17 YANGIN VE GÜVENLİK • OCAK - ŞUBAT / 2025 DEĞERLENDİRME sağlayacak sistemler bulunmalıdır. Bu armatürlerin de birbirinden bağımsız çalışması, yani biri bozulsa bile diğerlerinin işlevini sürdürmesi beklenir. Görgü tanıkları, otelde acil aydınlatma sisteminin mevcut olmadığına dikkat çekiyor. Bazı kişiler, otelde yangın alarm ve ihbar tesisatı olduğunu ifade etmiş olsa da, varlığı sistemin çalıştığı anlamına gelmez. Görünüşe göre personel insanların kapılarına vurarak uyarmaya çalışmış. Bu da yönetmeliğe uygun sesli, ışıklı ve acil anons sisteminin olmadığına işaret ediyor. Aynı şekilde, tahliye yönünü gösteren acil yönlendirme işaretleri de kullanılmamış. Uluslararası otel zincirleri, normal zamanlarda koridorları soğuk dumanla doldurup, en uzak çıkış kapısının üzerindeki işaretin 10 dakika içinde ne kadar görünür hale geldiğini test eder. Grand Kartal Otel’e dair bu konuları konuşmak bile maalesef mümkün görünmüyor. Normal şartlarda, özellikle yüksek ve riskli binalarda sprinkler sistemi kurulması yönetmelik gereği bir zorunluluk. Grand Kartal Otel’e baktığımızda ise eldeki bilgilere göre maalesef böyle bir sistemin olmadığı görülüyor. Su deposu ya da benzeri bir kaynağın varlığı da net değil; hiçbir belge ya da açıklama bu konuda kesin bir bilgi sunmuyor. Yangın dolaplarının durumu da belirsiz. Bazı kaynaklarda yalnızca “yangın tüpü mevcuttu” şeklinde ifadeler yer alıyor, ama bir veya birkaç portatif söndürme cihazının, bu ölçekteki bir yangını kontrol altına alması kesinlikle mümkün değil. Sonuçta yönetmelikler, bu tür binalarda çok daha kapsamlı ve otomatik söndürme sistemlerinin bulunmasını şart koşuyor. Otelin yakıt depolarının 120 dakika yangına dayanıklı malzemeyle izole edilmesi, asansör kovalarının en az 60 dakika yangına dayanıklı olması, jeneratör odalarının 120 dakika dayanıklı yalıtıma sahip olması gerekir. Tüm bunlar yönetmelik kapsamındaki standart düzenlemelerdir. Mutfakların ister yeni ister eski olsun, ayrı bir yangın kompartımanına sahip olması zorunludur. Bu bölüm, 120 dakika boyunca yangını kendi içinde tutabilecek şekilde yalıtılmalıdır. Çünkü özellikle davlumbaz bölgeleri, otellerde yangının en sık başladığı noktalardır. Normalde, davlumbazlar için özel söndürme sistemi kurulmalı; ek olarak varsa sprinkler sistemi, davlumbazların bulunduğu alanda da destek sağlamalıdır. Baca hatlarında biriken yağlar düzenli olarak temizlenmeli, gerektiğinde yağ alma noktaları ve özel söndürme sistemleri devreye girecek şekilde tasarlanmalıdır. Sonuç olarak, bu bina 2002 yılında yayımlanmış Yangın Yönetmeliği kapsamında, 26 Temmuz 2005 tarihine kadar gerekli önlemleri tamamlamış olmalıydı. Bu tesise kim iş yeri açma ruhsatı verdiyse, kim turizm işletme belgesi düzenlediyse, kim itfaiyeden yangın raporu onayı aldıysa, tadilat süreçlerinde mimar ya da mühendis olarak kim görev yaptıysa, bu binaya iş güvenliği hizmetini kim sağladıysa ve bu süre içinde Mesul Müdür olarak kim çalıştıysa, ayrıca mülkiyeti ve işletmesi kime aitse, hepsi sorumludur. Bu da bilinçli bir sorumluluktur. Suçlu olup olmadıklarına ise elbette Türkiye Cumhuriyeti yargısı karar verecektir. Sürece dâhil olan hiçbir kişi “bilmiyordum” diyerek kendini sorumluluktan kurtaramaz. Basına yansıyan bazı belgelere göre, Bolu Belediyesi’ne isteğe bağlı bir denetim başvurusu yapılmış ve itfaiyenin hazırladığı raporda birçok noktanın yetersiz olduğu belirtilmiştir. Bir kusur tespit edildiğinde, ilgili mercilere bildirilmemesi suç mudur, değil midir, bunu hukuk öğrencisi olarak kesin şekilde yanıtlayamam; hukuki değerlendirmeyi uzmanlar yapacaktır. Ne yazık ki 78 vatandaşımız hayatını kaybetti; ailelerin tamamının yok olduğu, çocukların yaşamını yitirdiği bir facia söz konusu. Milletimizin başı sağ olsun. Bu acı hepimizi derinden sarsmıştır. Umarım bu olay, hepimize gereken dersleri verir. İnsanın utanma duygusu, yaptığı veya söylediği şeyin yanlış anlaşılabileceğinden çekinmesi, bir başkasına zarar verebilme ihtimalinden dolayı endişe duymasıdır. Bu duygunun toplumun her kesiminde yeniden güçlenmesini diliyorum. n
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=