Yangın ve Güvenlik Dergisi 47. Sayı (Kasım-Aralık 1999)

"Sektör Toplantıları" Abdurahman KILIÇ: Bunu ben ayrı bir konu olarak tartışmak istiyorum. Bugünkü toplantıda sırasıyla projelendirme uygulama ve bakım/işletme konularını ele almaya düşündüm. Doğan Bey bunların hepsini çok güzel özetledi. Ama zannediyorum ülkemizde birçok eksikliği olan projelendirme konusu oldukça tartışmaya açık görünüyor. Her ne kadar NFPA standartlarını gözönüne alıyorsak da standartlaşmada büyük eksiklerimiz ve farklı yaklaşımlar var. Aslında projelendirmede sadece ülkemizde değil, batılı ülkelerin dünya çapındaki kuruluşlarının hazırladığı projelerde de bazı eksiklikler görülebiliyor. Bunlarla uzun uzun tartıştığımız zamanlar oldu. Sonuçta hataların sebebini Türkiye'yi üçüncü dünya ülkesi gördüklerine ve ciddiye almadıklarına bağlamak en mantıklısı çünkü yapılan hatayı bilmemeleri mümkün değil. Yani buradaki hata bilgisizlikten değil, işin daha az ciddiye alınmasından kaynaklanıyor. Uygulamalarda da bazı hatalar olabiliyor. Örneğin vanaların ulaşılamayacak ya da zor ulaşılabilecek yerlere monte edilmesi gibi. Şimdi Ulus Bey'e dönerek projelendirme, bakım ve yapımdaki aksaklıklar hakkındaki görüşlerini almak istiyorum. Ul us KAVAZ: Türkiye'de ulusal stardartlarımızın olmaması sebebiyle sizin de belirttiğiniz gibi NFPA Standartlarını dikkate alıyoruz. Eksiklikten bahsederken, standartta bir hata olmadığına göre uygulamada bir hatadan bahsedebiliriz. Önümüzde LPC'yi de katarsak birkaç standart var ama ne zaman bunların gereklerine uyup ne zaman uymuyoruz? Projeyi yapan işine geldiği gibi NFPA'den bir şey alıyor, LPC'den başka birşey alıyor ve sonuçta tüm standartların bileşimi gibi birşey çıkıyor ortaya. Sulu yangın söndürme sistemlerinin dünyada çok değişik tipleri olmasına rağmen biz Türkiye'de bu çe_şitliliğin küçük bir bölümüyle uygulama yapıyoruz. Genelde standart bir sprinkler modelini kullanıyoruz: Bir preaction sistemine o kadar nadir rastlıyoruz ki . . . Biz, Hürriyet Gazetesine ait Medya Towers'da bizim zorlamamızla böyle bir sistem kurmuştuk. Bizden önce, alışılagelmiş bir sistem istendi, süreç içinde bizim söylediğimiz noktaya gelindi. Projecilerde çeşitlilik konusunda bir eksiklik var. Örneğin bir Watermist sistemi bugün hiçbir uygulamada veya şartnamede karşımıza çıkmış değil. Halbuki gazlı sistemlerin kullanılmasının gerektiği yerleri de kapsayan çok geniş bir uygulama alanına sahip. Bunları bir gelişme olarak görebilsek de uygulamada göremeyince yok saymış oluyoruz. Gelişmeleri, uygulama içine sokabilirsek ancak bir ilerlemeden bahsedebilirsiniz. Yapım ve işletme konusunda, mekanik montaj mekanikten sorumlu olanlara, müteahhitlere veriliyor. Mekanik tasarım Ulus KAVAZ Yangın ve Güvenlik m Sayı 47 Kasım - Aralık '99 çalışmalarında uzmanlaşmış deneyimli firmalar var ülkemizde. Eğer proje tümüyle iyi yapılmışsa, yeni binalarda yapım konusunda bir problem yaşanmıyor. Asıl sorun yaşanılan binalarda sonradan yapılacak olan sistemlerde. Bazı mecburiyetlerden kayanaklanan -belediyenin getirdiği mecburiyetler gibi- sistem kuruluşlarında konvansiyonel uygulamalardan farklı çözümler gerekir. Bizim Medya Towers'da yaptığımız çalışma bunun bir örneğidir. Burada gece çalışıp, ertesi gün çalışacak insanlara uygun ortamı bırakmak gerekir. Bu da CPVC sistemi ile pürüzsüz bir biçimde halle-dilebiliyor. Bakım konusuna gelince... Bakım genellikle işletmenin kendi bünyesinde oluyor. Bu yüzden işletme içi personelin bu konuda iyi eğitimli olması gerekir. Buna yeterince özen gösterildiğine inanmıyorum. Bakım faaliyetlerinin malzemeyi sata,ı veya sistemi kuran, bir üçüncü seçenek olarak da profesyonel olarak bu işte çalışan kuruluşlarca yapılması tercih edilebilir. Abdurahman KILIÇ: Biraz önceki konuşmalar sırasında aldığım notların da ışığıyla bazı şeyler söylemek istiyorum. Dünya'da faaliyet gösteren üretici firma örneklerinden daha çok mümessillik firmaları faaliyet gösteriyor ülkemizde. Dünyada bu konulardaki gelişmeler, sanayinin gelişmesinin itici gücüyle olmuştur ve yine öyle devam ediyor. Çünkü üretim yapan firmalar söz konusu. Bizdeki ticari firmaların da gelişmeleri takip edip farklı boyutlar getirmelerini son derece doğal karşılıyorum. Sanayideki gelişmelerin diğer kolları etkilemesi sadece yangın sektörüne has birşey değildir. Örneğin kazan konusunda yapılan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=