15 YANGIN VE GÜVENLİK • OCAK - ŞUBAT / 2025 DEĞERLENDİRME kendini yangın uzmanı olarak tanıtan kişiler, “Grand Kartal Otel 2000 yılından önce yapıldığı için 2002’de Resmî Gazete’de yayımlanmış Yangın Yönetmeliği hükümlerine tabi değildir” şeklinde çeşitli açıklamalar yaptı. Bu, bilgi eksikliğinden veya yanlış bilgilendirmeden kaynaklanan, son derece hatalı bir görüştür. Ülkemizde ilk Yangın Yönetmeliği, 26 Temmuz 2002 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin başlangıç maddelerinde “yönetmelik tarihinden önce ruhsat almış” yapılara “mevcut bina” denildiği belirtilse de 10. bölümdeki “Son Hükümler” kısmı mevcut binaların da belirli süreler içinde yönetmeliğe uygun hâle getirilmesini açıkça düzenler. Özellikle oteller için bu süre üç yıl olarak belirlenmiştir. Yani, 2002 yılından önce ruhsat almış olsa bile, bir otelin en geç üç yıl içinde yönetmelik hükümlerine uygun hâle getirilmesi gerekir. Otel dışındaki diğer yapılarda ise bu süre beş yıldır. Ne yazık ki medyada ve kamuoyunda, “eski” bina kavramını öne sürerek yönetmelik gereklerinin yerine getirilmesinin gereksiz olduğu izlenimi yaratılmaya çalışıldı. Oysa yönetmelik son derece nettir: Mevcut binalar için de uyum zorunluluğu vardır ve süresi içinde gerekenler yapılmalıdır. Üstelik bu konuda konuşan bazı kişilerin, konuyu derinlemesine incelemeden fikir beyan ettiği görülüyor. Bu durum, 78 insanın yaşamını yitirdiği bu elim olayda kamuoyuna doğru bilgi aktarılmasını engelliyor. Daha da dikkat çekici olan, ilgili makamlardan yapılan açıklamalarda “Otelde iki yangın merdiveni vardı” gibi beyanların dile getirilmesidir. Oysa yüksek katlı otellerde, en az iki adet korunumlu yangın merdiveni bulunması ve bunlardan en az birinin yapının dış cephesinde acil çıkışa olanak tanıması gerekir. Basında yansıyan görüntülere baktığımızda, 13 kat boyunca devam eden, sokağa açılan bir yangın merdiveninin varlığından söz etmek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bu konudaki resmi açıklamalar da ciddi bir soru işareti uyandırıyor. “Yangın Yönetmeliği” ülkemizde zaman içinde birkaç kez güncellenmiştir. 2002’deki ilk yönetmelik, 2007’de yeniden düzenlenmiş; ardından 2009, 2011, 2015, 2017 ve son olarak 2021 yıllarında revizyonlar yapılmıştır. Ancak temelde oteller gibi çok sayıda insanın konakladığı yapılarda güvenlik şartları değişmeden korunmuştur. Yüksek risk içeren bu tür binalar, hangi tarihte yapıldığına veya ruhsat aldıklarına bakılmaksızın güncel yönetmelik gereklerini yerine getirmek zorundadır. Bu konuda sadece ek süre tanınması söz konusudur; ancak sonuçta uygun hale getirilme zorunluluğu ortadan kalkmaz. Grand Kartal Otel özelinde konuşacak olursak: Bu otelin, kaç yılında yapılmış olursa olsun, gerekli tadilat ve düzenlemeleri yönetmeliklerin öngördüğü süre içinde gerçekleştirmediği anlaşılıyor. Yürürlükteki yönetmelik, otellere can güvenliği açısından “mevcut bina” sayılmayı dahi belli koşullarla sınırlıyor. Çünkü bu tür yapılarda meydana gelebilecek bir felaketin boyutu çok büyük olabiliyor. Maalesef bu olayda bunun acı örneğini gördük. Sonuç olarak, Grand Kartal Otel’de yaşanan facianın ardından ortaya çıkan tablo, yönetmelik hükümlerinin uzun yıllardır tam olarak uygulanmadığını gösteriyor. Zira yönetmeliğin açık hükümlerine ve verilmiş süreye rağmen, gerekli düzenlemelerin yapılmaması insan hayatını tehlikeye atmıştır. Bu gerçeği dikkate alarak herkesin sorumluluğunun bilincine varması ve benzer acıların tekrarlanmaması için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır. Elde ayrıntılı bir mimari proje ya da resmi bilgi olmadığı için, sadece mevcut fotoğraflara ve son dönemde paylaşılan drone görüntülerine bakarak yorum yapabiliyoruz. Şahitlerin anlattıklarına göre yangın, restoranın bulunduğu 4. katta başlamış. Zaten çoğu kayak otelinin bir cephesi pistlere bakacak şekilde inşa ediliyor. Otelin ön tarafına göz attığımızda sanki 8 katlıymış gibi görünüyor; ama aslında çatı katında yuvarlak pencereli VIP odalar var ve bu yüzden arkadan bakıldığında toplam kat sayısının 13 olduğu anlaşılıyor. Görüntülere bakarken dikkatimi çeken noktalardan biri, otelin girişinde sonradan eklendiği belli olan yaklaşık 4-5 metre yüksekliğinde bir sundurma olması. Lobi de tam bu bölüme denk geliyor. Ön cephedeki ahşap kaplamanın çoğu yerinde hâlâ sağlam durduğunu görüyoruz; fakat sundurmanın hemen üstünde ve çatı mahyasının altında belirgin yanma ve kararma izleri var. Bu durumun iki nedeni olduğunu düşünüyorum. İlki, restoran katında (4. kat) bulunan davlumbaz sisteminin yangını yayması olabilir; çünkü davlumbaz kanalları 4. kattan başlayıp üst katlara kadar uzanıyor ve 4. ile 5. katlarda, hatta çatı katına yakın bölgede ciddi karbonlaşmaya rastlanması bu olasılığı güçlendiriyor. İkinci neden ise, binada yönetmeliğe aykırı şekilde, lobiden başlayıp 13 kata kadar uzanan açık bir merdiven olması ihtimali. Böyle bir merdiven
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=