Yangın ve Güvenlik Dergisi 46. Sayı (Eylül-Ekim 1999)

"Sektör Toplantıları 2" Erol Yılmaz eğitimleri almış, belirli sertifikaları almış, belirli güçteki inşaat firmalarının belirli onay almış ürünlerle yaptığı alarm sistemlerine, uyarı sistemlerine sahip olması gerekiyor. İşte böylece gerekli olan bu otokontrol sistemi kendiliğinden çıkmış oluyor. Onaylı ürünler, onaylı firmalar, Türkiye 'de güvenlik ile ilgili olarak da sadece İçişleri Bakanlığı 'mn zorunlu tuttu6TU 2495 sayılı yasa çerçevesine giren kuruluşlar var. Bu yasada bahsedilen bazı kurum ve kuruluşları, yani devlet kuruluşlarını, hankaları, döviz hiirolarıııı ve aracı kurumları kapsıym: Buııuıı dışında güvenlik sistemleriyle ilgili olarak yönetmeliklerle zorunlu tutulmuş hiçhir yer yok. onaylı montaj malzemeleri ve yetkili montaj elemanları gerekiyor. Bizde de bunların olabilmesi mümkün olduğu takdirde tabiiki mevcut pazarımız da genişleyecektir. Orhan AKSEL: Evet pazar pastasımızın genişlemesi için demin bahsedilen yollardan geçilmesi lazım. Yani kendimize eğitim vermemiz, kendi standartlarımızı belirlememiz lazım. Dolayısıyla bunlar zaman alacak işler. Haluk YANIK: İngilterede, sanıyorum yedi sekiz yıl öncesine kadar, devlet binalarına yangın ihbar sistemi koyma zorunluluğu yoktu. Çok enteresan yani yasa konurken devlete yük getirmemesi için devletin kullandığı hükümet binaları, çeşitli hükümet kuruluşlarının ve devlet bürokrasisinin çalıştığı binalarda, hastane vb. dışında, yangın ihbar sistemini zorunlu tutulmamış. Zorunluluk sadece hastanelerde ve tarihi binalarda falan var. Daha sonra baktılar ki bu yanlış, sonra tüm bu binalar için yangın ihbar sistemi zorunluğu getirdiler. Birdenbire yangın ihbar sektöründe % l O-1 5 gibi bir canlanma oldu. Binalarda yangın ve güvenlik önlemlerinin alınması kendiliğinden olan şeyler değil. Çünkü insanlar, işletmeler doğrusunu söylemek gerekirse daima karlarını artıracak şeylerin peşinde koşuyorlar. Yani bir şirketin genel müdür ve yönetim Yangın ve Güvenlik m Sayı 46 Eylül -Ekim '99 kurulunun ilk hedefi karını artırmaktır. Uzun vadeli şirketin güvenliğini ya da geleceğini garantiye alacak yangın alarm güvenlik sistemleri gibi yatırımları yapmak yerine, şirket hisse senetlerinin değerlerini veya ortaklara dağıtılacak kar payının miktarını daha da arttıracak önlemlerin peşinde koşuyorlar. Dolayasıyla yatırımlarını o yönde yapma eğilimindeler. Öte yandan bu da bir risk. İşte depremde de aynı şeyi yaşadık. Orada da mecburiyet konmamış, ya da konan yasalar uygulanmamış. Herkes kar peşinde ve nasıl ucuza yaparım ve onu ucuza satarım düşüncesinde. Muhittin Tekman: Böylece sigortanın mutlaka olması ve dolayısıyla güvenlik sistemlerinin uygulanma zorunluluğu gündeme geliyor. Bu da görünen yegane çözümün sigorta olduğu ortaya çıkıyor. Fakat ülkemizde sigorta uygulanmasının gerçek yerini ve önemini alması nasıl mümkün olabilecek? İşte şimdi de bu konunun sorgulanması, analiz edilmesi ve doğru çözümün bulunması gerekiyor. Q Gelecek sayımızda ise bu toplantının "Yapı Sigortasının Güvenlik�ektörü Üzerindeki Etkileri � Yönetmelik ve Mevzuatlar" konusundaki konuşma metinlerini özet olarak sunacağız.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=