Yangın ve Güvenlik Dergisi 248. Sayı (Temmuz-Ağustos 2024)

37 YANGIN ve GÜVENLİK • Temmuz-Ağustos / 2024 RAPOR fabrika türü, sektör, oluş biçimleri kategorilerinde incelenmiş ve sonuçlar Ek’te detaylı olarak paylaşılmıştır. Ekteki tabloda görüleceği üzere kazaların oluş sebeplerine ve firma isimlerine dair medyada bilgi eksikliği bulunmaktadır. Bu sebeple oluş sebepleri ve firma büyüklüğüne dair yeterli yorum yapılamamaktadır. Rapor araştırması yapılırken yangın ve patlama tespit edilen 529 firmadan sadece 135’inin yani %25,5’inin isimleri öğrenilebilmiştir. Firma isimlerinin basına yansıtılmaması akıllarda çeşitli soru işaretleri yaratmaktadır. Firma isimlerinin ticari kimliğe zarar vermesi düşüncesiyle yapılan bu davranış, firmaların konuyla ilgili önlemleri yerine getirmesinde bir engel taşıyabilmektedir. Başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde yangın ve patlamaların önemli bir kısmının artık yaşam alanlarının yanı başında hatta içinde kalan tesislerde gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum plansız yerleşim ve sanayileşmenin bu kentlerde yaşayan insanlar için çok önemli bir risk olduğunu ortaya koymaktadır. En yakın örnek olarak etkilerini hala yaşadığımız 6 Şubat 2023 tarihinde Maraş merkezli 7.6 şiddetindeki depremden sonra İskenderun Limanı’nda çıkan ve günlerce söndürülemeyen yangın da ortaya koymuştur. Olası Marmara depremine ilişkin bölgedeki tehlike yaratabilecek olan sanayi tesislerinin sıklığı da düşünüldüğünde, deprem sonrası endüstriyel yangın ve patlamalar dahil tüm kimyasal tehlikelerin önlenmesi için çalışmalar yapılmalıdır. 2023 yılında meydana gelen 529 yangın ve patlamadan 78’inin Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB), 16’sının ise OSB’ler haricindeki sanayi sitesi vb. sanayi bölgelerinde olduğu tespit edilmiştir. Endüstriyel yangın ve patlamaların çok önemli bir bölümünün sanayinin toplandığı yerlerde olmadığı ve kent ve çevreyi tehdit ettiği görülmektedir. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak daha önceki açıklamalarımızda da söylediğimiz üzere riskli üretim tesisleri Organize Sanayi Bölgeleri’nde toplanmalı ve yaşam alanlarında risk oluşturmamalıdır. Özellikle kimya sektörüne ait tesislerinin Organize Sanayi Bölgeleri’nde toplanması gerekmektedir. OSB’ler kurulurken bölgenin halk ve çevre sağlığı açısından, ekolojik ve lojistik olarak bu yükü kaldırıp kaldırmayacağı meslek örgütlerinin, bölge halkının ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak karar verilmeli, OSB’ler etkin bir şekilde yetkili merciler tarafından den Basından görülebildiği kadarıyla oluş şekli itibariyle birçok yangın ve patlama elektrik tesisatındaki sorunlar, kapalı ve sınırlandırılmış alanlardaki çalışmalardaki uygunsuzluklar, malzemenin veya ekipmanın aşırı ısınması, yanıcı gaz ve sıvıların uygun şekilde depolanmaması, kaynak vb. açık alevle yapılan işlerde kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların yapılmaması gibi önlenebilir sebeplerle meydana gelmektedir. Endüstriyel yangınlarda, çalışanlar Acil Durum Planlarına göre hareket etmeli, hızlı bir şekilde toplanma noktasına gitmelidir. İçeride mahsur kalanlar, itfaiye ve eğitimli ekipler tarafından kurtarılmalıdır. Yapıdaki yangın diğer yanıcı malzemelere sıçrayıp çok hızlı büyüyebilir, patlama yaşanabilir ve yanıcı malzemelere bağlı olmakla birlikte boğucu ve zehirleyici özellik gösterebilir. Bu sebeple yangına müdahale eden itfaiye ve iş yerinin yangınla mücadele ekibi dahi yangına önce kendi güvenliklerini sağlayarak müdahale etmelidirler. Yangın ve patlamaların önüne geçebilmek adına kamuoyuna konu ile ilgili önerilerimizi tekrar etmek isteriz. 1. 2023 yılında küçük/büyük birçok tesiste yangın ve patlamaların yaşandığı, en az 22 kişinin hayatını kaybettiği, yine en az 152 kişinin yaralandığı görülmektedir. Tesis büyüklüğü ayırt etmeden, gereken bütün önlemlerin alınması yasal bir zorunluluktur. 2. 30 Nisan 2013 tarihli, 28633 sayılı Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik gereğince işletmeler, patlamadan korunma dokümanı hazırlamalı, burada belirtilen kritik noktalara göre aksiyonlar almalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı patlamadan korunma dokümanı hazırlaması gereken firmaların listesini çıkararak hazırlamayanlara yaptırım uygulamalıdır. 3. Tesislerde yaşanan yangın/patlamalar yalnızca tesis için bir risk unsuru değildir. Çevresindeki yapılar için de benzer riskler söz konusudur. Yangın/patlamanın etkisi ile çevredeki yapılar zarar görmekte ve can kaybı ya da maddi kayıplar yaşanmaktadır. Mevcut tesislerde komşu yapılarıyla aralarına set oluşturabilecek şekilde güvenlik önlemi alınması bir zorunluluktur. OSB’lerin ve fabrikaların kurulumunda yerleşim alanlarına yönelik riskler dikkate alınmalı, hali hazırda çalışan tesislerden de yerleri uygun olmayanlar tespit edilerek yerlerinin değiştirilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Yer seçimi, risklerin belirlenmesi, denetim ve eğitim konularında KMO daha önce defalarca açıkladığı gibi bilgi birikimini kamu yararına sunmaya her zaman hazırdır. 4. Kimyasal madde üreten ve kullanan işletmelerde, 15.02.1954 tarih ve 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanuna uygun olarak “Sorumlu Müdür” bulundurulması zorunludur. Artık işverenlerin ve yerel yönetimlerin bu zorunluluğun ne kadar önem arz ettiğini anlamaları ve kanunda yazanları hayata geçirmeleri gerekmektedir. 5. Yapılan araştırmalar esnasında, şirketlerin prestij kaybı yaşamaması için isimlerinin çok fazla basına yansıtılmadığı görülmektedir. Bu durumun, ülkemizdeki şirketler için ticari bir kazanım olduğu düşünülebilir. Ancak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=