40 YANGIN ve GÜVENLİK • Nisan / 2024 (*) Mimarlık ve Yangın Sempozyumunda yayınlanmıştır. MAKALE Kent ve Bina Arayüzünde Yangın Güvenlik Önlemleri(*) 1. GİRİŞ İnsanın mekansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturduğu yapılı çevreden beklenen en önemli özellik güvenli yaşam alanlarıdır. Bu mekanların beklenen ihtiyacı karşılayacak performansı gösterebilmesi için tasarım ve projelendirme aşamasından uygulama ve işletme aşamasına kadar pek çok disiplinin koordineli bir şekilde çalışması gerekmektedir. Hem bina hem de kent ölçeğinde bu yaşam alanlarını sağlamak günümüzde mekanik, elektrik yüklerin artmasıyla daha da zorlaşmaktadır. Teknolojinin artması, kullanıcı ihtiyaçlarının gelişen teknolojiye paralel olarak çeşitlenmesiyle birlikte yeni fonksiyonlar ortaya çıkmış, farklı fonksiyonlar bir arada çözümlenmeye başlamış, kullanıcı yükleri artmış, mevcut binaların fonksiyonları değiştirilmiş, yeni risk faktörleri ve senaryoları ortaya çıkmıştır. Bu risklerin yönetilmesi ve risk optimizasyonu güvenlik kavramı için büyük önem taşımaktadır ve güvenliği tehdit eden risk faktörlerinden biri de yangındır. Bir konuyu, riski yönetebilmek için o konuya ait verileri ortaya koymak, saymak, hesaplamak ve analiz etmek gerekmektedir (Oduncu, 2018). Yangın riski kent ölçeğinden kenti oluşturan bina ölçeğine kadar değerlendirilmesi ve optimize edilmesi gereken bir faktördür. Her afet gibi yangın da yönetilebilen risk faktörlerine sahiptir. Bu yönetilebilme durumu ise riski ortaya koyan parametrelerin, geçmiş olayların, muhtemel senaryoların sorumlu olabilecek her disiplinle değerlendirmeye alınmasıyla başlar. Yangın olayları geçmişte olduğu gibi günümüzde de ağır kayıplara neden olabilmektedir. Güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanları için kent olgusunu yangın riski optimizasyonlarından ayrı tutmak mümkün değildir. Sıcaklık, oksijen ve yanıcı maddenin kimyasal reaksiyon yani yanma olayını gerçekleştirecek düzeyde bir arada bulunması ve bunun kontrol edilemeyecek boyutlara ulaşması yangına sebep olur. Bu üç bileşenin her daim ortamda olduğu düşünüldüğünde yangın riskinin her zaman var olduğu söylenebilir. Yangın güvenliğini sağlamak yangın riskini oluşturan parametrelerin doğru tanımlanması, yangın senaryolarının ortaya konulması ve bu senaryolara yönelik tedbirlerin alınmasıyla başlar (Özgünler, 1994). Kent ölçeğinde yangın riskini kentsel tasarım kararları doğrudan etkilediği gibi kenti oluşturan her bir parçaya ait tasarım ve kurgu kararlarına dair risk faktörleri de kent ile oluşturduğu arakesitte önem arz etmektedir. Mimari ölçekte ele alınan bina bazında potansiyel yangın riski senaryoları sadece bina ölçeği için değil kent ölçeği için de değerlendirilmelidir. Kent ölçeğinde alınan kimi tasarım ve uygulama kararlarının bina ölçeğini etkilediği gibi, bina ölçeğinde alınan kimi tasarım ve uygulama kararlarının da kent ölçeğini etkilediğini söylemek mümkündür. Dolayısıyla kent ölçeği ve bina ölçeğinin arakesitindeki tasarım kriterleri ve risk senaryoları her iki ölçek için de yangın riski optimizasyonu açısından kritiktir. 2. KENTTE YANGIN OLGUSU Nüfus yoğunluğunun artması ve mekan ihtiyacının buna paralel olarak büyümesi yerleşim alanlarından beklentiyi değiştirmiş, yapı yoğunluğunun artmasıyla kent kavramı ortaya çıkmaya başlamıştır. Nüfus artışının kentlerin büyümesindeki temel sebep olmasının yanı sıra, buna temeli hazırlayan en önemli faktörlerden biri de Sanayi Devrimidir. Sanayileşme ile birlikte günümüz kent kavramı ortaya çıkmaya başlamıştır. Sanayi Devrimi kentlere göçün arttırması ile birlikte risk kavramını ortaya çıkarmıştır. Yapı ve insan yoğunluğunun artıyor olması, risk ortamı oluşturacak durumların artmasına sebep olmuştur (Kuzucuoğlu, 2013). Bu durum aşılması ve yönetilmesi gereken pek çok problemi beraberinde getirmiştir. Kentlerde pek çok parametreye göre ortaya çıkabilecek yangınlar bu problemlerin başında gelmektedir. Elektrik tesisatındaki hatalar, geleneksel yapılardaki tedbirsizlikler, KÜBRA DEMİR PROF. DR. MUSTAFA ÖZGÜNLER Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=