Yangın ve Güvenlik Dergisi 250. Sayı (Ekim 2024)

44 SÖYLEŞI YANGIN ve GÜVENLİK • Ekim / 2024 havalandırabilen J şeklinde bir kanca var. Bu, hızlı bir şekilde yangının merkezine ulaşmayı mümkün kılıyor. İtfaiyecilerin bu kadar hızlı bir şekilde yangının merkezine ulaşmaları mümkün değil, özellikle kilitli kapılardan geçmek zorunda kaldıklarında veya duman gibi engellerle karşılaştıklarında. Dolaylı müdahale başlıkları gelecekte önemli teknolojilerden biri olacak. Drone teknolojisi, yangın yerini daha iyi anlamak ve daha iyi analizler yapmak için kullanılacak ve termal görüntüleyiciler daha kompakt hale gelecek. Her itfaiyecinin bir tane bulundurması muhtemel. İtfaiyeciliğin geleceğindeki bir diğer sorun ise inşaat sektörüyle ilgili; çünkü gelecekte daha yüksek ve büyük binalar yapılacak. Para, her şeyin temelinde yatıyor. Binalar, mümkün olan en ucuz şekilde inşa edilecek ve itfaiye teşkilatları bu sorunları miras alacak. Bu bahsettiğim inşaat sektöründe şu anda gerçekleşiyor ama bu konu ile ilgili bilgiler açıkça paylaşılmıyor. İtfaiye teşkilatlarının, inşaat sektöründe ne olduğunu takip etmeleri önemli çünkü bir yangın çıktığında çalışacakları yapılar bu inşa edilen yapılar olacak. Teşkilatların ayrıca gelecekteki bina inşaatlarında güvenlik sistemlerine dair geri bildirimde bulunmaları gerekiyor. Ülkemizde yangın güvenliği konusunda NFPA standartları referans alınıyor. Bu standartlar yangın güvenliği açısından tek başına yeterli mi? NFPA standartları bence bu iyi bir başlangıç. Çok iyi, çok karmaşık ve bazen çok detaylı. Sorun, şehir bunları yasaymış gibi benimsediğinde ortaya çıkıyor, çünkü bu standartlar gerçekte her itfaiye teşkilatının büyüklüğünü ve her şehrin benzersizliğini göz önünde bulundurmuyor. Örneğin, birkaç gündür dolaştığım İstanbul'da, NFPA standartlarını sıkı bir şekilde takip eden itfaiye teşkilatlarının karşılaşabileceği birçok sorunu görebiliyorum. Bence bu standartlar iyi bir temel sunuyor ve hedefler oluşturuyor. Ama kuzeye işaret eden bir pusula gibi olmalılar; yani ideal olanı göstermeliler. Ancak İstanbul gibi bir şehir, sahip olduğu insan sayısını, şehrin yoğunluğunu, itfaiye teşkilatının müdahale etme yeteneğini ve yapılara erişim imkânını gerçekçi bir şekilde değerlendirmeli. NFPA standartlarına bağlıysanız, bu tür standartları yerine getirmek için ekipman ve kaynaklarınız yoksa, bir organizasyon olarak faaliyet göstermek çok zordur. Kaynaklar, ekipmanlarınızı ve yedek ekipmanlarınızı içerir. Yedek araçların her zaman hazır durumda tutulması gerekir ve bu konuda birçok lojistik süreç söz konusudur. Ayrıca, yeterli sayıda itfaiyeci ve yeterli ekipmana sahip olmalısınız. Topluluğa sunabileceğiniz hizmet hakkında gerçekçi olmalı, bununla birlikte iyi bir halkla ilişkiler ve kamu eğitimi programlarına sahip olmalısınız. Küçük şehirler genellikle daha fazla kaynağa ve daha az yangına sahiptir. Ancak, çok yangın görmemiş bir itfaiye teşkilatı da fazla yangın deneyimi elde edemez. Bir yangın olduğunda, bir şeyler yanlış gitmiştir. Bu neredeyse toplumsal bir başarısızlık gibidir. Heyecanlı yangınları seviyoruz ama kimse yangın çıkmasını istemiyor. Yangın çıktığında, mutlaka birileri kaybeder. Bu nedenle, kamu eğitimi üzerine büyük bir vurgu yapılması gerekiyor. Bu kamu eğitiminde yangın söndürücülerin ne zaman ve nasıl kullanılacağı ile birlikte binalardaki yangınların havalandırılması ve yangının ne kadar şiddetli olacağını belirleyen kapı kontrolününün ele alınması gerekiyor. Londra'daki Grenfell gibi büyük bir yangınlara baktığınızda, binaların içinde birçok yangın yönetmeliği ihlali olduğuna eminim. Halk, acil bir durumda eylemlerinin yangını nasıl etkileyeceği konusunda eğitilmeli. İnsanlar ne kadar çok anlayış geliştirirse, kendi güvenliklerinin eylemlerine bağlı olduğunu ve bunun da kişisel sorumluluğu olduğunu daha iyi anlarlar. Ülkelerin ekonomik seviyeleri yangınla mücadele konusunda doğrudan bir etkiye sahip midir? Kesinlikle. Dünyanın birçok yerini gezdim. Birçok yoksul ülke, ekonomilerinin devam etmesi için turizme bağımlıdır, bu yüzden insanları çekmek için lüks yüksek katlı otellere yatırım yaparlar. Sorun, acil durumları yönetmek için itfaiye teşkilatlarına yatırım yapmamaları. Meksika’da böyle birkaç şehir biliyorum. İtfaiye teşkilatları acil durumları yönetmek için yeterince donanımlı değil. Yol üzerlerinde yaşanan bazı kazalarda itfaiye ekibinin uygun şekilde eğitilmediğini ve iyi performans gösteremediklerini gördüm. Genellikle turistler Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Birleşik Krallık gibi daha gelişmiş ülkelerden geliyor. Bu ülkeler yangın güvenliği konusunda belirli bir seviyeye alışkın ve bu seviyeyi ziyaret ettikleri ülkelerde de bekliyorlar, ancak bu mümkün olmuyor. Turizm bu şehirlerde geliştikçe, itfaiye teşkilatları, acil durumlarla başa çıkmak için gerekli ekipman, kaynak ve eğitime sahip olmadan gelişen yapıları devralıyor. Para var; şehir turizmden çok fazla gelir elde ediyor ve avantajlarından faydalanıyor. Dolayısıyla, yangın çıkması durumunda turistlerin koruması için itfaiyeye yatırım yapılması gerekiyor. Dünyadaki büyük yangınlara bakın; bu tür büyük olaylar, turizmi yok edebilir çünkü insanları korkutur. Size Meksika’nın Rosarito şehrinde bir örnek vereceğim. Maaş alarak çalışan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=