46 YANGIN VE GÜVENLİK • MART - NİSAN / 2025 etkileyebilir, bu da yanlılığa neden olabilir. Teşviklerin miktarı ve türü dikkatli bir şekilde belirlenerek bu etkinin en aza indirilmesi sağlanmalıdır. İkinci olarak, katılımcılara deneyle ilgili sağlanan bilgiler, beklentilerini ve davranışlarını şekillendirmiş olabilir. Çalışmamızda, bireylere deneyin amacı (algı ve karar verme) belirtilmiş, ancak tahliye veya yangın kavramları açıkça belirtilmemiştir. Bu, önceden belirlenmiş davranışları önlemek için yapılmıştır. Üçüncü olarak, sanal ortam, gerçek dünyadaki nesnelerle veya insanlarla etkileşimi tam olarak yeniden üretememektedir; bu da ekolojik geçerlilik konusunda zorluklar yaratmaktadır. Mevcut literatürde, sanal gerçekliğin gerçek dünya verileriyle karşılaştırıldığı araştırmalar bulunmaktadır; ancak bu alanda daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Dördüncü olarak, deneyin yapıldığı ortam ve kurulum, çevresel dikkat dağıtıcı unsurlar nedeniyle katılımcıların davranışlarını etkileyebilir. Kulaklık kullanımı, sessiz ortamda bulunma ve görevlerin sırasının özenle tasarlanması gibi öneriler, bu durumu en aza indirebilir. Beşinci olarak, çevrimiçi format, katılımcı değişkenleri üzerindeki kontrolü sınırlamaktadır. Bu nedenle, zorunlu okuma onayı gibi ek önlemler düşünülmelidir. Altıncı olarak, fiziksel engellerin, fiziksel uygunluk seviyesine dahil edilmesi, tahliye kararlarını tam olarak yansıtmayabilir. Özellikle çevrimiçi bir deneyde, engellilik faktörlerinin ayrı değişkenler olarak ele alınması ve tahliye kararlarıyla ilişkilerinin detaylı şekilde incelenmesi önerilmektedir. Yedinci olarak, tahliye kararının ikili bir değişken (tahliye veya kalma) olarak ölçülmesi, sonuçların değişkenliğini sınırlayabilir. Bu çalışmanın özellikle yangın alarmı sonrası ilk karar alma sürecine odaklandığı ve ek bilgi arama, yardım bekleme veya yangınla mücadele etmeye çalışma gibi diğer yanıt seçeneklerini içermediği unutulmamalıdır. Son olarak, katılımcılar, akustik alarm sinyalini doğru şekilde yorumlamamış olabilir. Farklı türde akustik sinyallerin kullanıldığı senaryoların karşılaştırılması, bu konuda daha fazla içgörü sağlayabilir. Genel olarak, bu sınırlamalar, gelecekteki araştırmalar için keşif ve iyileştirme fırsatlarını ortaya koymaktadır. 5. SONUÇ Bu çalışma, çoğu insanın akustik alarm seslerine etkili bir şekilde tepki vermediğini doğrulamaktadır. Bu nedenle, binalardaki yangın uyarı sistemlerinin iyileştirilmesine yönelik daha fazla çaba harcanması gerekmektedir. Ayrıca, elde edilen sonuçlar, tipik bir yangın alarmı çaldığında insanların kararlarını etkileyen çevresel ve sosyodemografik faktörlerin önemini vurgulamaktadır. Çevrimiçi deneylerin (örneğin, düşük düzeyde etkileyici sanal gerçeklik kullanımı) alternatif ve tamamlayıcı insan davranışı veri toplama yöntemleri sunduğu görülmektedir. Bu doğrultuda ilerlemek için, çevrimiçi deneylerin yüz yüze formatta tekrarlanarak sonuçların karşılaştırılması ve doğrulanması önerilmektedir. Yangın olayları sırasında insan davranışına ilişkin tahmine dayalı modeller geliştirmek ve diğer etkileyici faktörleri daha kapsamlı bir şekilde incelemek için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. n KAYNAKLAR [1] E.D. Kuligowski, Communicating the Emergency: preliminary findings on the elements of an effective public warning message, NIST Tech. Note 1689 (2011). [2] E.D. Kuligowski, The Process of Human Behavior in Fires – NIST Technical Note 1632, 2009. [3] D. Bruck, M. Ball, Optimizing emergency awakening to audible smoke alarms: an update, human factors, J. Hum. Factors Ergonomics Soc. 49 (2007) 585–601, https://doi.org/10.1518/001872007X215674. [4] S. Gwynne, Optimizing Fire Alarm Notification for High Risk Groups Research Project, The Fire Protection Research Foundation, 2007. [5] M.F. Rayo, S.D. Moffatt-Bruce, Alarm system management: evidence-based guidance encouraging direct measurement of informativeness to improve alarm response, BMJ Qual. Saf. 24 (2015) 282–286, https://doi.org/10.1136/bmjqs- 2014-003373. [6] Y. Minegishi, et al., Experimental study on the effect of fire alarms on occupants for situational awareness and evacuation decision-making using a mobile virtual reality head-mounted display, Japan Architectural Review, Japan Architectural Rev. 6 (2023), https://doi. org/10.1002/2475-8876.12321. [7] O.F. Thompson, et al., A review of the literature on human behaviour in dwelling fires, Saf. Sci. 109 (2018) 303–312, https://doi.org/10.1016/j. ssci.2018.06.016.. [8] C.M. Zhao, S.P. Zhang, A post-fire survey on the pre-evacuation human behavior, Fire Technol. 45 (2009) 71–95, https://doi.org/10.1007/ s10694-007-0040-6. [9] W. Song, et al., Experimental and modeling study on evacuation under good and limited visibility in a supermarket, Fire Saf. J. 102 (2018) 27–36, https://doi.org/ 10.1016/j.firesaf.2018.10.003. [10] G. Proulx, A stress model for people facing a fire, J. Environ. Psychol. 13 (1993) 137–147. [11] G. Proulx, Occupant behaviour and evacuation, in: Proceedings of the 9th International Fire Protection Symposium, Munich, 2001, pp. 219–232. [12] K. Boyce, et al., Evacuation response behaviour in unannounced evacuation of licensed premises, Fire Mater. 41 (2017) 454–466, https://doi. org/10.1002/ fam.2430. [13] Hurley, M.J. (ed.), SFPE Handbook of Fire Protection Engineering, Chapter 58 – Human Behavior in Fire, Erika D. Kuligowski, DOI 10.1007/978-1-4939-2565-0_ 58. [14] A. Cuesta, O. Abreu, D. Alvear (Eds.), Evacuation Modeling Trends, Springer, UK, 2016, https://doi.org/10.1007/978-3-319-20708-7. ÇEVİRİ
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=