Yangın ve Güvenlik Dergisi 247. Sayı (Mayıs-Haziran 2024)

42 YANGIN ve GÜVENLİK • Mayıs-Haziran / 2024 MAKALE lanıcının davranışı (B), Yangın etkilerine fizyolojik tepki (C), Kullanıcının karar verme yeteneği (D), Geçmiş yangın deneyimler (E), Kullanıcının yaşı (F) ve Kullanıcının cinsiyeti (G) olarak belirlenmiştir. A. Fiziksel ve bilişsel yetenekler Bina kullanıcılarının tahliyeye başlamaya karar verme ve ardından tahliye eylemlerini üstlenme süreleri, tahliye için gereken toplam süreyi belirlemede kritik etkenlerdir (Tubbs & Meacham, 2007). Bazı durumlarda, fiziksel ve bilişsel yetenekler, doğrudan bina kullanımı veya binada gerçekleştirilen eylemler ile ilgili olabilir. Bina; bir hastane, yaşlılar için konut veya özel bakım tesisi ise, bina sakinleri tahliye gereksinimini fark etmede, kendilerini güvenli bir yere taşımada veya her ikisinde de zorluk çekebilir. Alkollü eğlence mekanlarında, ikaz ışıkları bulunan üretim tesislerinde veya yatma eylemi bulunan konaklama ve konut binalarında, kullanıcıların yangın uyarılarına tepkileri gecikebilir (Tubbs & Meacham, 2007). B. Kullanıcının davranışı Acil durumlara verilen tepkiler çok çeşitlidir. Bu durumda kullanıcıların tepkileri ve müdahaleler yangın güvenliğinde dikkate alınmalıdır. Yangına ilişkin ipuçlarını belirlemek, acil bir durum olduğuna karar vermek, bir eylem planı hazırlamak ve bu eylemi gerçekleştirmek kullanıcıların can güvenliği açısından önem taşımaktadır. Bina tasarımında, bina kullanıcısının tanımlanması ve acil durum anındaki davranış biçiminin önceden değerlendirilmesi, binada seçilmesi gereken alarm sistemlerinden, kaçış için gerekli sürenin belirlenmesine kadar, çıkış sistemi tasarımının birçok yönünü belirlemede etkili olacaktır (Tubbs & Meacham, 2007). C. Yangın etkilerine fizyolojik tepki Kullanıcılar yangına müdahale konusunda karar verirken sesli ve görsel uyarı sistemlerinin yanı sıra yangına ilişkin ipuçlarını da değerlendirmektedir. Yangına ilişkin ipuçları; dumanı koklamak veya görmek, bir yangının sesini duymak, alev görmek veya ısıyı hissetmektir. Bu ipuçlar, karar verme süresini kısaltmaya yardımcı olsa da yangın durumundaki insanlar üzerinde olumsuz fizyolojik ve psikolojik etkileri olabilir. Kabul edilemez duman veya ısı seviyelerinin kaçış yollarını kapattığı algılandığında, kullanıcılar çıkış yönü hakkında kötü kararlar almaya yönlenebilir (Tubbs & Meacham, 2007). D. Kullanıcının karar verme yeteneği Bina kullanıcıları, bir veya daha fazla yangın ipucunu aldıktan, fark ettikten ve doğru bir şekilde yorumladıktan sonra, ne yapacaklarına karar vermeleri gerekir (Canter, 1990) (Bryan J., 1991). Kullanıcılar, tehdidin ciddiyetinden emin olmadıklarında, kendilerine güven vermeye çalışırlar. Tehditler daha ciddi göründüğünde, insanların başkalarından bilgi istemesi olası hale gelmektedir. Bir yangın durumunda, durumu doğrulamak için daha fazla bilgi aramak ciddi bir sorun olabilir (Tubbs & Meacham, 2007). E. Geçmiş yangın deneyimleri Yangın alarmı çaldığında verilecek olan tahliye kararı, bina kullanıcılarının yangın alarm sistemiyle ilgili önceki deneyimlerine bağlıdır. Uyarı sinyaline yüksek derecede güven olmadan insanlar uyarıya inanmayabilir veya beklendiği gibi tepki vermeyebilir (Moore, 1988). Örneğin Cry Wolf sendromu, yanlış alarmların bina sakinlerinin gelecekteki alarmlara tepki verme isteklerini azaltmaktadır (Breznitz, 1984). Cry Wolf etkisi, bir alarm birkaç kez etkinleştirildiğinde (Cornell & Claudio, 1987) veya yaklaşan tehlike tahminleri yapıldığında ve tehdit asla gerçekleşmediğinde gözlemlenmiştir (Dow & Cutter, 1998) (Moore, 1988). Aynı zamanda yanlış alarm oranı gerçek alarm oranından yüksek olduğunda, kullanıcılar alarm sistemlerine olan güvenini kaybetmeye başlamaktadır. Bazı çalışmalar, çok sayıda yanlış alarmın kullanıcıların tamamen yanıt vermemesine neden olarak alarm sistemini etkisiz hale getirebileceğini öne sürmektedir. Cry Wolf sendromunun etkileri, bireysel ve kurumsal yanıt verme isteksizliğinin yanı sıra toplum üzerinde önemli ölçüde can ve mal kaybına neden olmaktadır (ISSE, 2000). F. Kullanıcının yaşı Bina kullanıcılarının fiziksel, bilişsel veya algısal durumuna ilişkin özel bilgi olmasa da yaş gibi belirli etkenler, tepki kabiliyetini etkileyen değişkenliğin (örneğin işitme kaybı) göstergesi olabilir (Tubbs & Meacham, 2007). Özellikle engelli veya yaşlı kullanıcıların bulunduğu Sbinalarda güvenlik önlemlerine duyulan gereksinim artmaktadır. Bu tür kullanıcıların acil bir durumu fark etmeleri, kaçmaya karar vermeleri ve güvenli bir yere geçmeleri için gereken süre oldukça uzun olabilmektedir. Bu nedenle engelli veya yaşlı kullanıcıların bulunduğu binalarda kullanıcılara iyi bilgi sağlamak önemlidir (Tubbs & Meacham, 2007). 3.2. Sosyal özellikler Sosyal özellikler; Kullanıcıların bağımlılıkları (G), Sosyal ve kültürel bağlılıklar (H) ve Rol ve sorumluluklar (I) olarak belirlenmiştir. G. Kullanıcıların bağımlılıkları Fiziksel ve bilişsel yetenekler konusuyla yakından ilgili olan bağımlı ilişkiler can güvenliğini sağlamada büyük önem taşımaktadır. Hastaneler ve yetişkin bakım üniteleri gibi bazı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=