38 YANGIN VE GÜVENLİK • MART - NİSAN / 2025 ÇEVRIMIÇI DENEYLER VE YANGIN ALARMLARINA YANIT OLARAK TAHLIYE KARARLARININ REGRESYON ANALIZI 1. GIRIŞ Bir binada yangın çıkması durumunda, zamanında ve etkili tahliye kararları almak güvenlik açısından hayati önem taşımaktadır. Tahliye süreci iki aşamaya ayrılabilir: ön tahliye ve hareket aşaması. Ön tahliye aşaması, Gerekli Güvenli Kaçış Süresi’nin (RSET) temel bir bileşenidir. Bu aşama, bireylerin bir uyarıyı algılayarak veya tanıyarak tahliye hareketini başlatma davranışını içermektedir. Ön tahliye aşamasında en önemli hususlardan biri tahliye karar alma sürecidir. Özellikle, alarm zilleri/kornalar/sirenler gibi uyarı sistemlerini kullanan binalarda bu durum daha kritik hale gelmektedir. Bu uyarı sistemleri yalnızca bireyleri alarma geçirmekte, ancak ek bilgi sağlamamaktadır. Sonuç olarak, bina sakinleri tehditleri göz ardı ederek günlük aktivitelerine devam edebilir veya ek bilgi arayışına girerek yanıt süresini geciktirebilir ve hayati tehlikeyi artırabilirler. Önceki araştırmalar iki ana yönde gerçekleştirilmiştir: 1) iletişim tekniklerinin iyileştirilmesi ve 2) tahliye karar alma sürecinin açıklanarak yangın güvenliği mühendisliği değerlendirmelerine destek olunması. İlk yönde yapılan çalışmalarda, alarm sinyallerinin farklı özellikleri (örneğin frekans, ses tonu ve ses türleri) analiz edilmiş ve bu sinyallerin alkol etkisinde olan veya engelli bireylerin uyandırılmasına etkisi incelenmiştir. Ayrıca, alarm sistemlerinin bilgilendirici niteliği ve tepki oranları değerlendirilmiş ve farklı oda büyüklükleri göz önünde bulundurularak, bireylerin durum farkındalığı açısından alarm seslerini nasıl algıladığı araştırılmıştır. İkinci yönde yapılan araştırmalar ise, yangın sırasında farklı türdeki binalarda (örneğin sinemalar, okullar ve özel konutlar) insanların sergilediği davranışları incelemektedir. Bu çalışmalarda özellikle özel konutlar ve yüksek binalardaki tahliye süreçlerine vurgu yapılmıştır. Teorik açıdan bakıldığında, kavramsal modeller ve tahliye modellerinde kullanılmak üzere bina sakinlerinin davranışlarına ilişkin genel bir teori ihtiyacı önerilmiştir. Önceki araştırmalar, yangın acil durumları sırasında insan davranışlarına ilişkin çeşitli ifadeler ve davranışsal gerçekleri (BF) tanımlamıştır. Bunlar şunlardır: BF1) Yangın acil durumunda bilgi sağlanması, bina sakinlerinin uygun yanıt vereceği anlamına gelmez; BF2) Bireyler, koruyucu bir eyleme geçmeden önce tehdidin gerçekliğini algılamalı ve riski kişiselleştirmelidir; BF3) Çevredeki diğer kişiler, bireyin karar alma sürecini etkiler; BF4) İnsanlar heterojendir ve bireysel farklılıklar (demografik özellikler) davranışı etkileyebilir. Modelleme açısından bakıldığında, ön tahliye davranışlarını tahmin etmek için çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Kullanıcı varsayımlarına veya rastgele sayılara dayanmak yerine, yeni veri odaklı yaklaşımlar önerilmiştir. Bu yaklaşımlar, bireylerin çeşitli faktörlere dayalı olarak koruyucu eylemleri nasıl gerçekleştirdiğini simüle etmektedir. Bu yöntemler, karmaşık doğrusal olmayan ilişkileri ele alarak daha doğru tahminler sağlamaktadır. İki niceliksel çalışma, 11 Eylül Dünya Ticaret Merkezi saldırılarından kurtulanların kendi bildirdiği verileri analiz ederek, ön tahliye gecikmesini etkileyen faktörleri belirlemeye çalışmıştır. Her iki çalışma da çevresel ipuçları, bilgi arayışı ve ön tahliye eylemlerinin daha uzun ön tahliye sürelerine katkıda bulunduğunu ortaya koymuştur. Başka bir çalışma, bir sinema salonunda yapılan tahliye tatbikatlarından toplanan verilere dayalı olarak rastgele fayda teorisi modelini uygulamıştır. Bu çalışmada, alarmın çalmasından itibaren geçen süre, bina sakininin bulunduğu konum (koltuk sırası) ve sosyal etkiler, tahliye kararlarını şekillendiren faktörler ADRIANA BALBOA - ARTURO CUESTA- JAVIER GONZ´ ALEZ-VILLA - GEMMA ORTIZ - DANIEL ALVEAR UNIVERSITY OF CANTABRIA, SPAIN ÇEVİRİ
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=