Yangın ve Güvenlik Dergisi 3. Sayı (Mart 1994)

H. KOZAKÇIOĞLU Bu planın yapılmasına imkan veren yönetmeliğin tam adı "Karada Çıkabilecek Yangınlarda, Deniz, Liman veya Kıyıya Çıkıp Karaya Ulaşabilecek ve Yayılabilecek veya Karada Çıkıp Kıyı, Liman ve ya Denize Ulaşabilecek Yangınlara Karşı Alınacabilecek Önlemler, Söndürme ve Kurtarma Tedbirleri Hakkında Yönetmelik"tir. Bakanlar kurulu kararıyla çıkarılmıştır. Eğer bu yönetmelik olmamış olsaydı, bizim yangına müdahalemiz 1,5 saat daha gecikirdi. Dediğim gibi, koordinasyonda büyük bir eksiklikyok; önemli olan, araç-gereç takviyesinin sağlanmasıdır. •Çubuklu'daki petrol depoları ya da Paşabahçe Tekel İspirto Fabrikası gibi, kıyılarda kurulmuş işletmeler, Boğaz'ııı güvenliği açısından tehlike oluşturmaktadırlar. Bu konudaki görüş ve önerileriniz nelerdir? KOZAKÇIOĞLU: Yalnız onlar değil. İstanbul'da gerek kıyıda, gerek karada birçok yerde yanıcı, patlayıcı ve hızlı tutuşması muhtemel olan pek çok uçucu veya sıvı madde, mesken alanlarıyla iç içedir. Bunların deniz kenarında olmasının avantajları da var; dezavantajları da var. Kıyıdakilere karadan ve denizden beraber müdahale şansı doğuyor; taşıma kolaylığı sağlıyor. Buna karşılık da, çok süratle yayılma ve başka yerlere atlama tehlikesi ve patladığı zaman da mesken alanlarında büyük sorunlar yaratma tehlikesi var. Bir de buna ilaveten İstanbul'un dahili ulaşımının kesilmesi gibi bir sonuç doğuyor. O bakımdan ben bunların mesken alanlarında bulunmalarına karşıyım. Bunların hepsinin yerieşim bölgelerinden alınıp, çok uzaklara çok daha emin yerlere taşınmasından yanayım. Onlar orada durduğu müddetçe her an kaza olabilir; problem olabilir; hatta sabotaj bile olabilir. Örneğin, son kazada tamamen kontrolden çıkan kuru yük gemisi Beykoz'da boş bir sahaya gidip çarpacağına, içi patlayıcı madde dolu bir tesise çarpabilirdi. O anda bunu önleyecek hiçbir güç yoktu. Bunların kaldırılması, her şeyden önce bir şehircilik meselesidir. Belediye'nin imar planlarınısüratle hazırlayıp, buradaki sakıncaları, hızla başka hizmetlere tahsis etmesi gerekir. Bunların kaldırılması için bir yaptırım gücü kullanmanız gerekir. Bir karar vermek, bu kararda bir ana master plan çalışması yapıp, böyle tesislerin bulunabileceği yerleri tespit etmek, oraya gereken altyapıyı götürmek lazım. Benim eskiden beri savunduğum birşey var; İstanbul'da sektörler bazında toprak kullanımı planının yapılmasını istiyorum. Nazım planın biraz daha genişletilmiş şeklidir. Çok geniş anlamda bir planlama yapamazsanız, tek tek tesisleri kaldırmanızın bir anlamı yok, çünkü bunların da kendi işlevlerini görmeleri gerekiyor. •Eklemek istediğiniz bir husus var mı? KOZAKÇIOĞLU: Bir kere size teşekkür ediyorum. Bu konular hep çok konuşulan ama pek yazılı hale dökülmeyen konulardır. Oysa bu konuları, yazılı basın vasıtasıyla takip eder hale gelmemiz lazım. İstanbul böyle bir kazayı ilk defa yaşamıyor. Kazalar olmasa bile yanıcı, patlayıcı maddeler tehlike yaratıyor. Bu konuların üzerine çok ciddi olarak eğilmek lazım ve bu konuların belirli bir sahibinin olması lazım. Çok büyük çaplı plan ve projelere ihtiyaç duyulan ama mahalli idarelerin imkanlarını aşan konular bunlar. O halde, bizim devlet yapımızın içinde bunları sahiplenecek kuruluşların olması lazım. Bu belki Çevre Bakanlığı olabilir; Bayındırlık Bakanlığı olabilir. Ama her kim olacaksa, iyi belirlenmesi, yetki ile donatılması ve uygulama kabiliyetine sahip olması lazım. Bu konuların gündeme getirilip, dikkat çekilmesi ve kamuoyu oluşturulması şarttır. Sizin yapacağınız yayın, kamuoyu oluşturulması açısından etkili olacaktır Türkiye'de, parlementer sistem gereği, bu tür yayınların parlementerlere ulaştırılması mutlaka gerekmektedir. •Zaten gidiyor efendim. KOZAKÇ!OĞLU.· Evet; onlara da mutlaka iletilmesi lazım. •Çok teşekkür ederiz. YANGIN VE GÜVENLiK DERGiSi Sı\YI 3 m

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=