Yangın ve Güvenlik Dergisi 28. Sayı (Kasım-Aralık 1996)

olarak hava içinde buhar oranları % 1'den % 44'e kadar değişmektedir. Örneğin benzin buharının hava içindeki oranı % 1.5-7.5 arasında olduğunda tehlike arzeder ve yanan bir sigaranın kıvılcımları dahi bu ortamda patlamaya ve yangına neden olabilir. Yanabilen ve tutuşabilen sıvıların yangın tehlikesi oluşturmaması için alınması gereken önlemlerin önceden belirlenmesi ve talimatlar halinde bu maddelerin bulunduğu depolara asılması gerekir. Bu nedenle, depolarda stoklanacak maddelerin özellikleri göz önünde tutularak depolanmalı, aynı depoda yer alan maddeleri istif yaparken veya bozarken bu maddelerin ambalajlarının tahrip olmamasına özen göstermeli, ambalajı bozulan kimyasallar dikkatli bir şekilde ya tamir edilmeli veya sızıntı yapmayacak bir başka kaba alınmalıdır. Yere sızmış kimyasal maddeleri, özelliklerine dikkat ederek başka kimyasal maddelerle karıştırılmadan uygun tarzda uzaklaştırılıp tehlike arzetmeyen bir yerde imha edilmelidir. Bazı kimyasallar direkt tutuşma, yanma tehlikesi göstermeyebilir. Buna karşılık uzaklaştırmak amacı ile yıkanırken bozunmaları sonucu yanıcı veya aşındırıcı gazlar meydana getirebilir. Bu gazlar, kimyasalların ambalajlarını bozabilir ve onların içine nufuz ederek ansızın veya kontrol edilmedikleri bir zamanda yangına sebep olabilir. TEHLİKELİ KİMYASALLARIN SlNIFLANDIRILMASI Kimyasal maddelerin tehlike özellikleri dikkate alınarak yangın tehlikesi arzetmeyecek ve onların tehlikeli maddeler olmaktan çıkarılması için genel bir sınıflandırmaya tabi tutulması gerekmektedir. Bu hususta gelişmiş ülkelerin standartl arında bu sınıflandırma farklılık göstermekle birlikte temelde tehlikeli kimyasallar için belirli prensipler göz önüne alınarak sınıflandırma yapılmıştır. Bu incelemede de bu prensipler göz önüne alınarak aşağıdaki gibi bir sınıflandırma yapılmıştır. @ Oksitleyici maddeler @ Yanıcı maddeler @ Kararsız (stabil olmayan) maddeler @ Su ve Hava ile reaksiyona giren maddeler @ Aşındırıcı (korrozif) maddeler @ Patlayıcı maddeler OKSİTLEYİCİ MADDELER Yangın için gerekli olan oksijeni temin eden maddeler oksitleyici maddeler olarak bilinirler. Oksitleyici maddelerin bir çoğu yanıcı değildir. Ancak yanabilen maddelerin tutuşmalarını kolaylaştırırlar ve yanmanın şiddetini giderek arttırırlar. Oksitleyici maddeler içerisinde yer alan bazı organik peroksitler kararsız oldukları için zaman içerisinde bozunurlar ve bu bozunmaları ile yangın tehlikesi arzederler. Oksitleyici maddeler olarak nitratlar, nitritler, ? peroksitler, kloratlar, kloritler, hipokloritler, perkloratlar, permanganatlar ve persülfatlar sayılabilir. Nitratlar Anorganik nitratların yangın tehlikesi özellikleri, günlük hayatta yaygın olarak kullanımları nedeniyle önemlidir. Genel olarak nitratlar gübre, tuz banyoları ve diğer endüstriyel uygulamalarda kullanılmaktadır. Yangın şartlarında anorganik nitratlar erirler ve oksijen vererek yangının şiddetlenmesine sebep olurlar. Erimiş nitrat tuzları organik esaslı maddelerle şiddetli olarak reaksiyona girerler ve reaksiyon sonucu zehirli olan azot oksit gazları açığa çıkar. Yangını söndürmek amacı ile kullanılan su, erimiş nitrat tuzları ile teması sonucu patlama meydana gelir. Yaygın olarak kullanılan nitratlar içerisinde; sodyum, potasyum ve amonyum nitrattır. Özellikle potasyum ve amonyum nitrat bütün ülkelerde gübre olarak kullanılmaktadır. Nitratlar nem çekicidir ve suda erirler. Nitratlar, polietilen torbalar içinde ve torbanın dışı polipropilen torba ile desteklenmiş bir şekilde ambalajlanır. Yaygın istifleme şekli nedeniyle iç torbanın dikişinden sökülüp dışarıya nitrat sızması sık görülen bir durumdur. Nitrat sızması sonucu gerek nem ve gerekse yıkama yolu ile oluşan nitrat çözeltiı.i kağıt, tahta ve benzeri maddeler tarafından emilir. Sıcak havalarda kurudukları zaman patlama derecesinde tehlike arzederler. Özellikle sıcak havalarda ısınmış durumda amonyum nitrat son derece patlayıcılık özelliği göstermektedir. Bu sebeple amonyum nitrat daha küçük gruplar halinde istiflenmeli ve amonyum nitratın depolandığı depolar sürekli havalandırılmalıdır. Nitratlar sınıfında düşünülen selüloz nitrat, son derece tehlikeli ve patlayıcılık özelliğinden dolayı depolanması, patlayıcı maddelerin depolanması kapsamına girmektedir. Nitritler, tek başlarına tehlike arzetmezler. Ancak diğer organik maddeler ile temasları engellenmeli ve nitratlar için alınması gereken önlemler alınmalıdır. Peroksitler Anorganik ve organik olmak üzere iki sınıfa ayrılırlar. Anorganik peroksitler genelde toz halinde olup ısıtılınca serbest oksijen verirler. Bu peroksitlerin suyla temasları halinde şiddetli bir reaksiyon meydana gelir. Reaksiyon sonucu oksijen ve ısı açığa çıkar. Yanıcı maddelerle temasları halinde yangına neden olurlar. Anorganik peroksitler içerisinde; sodyum, potasyum, baryum peroksitleri örnek olarak verebiliriz. Hidrojen peroksit anorganik peroksitler içerisinde sıvı olanıdır. Genelde % 30 yada % 50 'lik çözeltileri halinde ambalajlanır. Endüstride yaygın olarak kullanılmakta olup durduğu yerde bozunan bir maddedir. Bozu nurken ısı ve oksijen açığa çıkar. Hidrojen peroksit kuwetli oksitleyicidir. Özellikletekstil sanayisinde ağartma işleminde kullanılır. Yanıcı maddelerle teması halinde onları tutuşturabilir.% 35'1ik konsantrasyonlarından daha düşük konsantrasyonlardaki hidrojen peroksit çözeltilerinin oksitleyicilik ve yangın tehlikesi oldukça düşüktür. ------------ YANGIN VE GWENLİK , 83 SAYl 28 ~ ?

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=