Yangın ve Güvenlik Dergisi 31. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

alarm sistemleri monte ediyorlar. Ama, iş bir alarm merkezine bağlanma olayı ise kesinlikle hiçbir şekilde bir onayı, yetki belgesi yok ise bu bağlantıyı yapamıyor. O zaman çok rahat yüksek fiyatlar isteyebiliyorlar. Kimler pahalı hizmet verecek, vermeyecek, sertifika alacak, almayacak bunları dernek belirlemelidir. Dördüncü konuda ise eğitim olayı ile ilgili biraz farklı düşünüyorum. F irmalaı~ eğer isterseniz size eğitim veriyor. Öncelikle ithalatçılar eğitilmeli. Bu firmaların eğitilmesi gerekiyor. Ben, açıkçası büyük projelerin altına imza atabilecek firmaların dahi tam olarak eğitimli olduklarına, yaptıkları işin tam olarak bilincinde oldukl arına inanmıyorum. İhalelerde görüyoruz ki, alınan şartnamelerde birçok yanlışlıklar yapılıyor. Bizde yapıyoruz, CSU'yu soyutlamıyorum. Bu konuda ne yapabiliriz dediğim zaman gördüm ki, eğer istersek yurt dışından her türlü desteği alabiliyoruz. Bir örnek verirsem geçenlerde yaptığımız İngiltere Konsolosluğu'nda bunu yaşadık. İngiliz firma da teklif verdi. Şartname ingiltere'den geldi. Biz bunun burada kurulamayacağını gösterdik, ilaveler yaptık. Bizim verdiğimiz teklif İngiltere'ye gitti. Onay oradan geldi. Türkiye'de bu güç var. Ama, yeterki işin kurallarına uyun. Eğer açığınız varsa, eğitim ihtiyacınız varsa, bunu kesinlikle o firmadan isteyin. Bundan kimse kaçmıyor. Veriyorlar. Eğitim kasetlerini gönderiyorlar, kimini parayla satıyorlar ama desteği de sağlıyorlar. Bunlarla ilgili kitaplar var. Kurallarını anlatıyor. Firmaların eğitilebilmesi için bence öncelikle ithalatçıların ve üstünde yer alan firmaların kendilerini eğitmeleri gerekiyor. Erol YILMAZ: Birşey ilave etmek istiyorum. Burada konuşuyoruz, firmaların eğitimleri, projelerdeki eksiklikler, malzemelerin düzensizliğinden, fiyat farklılıklarından söz ediyoruz. Burada şöyle bir eksiklik var. Yangın ve Güvenlik sistemleri konusunda çalışan, sırf bu konuda ihtisaslaşmış danışmanlık ve proje firmalarına ihtiyaç yok mu? Burada her firma kendi temsilcisi olduğu firmadan ne kadar eğitim alırsa alsın, yine de o firmalar kendi ürünlerinin niteliklerine göre tasarım yapmaktan kaçınamayacaklardır. Kendi nitelik ve üstünlüklerini ön plana çıkarmak durumu hasıl olacaktır. Bunun için de sektörün sırf bu konuda çalışan, yangın ve güvenlik üzerine ihtisas laşmış firmalara gereksinimi vardır. Ufuk ÖZBEN: Bu firmalar birden bire yeşeremeyecekler. Bunlar bizlerin içerisinden çıkacaklardır. Önce olayın teorisi hakkında sonra da ürünler hakkında bilgi sahibi olmak gerekecek. Bir örnek vermek gerekirse, ben bir sürü şartnamede renkli kamera infrared spot görüyorum. Acaba yeni bir teknik mi çıktı diye merak ediyorum. Temel teoride herkesin çok büyük eksiklikleri var. Erol YILMAZ: Somut olarak bence, danışmanlık hizmeti verecek, kontrol edecek, müşteri bulacak bir firmaya gerek var. O danışmanlık firması kendisine başvuran firmaya göre bir projeyi ortaya koyar. Sonra da yapılan işi denetler. Somut olarak YANGIN VE GÜVENLİK önerim, sektörde faaliyet gösteren, bu konuda ihtisaslaşmış olan danışmanlık firmalarına ihtiyacımız var. Elektrik, elektromekanik danışmanları ile bu iş yürümez. Muhittin TEKMAN: Şu an böyle firmalar sektörde yok mu? Erol YILMAZ: Çok profesyonel anlamda olmadığını söyleyebilirim. Cihan ÖZDEN: Konu bir bina güvenlik otomasyonu ise, bu işi hep elektrik kurumlarına atmaya gerek yok. Bazı şeylerde bizim öncü olmamız gerekir. Ama, Amerika'da böyle bir proje için 10.000 $ isterler. İngiltere'de ise 15.000 pound'dan aşağı yaptıramazsınız. Böyle bir iş için Türkiye'de kim kaç para verecek? Bazı şeylerden kaçamıyorsunuz. Karşısına çıktığınız kişiye ben çok iyi projeciyim, çok iyi bir proje hazırlarım ama ücreti 10.000 dolar dediğinizde müşterinin tereddütte kalıp ödemeyeceğini biliyoruz. Türkiye'de ortada somut birşey yoksa sadece kağıttan ibaret projelere kimse o kadar parayı ödemez. Bina otomasyonları hakkında yurtdışından danışmanlar getirtip seminerler verdirebiliriz. Mustafa ÖRNEK: Cebsan Yangın Güvenlik Sistemleri'nden katılıyorum . Bizim konumuz yangın güvenlik. Security amaçlı çalışmıyoruz. Uzun yıllar uygulama yapan bir mühendis olarak genel bilgilere sahibim. Sektörün boyutu nedir? Sektörün boyutunu belirleyen ne yazık ki güncel olaylar. Bir yangın sonrası, o olaya yönelik sistemlerde artış oluyor. Demek ki sektörde bir oturmuşluk, eğitim veya bir otorite yok. Ana madde bence bu olmalı. Yurtdışında biliyoruz ki, kontrol kuruluşları var. Örneğin; Rusya'nın çeşitli yerlerinde mühendislik, teknisyenlik bazında okullar var. Eğitim veriyorlar. Buralardan eğitim alanlar itfaiyede çalıştıkları zaman, neyin nasıl olacağını bilmekteler. Güvenlik konusunda da durum aynı. Ama, Türkiye'de böyle bir eğitim verecek kuruluş yok. Sadece, uygulama yapan bir kaç yer var. Bu nedenle de bir bina oluşturulurken biri statik, biri mekanik projesini yapıyor. Her zaman güvenlik ve yangın unutulup, ihmal ediliyor. Belediyeye gidilince ,orada itfaiye kuruluşu istemediği sürece kimse birşey sormuyor. Bunların SAYI 31

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=