Yangın ve Güvenlik Dergisi 236. Sayı (Ocak-Şubat 2023)

49 YANGIN ve GÜVENLİK • Ocak-Şubat / 2023 MAKALE sistemlerdir. Belirlenmiş kalıpların üzerine deneyimleri ve yeni bilgileri de katarak sorunlara yeni çözümler üre- tebilmektedirler [8]. Titreşimler, hareketli parçalara sahip makinaların ve bu makinalara bağlı yapıların içindeki dinamik kuvvetlerin etkisi sonucu referans bir konum etra- fında ortaya çıkan mekanik bir salınım hareketidir. 2.3. Robot Robot sözcüğü ilk olarak 1920’lerin başında Çek yazar Karel Capek’in “Rossum’un Evrensel Robotları” adlı bilim kurgu kitabında ortaya çıkar. Yazar Slavca “angarya, zorunlu iş” anlamındaki “robata” sözcüğüi ile “işçi” anlamına gelen “robotnik” sözcüğünü birleştirerek “robotic” sözcüğünü türetmiştir [9]. Türk Dil Kurumu’na göre robot, “belirli bir işi yerine getirmek için manyetizma ile kendisine çeşitli işler yaptırılabilen otomatik araç ya da başkasının buyruğu ile iş yapan, kendi akıl ve iradesini kullanmayan kimsedir” [5]. Britannica Ansiklopedisi’ne göre de, “görünüş olarak insanoğluna benzesin benzeme- sin, otomatik olarak çalışan her makine robottur”. ISO ise robotu “otomatik olarak kontrol edilen, üç ya da daha fazla eksende çalışan ve endüstriyel otomasyon uygulama- larında kullanılan çok amaçlı manipülatör” olarak tanım- lamaktadır [10]. Günümüz robotlarının bazıları insanların yönlendirdiği uzaktan denetimli mekanik cihazlar biçiminde işlevselliğini sürdürse de, genel olarak robotların giderek otomatik hale geldiği ve kendi başlarına zekâlarıyla hareket edebildiği söylenebilir. Nitekim robotlar artık her yerde varlık göstermekte; Mars’a, okyanusların derinlikle- rine, hatta volkanların içlerine gidebilmektedirler. Ayrıca tarım robotları, fabrika robotları, cerrahi robotlar, depo robotları vb. türleri mevcuttur [11]. 2.4. İşçi Ölümleri Çalışmanın hareket noktasını oluşturan temel kavram ve olgu, iş kazaları sonucu ortaya çıkan işçi ölümleridir. International Labor Organization (ILO)’ya göre iş kazası; “Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınamamış olan etrafa zarar verebilecek nitelikteki olay”- dır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre de iş kazası; “Önceden planlanmamış kişisel yaralanmalara, maddi zarara ve üretimin durmasına sebep olan olay”dır. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT) ise iş kazasını “İşin gerçekleşmesi sırasında fiziksel ve ruhsal zarara yol açan ani bir olay” şeklinde ifade etmektedir [1]. ILO verilerine göre dünya genelinde (Creating Safe and Healthy Workplaces for All, Laborstat) [12]: - Her 15 saniyede 160 işçi iş kazası geçirmektedir. - Her gün yaklaşık 6400 kişi iş kazası veya meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybetmektedir. Her yıl yaklaşık olarak 350 bin kişi iş kazası, 2 milyon kişi meslek hastalıklarından dolayı yaşamını yitirmektedir. - Her yıl 270 milyon iş kazası meydana gelmekte, 313 milyonu aşkın işçi ölümcül olmayan iş kazası geçirmekte (bu bir günde ortalama 860 bin işçinin iş kazasına maruz kaldığı anlamına gelmektedir) ve 160 milyon kişi meslek hastalıklarına yakalanmaktadır. - Her yıl, çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde, zehirli maddelerden dolayı 651 bin işçi yaşamını yitirmekte ve dünyada meydana gelen cilt kanseri hastalıkları- nın %10’unun işyerlerinde zehirli maddelerle temas yüzünden oluştuğu belirtilmektedir. ILO’ya göre bildirim ve kayıt sistemindeki eksiklikler nedeniyle çoğu ülke için gerçek rakamların daha yüksek olması kaçınılmazdır. - ILO’ya göre tüm dünyada istihdam açısından önemli bir yer tutan inşaat sektöründe oldukça yüksek sayı- larda iş kazası yaşanmaktadır. Sektörde mekanizasyon artmasına karşın el emeği hâlâ büyük bir rol oynamak- tadır. ILO rakamlarına göre tüm dünyada inşaat sektö- ründe her yıl yaklaşık 60 bin ölümcül kaza yaşanmakta ve buna göre her 10 dakikada bir kişi iş kazası sonucu yaşamını yitirmektedir. Türkiye’deki duruma bakıldığında, aşağıdaki şekilde özetlenen Türkiye İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Mec- lisi’nin raporuna göre 2018 yılında 1923 işçi iş kazalarında yaşamını yitirmiştir. Ölenlerin 944’ü 28-50 yaş aralığında, 469’u 51 ve daha üzeri yaşta, 285’i 18-27 yaş aralığında, 44’ü 15-17 yaş aralığında, 23’ü 14 ve daha genç yaştadır ve 158’inin yaşı belirlenememiştir. Cinsiyete göre dağılım %94 erkek, %6 kadın biçimindedir. İş kazalarının %24’ü tarım ve orman, %23’ü inşaat ve yol, %12’si taşımacılık, %6’sı metal, %6’sı ticaret ve büro, %5’i belediyeler ve genel işler işkollarında meydana gelmiştir [13]. TMMOB İş Güvenliği Uzmanları Kurultayı’nın değerlendirme ve tespitlerine göre, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yapılan değişiklikler, sorunun köklerine inen, köklü çözümler üreten bir içerikte değildir. Soma, Torunlar İnşaat ve Ermenek‘te yaşanan toplu katliamlar ardından gündeme gelen yasa değişiklikleri de sorunun kronikleşmiş halini gün yüzüne çıkarmaktadır. Yasa ve mevzuat düzleminde gündeme gelen değişiklikler iş cinayetlerini ve meslek hastalıklarını önlemekte yeterli olmamakta; can kayıpları ve sakatlanmalar giderek artmak- tadır [3].

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=