij kaybı yaşanmaması, diğer firmaların da gerekli önlemleri almadan daha tehli- keli şekilde çalışmaya devam etmesinde bir etkendir. Firma isimlerinin kamuoyu ile paylaşılması kamuo- yunun bilgi alma hakkı açısından gereklidir. 6. Büyük veya küçük ölçekli tüm endüstriyel kazaların takibi merkezi bir şekilde yapılarak, kazaların kök sebeplerini ortaya koyan raporlar, yangın ve patla- malar, uzman bilirkişiler tarafından hazırlanmalı, bu raporlar şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşıl- malıdır. Bu sürece Kimya Mühendisleri Odası dahil edilmelidir. Raporlar sonucunda sorumluluğu ortaya çıkan kişi ve kurumların etkin bir şekilde yargılanarak cezalandırılması sağlanmalı, maddi cezalar caydırıcı nitelikte olmalıdır. 7. Özellikle büyük kentlerde birçok fabrika ve atölye, yer- leşim yerleri içinde kalmıştır. Birçok sınai işletmenin plansızca kent içinde kalması, böyle kazaların daha fazla insanı etkilenmesi ve daha fazla can kaybına yol açması anlamına gelmektedir. 8. Tehlikeli kimyasalların bulunduğu iş yerlerine yönelik bir risk haritası hazırlanmalıdır. Bu çalışmalar yerel RAPOR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=