Yangın ve Güvenlik Dergisi 236. Sayı (Ocak-Şubat 2023)

52 YANGIN ve GÜVENLİK • Ocak-Şubat / 2023 kamyon sürmekte, 2031’de perakendecilikte, 2049’da çok satan kitap yazmakta ve 2053’te ameliyat operatörlüğünde insanlardan daha iyi olacağını öngörmektedir. Araştırma- cılar, önümüzdeki 120 yılda tüm insan işlerinin makineler tarafından otomasyona bağlanacağı görüşündedir [23]. Sonuç olarak her ne kadar yapay zekânın meslek grup- larını ortadan kaldırmayacağı, bazı görevleri otomatize edeceği ifade edilse de [24]; yapay zekâ yalnızca fiziksel değil, düşünsel meslekler için de gündemdedir. İnsanın yorgunluğunun, dikkatsizliğinin üretim sürecini olumsuz olarak etkilediği her alanda yapay zekânın meslekleri ele geçireceği öngörüsü ileri sürülebilir. Yapay zekâ teknolo- jileri ile kas gücüne dayalı ya da matematiksel hesaplama- lara, yüksek miktarda veriyi analiz etmeye dayalı birçok işin programlara ve robotlara bırakılacağı [25]; mekanik ve bilişsel rekabet yerini yaratıcılık odaklı rekabete devrede- ceği söylenebilir [26]. Ancak bu öngörülerin yanı sıra yapay zekâ ile birlikte işlerin kaybedilmesinden çok şekil değiştirmesinin ger- çekleşeceği ve günümüzde var olmayan birçok yeni işin yaratılacağı da ileri sürülmektedir. Microsoft’un IDC ile yaptığı araştırmanın raporuna göre bulut bilişim, 2017 ile 2022 yılları arasında Türkiye’de 130.000’den fazla yeni iş imkânı yaratacaktır. Bu imkânların yalnızca BT sektörüyle sınırlı olmayacağı; pazarlama, satış, finans, yönetim, üretim ve hizmet alanlarında da gerçekleşeceği ifade edil- mektedir. Yeni meslekler bulut bilişim uzmanlığı, büyük veri analistliği, ortak kullanım aracı şoförlüğü, sürücüsüz araç mühendisliği, veri bilimcilik, uzay madenciliği, gen araştırmacılığı, insan-makine ara yüz tasarımcılığı, bulut biyologluğu, yapay zekâ süpervizörlüğü, insan genom analistliği, kişisel gizlilik yöneticiliği, robot bakıcılığı biçi- minde öngörülmekte; yanı sıra bugüne değin geri planda kalan, küresel ısınmayla birlikte önem kazanan jeoloji, çevre bilimleri, su ve deniz bilimlerinin öne çıkacağına işaret edilmektedir [8], [25], [27]. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Çalışmada tartışmaya açılan ilk soru, “İşgücünün robot ikâmesi işçi ölümlerinin yoğun olduğu tarım ve inşaat sek- törlerinde kullanılabilir mi? Nasıl? Pilot uygulamalar var mıdır?” idi. Sonuç olarak tarım sektörü için Avrupa, ABD ve Avustralya’da bu soruya olumlu yanıt olabilecek mevcut uygulamalar olduğu ve geliştirmeye yönelik çalışmaların da sürdüğü bulgusuna ulaşılmıştır. Ancak bu uygulamalarda hedefin işçi ölümlerini önlemek değil, verimliliği ve kârlı- lığı artırmak olduğu ve yanı sıra işsizliğe de yol açtığı anla- şılmaktadır. İnşaat sektöründe ise yapay zekâ teknolojile- rinin planlama ve tasarım, proje yönetimi, saha yönetimi, risk yönetimi, emniyet, program yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, ekipman ve malzeme yönetimi, izleme ve bakım, kaynak yönetimi, taşeron yönetimi ve maliyet yönetiminde kullanıldığı; yanı sıra işçilerin iş güvenliği kurallarına uyumsuzluğunu tespit edebilmek ve uyarmak için izleme amaçlı kullanıldığı bulgularına ulaşılmıştır. Ayrıca geleceğe yönelik işçilerin daha verimli ve güvenli çalışmalarını sağ- layacağı ileri sürülen yardımcı otonom akıllı makinelerin geliştirileceğinden söz edilmektedir. Sonuç olarak sektörde yaşanacak olası işsizliğin iş kazası riski yüksek olmayan alanlarda ortaya çıkacağı söylenebilir. Çalışmada tartışmaya açılan ikinci soru, “Otomasyon ve işgücünün robot ikâmesi ile artacak işsizliğe çözüm önerileri nelerdir?” idi. Sonuç olarak her ne kadar işlerin kaybedilmesinden çok şekil değiştirmesinin gerçekleşeceği ve günümüzde var olmayan birçok yeni işin yaratılacağı ileri sürülse de, kalifiye olmayan işgücü için kitlesel işsizliğin bir tehdit olarak ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır. Bu tehdide karşı sunulabilecek çözüm önerisi, çalışma sürelerinin kısaltılması olabilir. Tartışma sektörler perspektifinden, hedeflenen verim- lilik ve kârlılık kavramları yönelimli değerlendirildiğinde; Çin’in 2030’a kadar Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’da %26’lık bir artışla ilk sırayı, Kuzey Amerika’nın ise %14,5 artış ile ise ikinci sırayı ise alacağının öngörüldüğü bulgusuna ulaşılmıştır. Bu iki ülkeden toplam artışın 10,7 trilyon dolar olması ve global ekonominin yaklaşık %70’ini bu ülkelerin paylaşması, 2030’da yapay zekânın global eko- nomiye katkısının toplamda 15,7 trilyon dolar olmasının beklendiği ifade edilmektedir [28]. Forrester’ın 2018 araştırmasına göre de, Türkiye’nin de içerisinde olduğu Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’ne yapay zekâ teknolojilerinin ekonomik getirisinin yaklaşık 16 trilyon dolar civarında olması beklenmektedir [8]. Bu bağlamda halkı uyarmak, kaygı verici gidişata ve yapısal işsizlikle tehdidine karşı çözüm önerileri üretmek amacıyla Pensilvanya Üniversitesi Wharton İşletme Fakültesi yönetim kurulu üyesi ve risk sermayedarı Art Bilger “Working Nation” adlı bir sivil toplum kuruluşu oluşturmuş; şirketlere, akademiye, hükümete ve STK’lara çağrıda bulunmaktadır [29]. Diğer yanda Gerd Leonhard, güçlü bir “dijital etik seti” tanımlanması ihtiyacını ileri sürmekte ve üyelerinin sivil toplumdan, akademiden, hükümetlerden, iş sektöründen, özgür düşünürlerden, yazarlardan, sanatçılardan, fikir liderlerinden oluştuğu bir “Küresel Dijital Etik Konseyi” oluşturmayı önermektedir [27]. Çalışmanın önerisi, Türkiye’de de meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının mevcut ve olası dinamiklere benzer duyarlılıkla yaklaşması olabilir. n MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=