Yangın ve Güvenlik Dergisi 247. Sayı (Mayıs-Haziran 2024)

43 YANGIN ve GÜVENLİK • Mayıs-Haziran / 2024 MAKALE binalarda bakıcıya bağlı ilişkilerin olması kaçınılmazdır. Bu gibi durumlarda, bazı fiziksel ve bilişsel engeller veya diğer bozukluklar bina sakinlerinin büyük bir çoğunluğunun kendilerini tahliye etmelerini engellemekte ve onları yardım için başkalarına bağımlı hale getirmektedir (Tubbs & Meacham, 2007). Gündüz bakım evlerinde, anaokullarında ve çok sayıda bebek, küçük çocukve gencin bulunduğu diğer binalarda, kullanıcılar güvenlikleri için yetişkinlere bağımlıdır. Tutukevlerinde ve kısıtlı erişimin olduğu kullanım alanlarında, personelin ziyaretçileri ya da kullanıcıları uygun çıkışlara yönlendirmesi gerektiği durumlarda, kullanıcılar tahliyenin sağlanması ya da kapıların açılması için bağımlı oldukları kişilere güvenmektedir (Tubbs & Meacham, 2007). H. Sosyal ve kültürel bağlılıklar Bazı durumlarda, sosyal ve kültürel bağlılık tahliyenin başlamasını geciktirebilir (Sime,1985;1993). Bir ailenin veya bir arkadaş grubunun her bir üyesi, gruptaki herkes ayrılmaya hazır olana kadar tahliye konusunda isteksiz olabilir. Grup bir kez tahliyeye Sbaşladığında, en yavaş üye muhtemelen tüm grubun hareket hızını belirleyecektir. Bağlılık o kadar güçlü bir kavramdır ki, tehdidin kendisini geçersiz kılabilir. Ebeveynler çocukları olmadan ve çocuklar kardeşleri olmadan tahliye edilmek istemeyecektir. Bağlılık durumu, bireyin sevilen birini kurtarmak için yanan bir binaya geri dönmeye karar vermesine de neden olabilir. (Tubbs & Meacham, 2007). I. Rol ve sorumluluklar Kullanıcıların binadaki durumunu yangın veya acil durum anındaki sorumlulukları belirleyebilir (Proulx, 1994). Görev durumu (sağlık, eğitim vb.) ve hiyerarşik durum (amir ve çalışan) olan binalarda, genellikle rehberlik için sorumlu kişiler aranmaktadır. Örneğin, işveren-çalışan ilişkisi olan binalarda, bina sakinleri talimat için bazen amirlerine ve diğer yetkili kişilere başvurabilir. Binada bulunan denetçiler, kalmak veya ayrılmak gibi eylemleri dikte edebilir. Benzer şekilde, ziyaretçiler veya müşteriler bir acil durum sırasında çalışanlardan daha pasif olabilir (Tubbs & Meacham, 2007). 3.3. Durumsal özellikler Durumsal özellikler; Binaya aşinalık (J), Kullanıcı sayısı ve yoğunluğu (K), Yangın ipuçlarını tanıma ve tepki verme (L), Kullanıcı eylemleri (M), Yalnız veya başkalarıyla olma durumu (N), SKalabalık etkisi (O), Uyku eylemi (Ö) ve Kullanıcıların binadaki konumu olarak belirlenmiştir. J. Binaya aşinalık Yangın güvenlikli yapı tasarımında kullanıcının binayı tanıması, binada geçici ya da sürekli kullanıcı olarak bulunması ve buna benzer birçok durum yangın anında kullanıcının güvenliğini etkileyebilir. Örneğin; bir sağlık yapısında binada bulunan personelin kullanıcıları tahliye etmesi, bir eğlence yapısında uyaranların çok olmasından dolayı acil durum alarmı anlaşılmayabilir ve personelin ziyaretçileri uyarması ya da bir eğitim yapısında öğrencilerin sınıf öğretmenleri tarafından tahliye prosedürlerine uygun şekilde tahliye edilmesi beklenebilir. Kullanıcının bina ile etkileşimi binaya aşina olma durumu ve acil durum anındaki etkileşimi kaçışların zamanında gerçekleşmesi açıcından önem kazanmaktadır (Tubbs & Meacham, 2007). K. Kullanıcı sayısı ve yoğunluğu Bir mekanın kullanıcı yükü, o mekanın kullanımı için bulunması beklenen maksimum kişi sayısıdır. Kullanıcı yükü, doluluk alanının tasarım gereksinimlerine, koltuk sayısına veya alanı uygun kullanıcı yükü faktörüne bölerek tanımlanabilir. Kullanıcı yükü genellikle kabul edilen kod, standart ve yönetmeliklerde belirlenir. Hesaplamalar yapılırken doluluk veya kullanımdaki olası değişiklikler dikkate alınmalıdır. Bir binayı veya alanı kullanan insan sayısı ve bu alandaki dağılımı veya yoğunluğu kaçış hızlarını etkileyecektir("SFPE Guid. to Hum. Behav. Fire," 2019) Binadaki kullanıcı sayısı, binanın genel korunmasında olduğu kadar, çıkış stratejisi ve kaçış yolu tasarımının belirlenmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Tahliyenin kapsamı (tamamen veya kısmi) ve sıralanması, çıkışların sayısı, yeri, türü ve kapasitesi ve alarm sinyali türü hakkındaki seçimleri etkilemektedir. Bir binanın bazı bölümlerinde büyük insan grupları varsa ya da eylemler farklılık gösteriyorsa, tasarım daha zorlayıcı hale gelebilir (Tubbs S& Meacham, 2007). L. Yangın ipuçlarını tanıma ve tepki verme Bina kullanıcıları yangının varlığını belirlemek ve harekete geçme kararı almak için yangınZipuçlarına güvenmektedir. Yangın ipuçları, bir yangınla doğrudan (artan sıcaklık, duman vb.) veya dolaylı olarak (duman detektörü veya sprinkler aktivasyonunun ardından alarm sinyali,S başka bir kişi tarafından bildirim, olağandışı bir aktivite duyma veya görme vb.) ilgili olabilir. Kullanıcının fiziksel ve bilişsel durumu da alarm sinyallerini algılamada önemli bir rolS oynamaktadır. Bir bireyin duyularının keskinliği veya bir yangından kaynaklanan ısı, duman veS gazların fiziksel etkilerine dayanma yeteneği, önemli ölçüde değişebilir. Ayrıca duyuları, karar Sverme yeteneklerini veya sağduyuyu bozabilecek ilaç, uyuşturucu, alkol veya diğer maddeleri Skullanan kullanıcıların varlığı, bireyin alarm sinyaline tepki vermesinde önemli faktörler olabilir. Bir alarm sinyali tasarımının standartlarla belirlenmiş değerlere göre düzenlenmesi çoğu durumda yeterli olsa da bu değerler

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=