"Sektör Toplantıları 2" hem yetişmi ş personelin kabiliyetine göre yeterliliğini ortaya koyabilecek bir sertifika olsun istedik. Bu sertifikalar hem sahibi olan kişiye iş ararken bir kolaylıktır, hem de yeni personel alacak kişiler ve şirketler için de böyle bir altyapı eğitimini görmüş olduğunu gösteren bir belgedir. Ve bir dernek tarafından da yapıldığı için iki yönlü avantajı vardır. Hem derneğe bir gelir sağlar, hem de sektöre bir yarar sağlar diye düşündük. Fakat bu işin bizim · gibi esas işi eğitim olmayan, sahibi oldukları şirketleri yönetmek durumundaki ve zaten zamanları çok dolu olan kişilerce yapılmasının çok zor olduğu görüldü. Bu konuda bir kademe daha aşağı insek ve bu işi yanımızda çalışan teknisyen arkadaşlara yaptırsak diyeceğiz ama onlar da boş değiller ki. O zaman profesyonel bir ekip oluşturmaya karar verdik. Üniversitelerden, teknik okullardan yardım alabileceğimizi düşündük ve bazı girişimlerde bulunduk. Yani bu konuda ilgilenmiş bazı öğretim üyelerinin olduğunu öğrendik. Ama orada da bir başka problem çıktı. Bir ekip oluşabilir ama ilk önce kursların eğitim programlarının içeriğinin oluşturulması gerekir. Bunu kim yapabilir? İşte bunu da biz yapabiliriz dedik ve bununla ilgili alt gruplar oluşturduk. Bu güne kadar geldik. Zaman yetmedi. Bence son sekiz ay hatta son bir yıl içinde ciddi bir kriz vardı. Yani Türkiye'yi genel olarak etkileyen kriz bizim sektörü de etkiledi. Son altı aydır ise bu durum had safhaya vardı. Bu ortamda ben şunu hissettim açıkcası; herkesin ilk yönetim kurulu seçildiğindeki kadar heyacanlı olmadığını gördüm. Yani daha çok zamanı olan buna zaman ayırması gereken pek çok kişinin, buna ben de dahilim, gerçekten hayati birtakım işiyle ilgili birtakım şeylere zaman ayırmasının öncelikli hale geldiğini gördüm. Baktık bu iş biraz uzun sürecek, ne yapalım o zaman, son kullanıcıya dönük bir bir şeyler yapalım, dedik. Bir eğitim programı hazırlamak o kadar kolay değil. Yani konuları çok iyi bilseniz bile bunun hangi safhada, hangi aşamada verileceği, ne kadar tatbikat yapılabileceği, ondan sonra bu verilen eğitimin nasıl ölçüleceğini bilmiyoruz. Bunun için eğitim formasyonuna sahip kişiler olmalı ve bunlar tarafından hazırlanmalı dedik. Yurtdışında Büro Veritas gibi, bunun örnekleri var. İngiltere'de özel olmakla beraber konularla bağlı yani standart organizasyonlarıyla veya bizim gibi derneklerle bağlantılı eğitim kurumları var. Tabi onların bilgi birikimleri ve bu işte kullanacakları elemanları var. Türkiye'de ise bu konuda büyük eksiklikler var. Muhittin Tekman: Biraz önce birkaç üniversite ismi verdiniz. Işık üniversitesi, Kocaeli, Bilgi Üniversiteleri gibi ve hatta İTÜ, ODTÜ, YTÜ gibi köklü ve geniş bir Yangın ve Güvenlik m Sayı 46 Eylül - Ekim '99 alanda eğitim veren üniversitelerde bu konularla ilgili, tecrübe sahibi öğretim üyeleri yok mu? Kemal OLPAK: Bu gerçekten çok enteresan. Yurtdışındaki yapıyı söyleyeyim. Bu dalda en gelişmiş eğitimi ABD sağlıyor. ABD'deki güvenlik sektöründe dört yıllık üniversite diploması veren, eğitim kurumları çok az yer var. Mesela ABD'de PiNE College var. Bu konuda en önde giden üniversitelerden biri. Konuyla ilgili depertmanına baktım. O departmanın bir kişi olduğunu gördüm. Haluk YANIK: Evet, güvenlik teknolojisinde pekçok disiplin yer alıyor. Yani işin içine elektrik, mekanik, elektronik giriyor. Sonuçta güvenlik dediğimiz zaman bu bir tek mühendislik alanının içine girmiyor. Yani bir üniversitede elektrik fakültesinde böyle bir güvenlik departmanı oluşturamazsınız. Bu mümkün deği l . Muhittin Tekman: O zaman eğitim verme işi belki de özel bir kuruluş tarafından yapılmak zorunda. Bu aşamada işin içine belki de mecburen dernekler giriyor. Kemal OLPAK: Esasen yurtdışında da ABD'de eğitim konusunda en geniş hizmeti veren yer ASİS. Orhan arkadaşımız ASİS"in üyesi. Türkiye'den çıkardığımız ilk CPP ( Certified Protection Professional).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=