Yangın ve Güvenlik Dergisi 31. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

oluşturulmuş, Askeri İtfaiye Teşkilatı kurulmuştur. Ne yazık ki Tulumbacılar Birliğinin oluşturulması ve Askeri İtfaiye taburunun oluşturulmasına büyük yangınlardan sonra karar verilmiştir. 1870 yılında oluşan ve Beyoğlu'nun büyük bölümünü yok eden yangından sonra güçlü bir itfaiyenin gerekliliği anlaşılmış ve Askeri İtfaiye Teşkilatı kurulmuştur. Cumhuriyet döneminde de, hemen hemen bütün şehirlerde itfaiyelere araç alınması da hep büyük yangınlardan sonrasına rastlar. Keşke felaket gelmeden evvel koruyucu tedbirleri alınsa da felaketi hiç yaşamasak. İstanbul, günümüzde de Avrupa kıtasının yangın riski en yüksek olan yerleşim bölgesidir. Sadece İstanbul değil birçok büyük şehrimiz büyük yangın riski taşımaktadır. Girilemeyen sokaklar ve yoğun trafik, yeterli su bulunmaması, alınan önlemlerin yetersizliği, tarihi ve ahşap yapıların çokluğu, yüksek yapıların artması, ticaret ve sanayi kuruluşları ile konutların iç içe bulunması, ormanlık alanların yerleşim alanlarına yakınlığı, itfaiyenin eğitim ve teknik seviyesinin dünya standartlarının altında olması gibi birçok faktörden dolayı yangın riski büyüktür. Bir şehrin yangın güvenliğinin sağlanması ve yangın riskinin azaltılabilmesi için dört ana konunun ele alınması gerekir. Bunlar; a) yapılarda alınan önlemler, b) halkın eğitimi, c) şehrin alt yapısı (yol, su, trafik), d) itfaiyenin eğitimi ve teknik gücüdür. Bu hususların birbirine paralel olarak gelişmesi gerekir. Herhangi birisi ne kadar iyi olursa olsun yeterli olmaz. Ülkemizde, yakın geçmişe kadar, yangın denildiğinde hep itfaiye-ve itfaiye denildiğinde söndürme akla gelmiştir. İtfaiye dışında söndürme ve eğitim, hep ikinci planda tutulmuştur. Gelişmiş ülkelerde sürekli olarak yapılan tatbikatlar, eğitici programlar ve uyarılar ile yangın sayısı azaldığı görülmüştür. Avrupa ülkelerinde, hastanelerde, otellerde, okullarda ve benzeri yerlerde sürekli yangın tatbikatları yapılmakta, televizyonda, basında konunun önemi vurgulanmaktadır. Ülkemizde okullarda yangın güvenliği konusunda hemen hemen hiç eğitim yapılmamakta veya çok yetersiz olarak ele alınmaktadır. Çocuklarımızın yangından korunması, yangın söndürme konularında eğitilmeleri, yangın çıkmaması için evde ve okulda dikkat edecekleri hususların öğretilmesi ve yangın durumunda yapmaları gereken hususların tatbiki olarak gösterilmesi gerekir. Genel olarak şehir itfaiyeleri endüstri tesislerine uzak olduğundan, itfaiye olay yerine geldiğinde yangın çoktan kontrolden çıkmış olmakta ve yetersiz olan itfaiye ile endüstriyel tesisin kurtarılması mümkün olmamaktadır. Endüstriyel işletmelerdeki personelin eğitimi yaptırılmalı ve bu eğitim; işletmedeki mevcut yangın güvenlik önlemlerine, söndürme sistemlerine, söndürme malzemelerine, üretim teknolojisine uygun olmalıdır. Pratik eğitimlere önem verilmelidir. Söndürme tüpü kullanımı, hortum serme, tutma ve toplama şekilleri, su temini, köpük kullanımı, bakımı, kontrolü, yangına müdahale şekli her personele öğretilmeli ve uygulatılmalıdır. Felaket her zaman geliyorum demez ama Türkiye'de apaçık "geliyorum diyor" ama biz duymuyor ve görmüyoruz. Sonunda dövünmemek için tedbiri önceden almalıyız. ■ YANGIN VE GÜVENLİK .'"771 . ' MAYIS-HAZIRAN SAYI 31

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=