Yangın ve Güvenlik Dergisi 24. Sayı (Mart-Nisan 1996)

m a k a 1 e 1 ATRIUM HAVALANDIRMASI VE il DUMAN KONTROLU Rüknettin KÜÇÜKÇALI 1950 yılında doğdu. 1972 yılında İTÜ Makina Fakültesi'nden Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Sungurlar ve Tokar firmalarında mühendis ve şantiye şefi olarak görev yaptıktan sonra, 1975 yılında lsısan Anonim Şi rketi 'ni kurdu. Halen bu firmanın yöneticisi olarak görev yapmaktadır. ÖZET: Günümüzdeki yapılarda giderek daha çok kullanılan atriumların kendine özgü havalandırma problemleri vardır. Bu yazıda atriumlarda uygulanabİlecek havalandırma ve klima sistemleıi ile bunların tasarım prensipleri konusunda bilgi verilmiştir. Yine bu çerçevede ele alınabilecek duman kontrolü sistem/eıi, boyutlandırma esasları ve bunların havalandırma sistemi İle ilişkilendirmesi anlatılmıştır. I. GİRİŞ Üzeri kapalı geniş avlu olarak atrium ilk kez Roma mimarisinde ortaya çık mıştır . Modern mimaride ise atrium özellikle büyük alışveri ş merkezlerinde, otellerde, terminellerde spor komplekslerinde, endüstriyel yapılarda ve iş merkezlerinde çok kullanılan bir eleman halinde gelmiştir. Atrium çözümleri büyüklük, geometri ve fonksiyon olarak çok değişik olabilmektedir. Burada ancak genel prensipler üzerinde durulacaktır. Özel çözümler tamamen mimarın ve mekanik tasarımcının seçimine bağlıdır. Yani atrium için üniversal bir mekanik sistem çözümü önerilemez, ancak tasarımcı çeşitli olanakları değerlendirerek özel çözümü kendisi üretir. Atrium tasarımında en önemli görev mimara düşmektedir. Atriumun oryantasyonu ve geometrisinde alınab ilecek önlemlerle, atriumu kapatan cam yüzeylerin ve çevre duvar yüzeyleri malzemesinin uygun seçimi ile pasif olarak güneşten ısıtmada yararlanmak mümkündür. Yine aynı elemanlarla oynayarak yazın serinletme imkanları veya soğutma yükü indirimleri sağlanabilir. Burada mimari ile ilgili pasif önlemler üzerinde durulm ayacaktır. 2. HAVADA SICAKLIK TABAKALAŞMASI VE BACA ETKİSİ Atriumlarda büyük yüksekliklere ve tepeden alınan güneş radyasyonuna bağlı olarak düşey doğrultuda önemli sıcaklık farkları oluşur. Yazın bu düşey doğrultudaki fark l 0- 15 °c değerlerine kadar yükselebilmektedir. Ayrıca sıcaklık gradyanı da geometriye bağlı olarak farklı olmaktadır. Özellikle dar ve uzun atriumlarda iki farklı belirgin sıcaklık gradyanı ve buradan hareketle, iki farklı bölge tanımlamak mümkündür. Bu sıcaklık gradyanı kış aylarında daha azalmakta, hatta çok soğuk dış hava sıcaklıklarında ve tek camlı uygulamalarda en yukarıda bir ters gradyan bile oluşabilm ektedir. Bu durumda yoğuşmanın önlenmesi için özel önlem alınması gerekir. Bu sıcaklık gradyanı iyi değerlendirildiğinde bazı uygulamalarda avantaj olaı:ak da kull anıl abilir. Bu sıcaklık tabakalaşmasını göz önüne alarak atrium hacmi düşey doğrultuda iki bölgeye ayrılabilir. Üst bölge güneş radyasyonundan etkilenmemektedir ve sıcaklıklarda gün boyunca büyük değişmeler meydana gelir. Alt bölge güneşten fazla etkilenmez ve daha sabit bir sıcaklık değerine sahiptir. Öte yandan atriumda yüksekliğine bağlı olarak çok kuvvetli olarak bir baca etkisi vardır. Kışın alt kotlardaki sıcak hava yükselerek üst kotlardaki - - - -- - - ------ YANGIN VE GÜVENLİK 52 SAY! 24

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=