Yangın ve Güvenlik Dergisi 237. Sayı (Mart 2023)

47 YANGIN ve GÜVENLİK • Mart / 2023 Küresel İklim Değişikliği ve İlgili Regülasyonların Yangın Korunum Sistemleri Üzerine Etkileri EMRE ÖZTÜRK Viking Turkey Yangın Korunum Sistemleri A.Ş. E ndüstriyel tesisler, içinde bulunduğumuz yüzyılda üretim kapasitelerinin ulaştığı seviye ve üretim teknolojilerinde yaşanan gelişimler neticesinde önemli dönüşümler yaşarken, küre- sel ısınma ve iklim değişikliği ulusal ve küresel anlamda varlığını ve ciddiyetini koruyan bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Küresel ısınma konusunda önemler alınmaması durumunda, gerek ekolojik sistem, gerekse insan toplumu açısından geri dönüşü olmayan kayıplara yol açabileceği ön görülmektedir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda iklim krizi derinleştikçe göz ardı edilebilir bir sorun olmaktan çıkarak her kıtada ulusal ekonomileri bozan ve yaşamları etkileyen bir boyuta ulaşmıştır. 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması, bu yüzyıldaki küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 2 santigrat derece- nin çok altında tutarak iklim değişikliği tehdidine verilen küresel tepkiyi güçlendirmeyi amaçlıyor. Anlaşma ayrıca, ülkelerin uygun finansal akışlar, yeni bir teknoloji çerçevesi ve gelişmiş bir kapasite geliştirme çerçevesi yoluyla iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkma yeteneklerini güçlen- dirmeyi amaçlıyor. [1] 1. İKLİM DEĞİŞİKLİ VE İLGİLİ REGÜLASYONLAR Avrupa İklim Yasası Avrupa İklim Yasası [2], Avrupa Yeşil Anlaşması’nda [3] Avrupa ekonomisinin ve toplumunun 2050 yılına kadar iklim açısından nötr hale gelmesi için [4] belirlenen hedefi kanun haline getiriyor. Kanun ayrıca, net sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az %55 oranında azaltmanın ara hedefini de belirliyor. 2050 yılına kadar iklim nötrlüğü, esas olarak emisyonları azaltarak, yeşil teknolojilere yatırım yaparak ve doğal çev- reyi koruyarak bir bütün olarak AB ülkeleri için net sıfır sera gazı emisyonu elde etmek anlamına geliyor. Kanun, tüm AB politikalarının bu amaca katkıda bulunmasını ve ekonominin ve toplumun tüm sektörlerinin üzerine düşeni yapmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda birlik üyesi ve dolayısı ile adayı ülkelere bir dizi hedefler konulmuştur: • Bütünlüklü politikalar aracılığıyla 2050 iklim nötrlüğü hedefine ulaşmak için sosyal olarak adil ve uygun mali- yetli bir programatiğin oluşturulması • Avrupa’yı 2050 yılına kadar iklim açısından nötr olma yolunda sorumlu bir yola koymak için daha iddialı bir AB 2030 hedefinin belirlenmesi • İlerlemeyi takip edebilmek için denetim mekanizması geliştirilmesi ve gerekmesi halinde önlemlerin artırıl- ması • Yatırımcılar ve diğer ekonomik aktörler için öngörüle- bilirliğin sağlanması • İklim nötrlüğüne geçişin geri döndürülemez olmasını sağlamak Avrupa İklim Yasası, 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu için yasal olarak bağlayıcı bir hedef belirle- miştir. Böylece, AB kurumları ve üye devletler bu hedefe ulaşmak için AB düzeyinde ve ulusal düzeyde gerekli önlemleri almakla yükümlü hale gelmiştir. İklim Yasası, üye devletlerin ulusal enerji ve iklim plan- ları için idari süreçleri, Avrupa Çevre Ajansı’nın düzenli raporları ve iklim değişikliğine ilişkin güncel bilimsel delil- ler gibi mevcut sistemlere dayalı olarak ilerlemeyi takip etmek ve eylemleri buna göre ayarlamak için önlemler içerir. İlerleme, Paris Anlaşması kapsamındaki küresel stok sayımı uygulamasına uygun olarak her beş yılda bir gözden geçirilecektir. İklim Yasası ayrıca 2050 hedefine ulaşmak için gerekli adımları da ele alıyor: • Kapsamlı bir etki değerlendirmesine dayalı olarak AB, MAKALE