"Sektör Toplantıları" çal ışmalar, ısıtma sistemlerine olumlu katkı yapar. Bunun gibi ticari firmaların da bu anlamda bir katkı ları vardı r; bu dikkat çekmek istediğim birinci konu. İkincisi ise tabii çözümleri tek yol olarak ifade etmemiz gerektiği. Yani bizim burada tartışmamı z gereken tabi i sistemlerin oluşturulması . Sonuçta belli bir fonksiyonu elde edebilmenin çok farkl ı yöntemleri olabilir. Mesela CPVC boru uygulaması özellikle mevcut binalarda kolaylık sağlar ama bu sprinkler sistemi nin fonksiyonları açısı n-dan artı ya da eksi bir durumu ifade etmez. Çözüm yöntemini başka bi r şekilde, atölye imalatıyla, mekanik olarak bulmak mümkündür. İsmail TURANLI: Tasarlanan sistem bir şekilde, değişik konseptle monte edilebilir. Bana göre öneml i olan nokta ise şu: Varmak istediğiniz noktaya varı p varamadığınız. Türkiye'de spr inkler si stemi projelendi ri lmesine geçmeden önce, ülkemizdeki standartlarla ilgili konuşmak gerekir diye düşünüyorum. Sayın KILIÇ'ı n yanı nda bu konuda konuşmak biraz abes kaçacak ama af dileyerek birşeyler söylemek istiyorum. Abdurahman KILIÇ: Rica ederim, buyrun. İsmail TURANLI: Sayın KILIÇ'ın da büyük çabaları sonucu 1992 yı l ı nda "İstanbul İtfaiyesi Yangı n Yönetmeliği" yayı nlandı . Bu yönetmel i k yangı nla mücadelede, sprinkler sistemelerini de içeren çok güzel bir çal ışmaydı . Burada çok net tanı mlar var. Üzerinden 7 sene geçmesine rağmen bu yönetmeliğe bir çivi bile çakı lmadı . Bu demek oluyor ki ihtiyaçları mızı belli oranlarda ve sadece İstanbul il sı nı rları içinde çözen bir yönetmel iğimiz var. Bu yönetmel iğe göre yeni yapı lan 1O kattan ya da 30 metre yüksekl ikten daha büyük iş merkezlerinde, çarşı larda ve topluma açı k yerlerde sprinkler sistemini zorunlu tutmakta. Hatta yanı lmıyorsam geriye dönük olarak bu çerçevede yer alan eski binaların da 5 yı l içinde bu sprinkler sistemine geçişi öngörülüyordu. Bu yönetmelikten sonra kamu binaları nı n yangından korunması na yönelik bir çal ı şma yapı ldı . Peki neden sadece kamu bi nalarını içeren bi r yangı dan korunma çal ışması , neden özel sektör bi naları nı da kapsamıyor? Bu ikil iğin nedenini anlamakta güçlük çekiyorum. Gelgelelim bu i ki konsept haricinde ülkemizde sprinkler sistemleri ile ilgil i bir zorunluluk getiren başka bir standart söz konusu değil. Şimdi standartların tümünü tartışmak elbette vakit al ı r. Dünyada geçerliliği olan standartlardan "YDS" Alman Standar.tları 'nı , "LPC" İngiliz Standartları'nı , "APSAD" Fransız Standartları 'nı , CIS ülkelerinde uygulanan "SNIP" Standartları 'nı ve "NFPA" Amerikan Standartları 'nı sayabil iriz. Fransız Standartları olan A PSAD konusunda fazla deneyimim olmadı ama diğer dört standart hakkı nda söyleyebileceğim şu olabil ir: Bunlarda sonuçlar, değerler hep belirli modellemelere dayanarak çı karı lmış değerlerdir. Bu standartları n birbiri arası nda özellikle detay açısı ndan bazı farklılıklardan bahsedebiliriz ama birinin yanl ı ş diğeri nin doğru olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü modelleri birbirinden farkl ı . Gönül isterdi ki ülkemizde de ülkemiz gerçeklerine ve şartları na uygun olan, NFPA gibi bir standart olsun. Çünkü örneğin Amerikan Standartları 'na bakı yorsunuz, orada Türkiye gerçek ve şartlarına uygun olmayan şeyler var. Örneğin bu Yangın ve Güvenlik m Sayı 47 Kasım -Aralık '99 standartta, 2,2 m2 den büyük ıslak hacimlerde sprinkler sistemi öngörülüyor. Bu Amerikan toplumun yapı sından kaynaklanan bir öngörü. Çünkü bu kadar bir hacimde yanacak olan şey i nsandır ve uyuşturucu bağımlıları düşünülerek öngörülmüştür. Böyle bir zorunluluk Türkiye'de belki de uzun süre yer almayacak. Yani standartlar hazı rlandığı ülkenin kendi yapısı na ait özel şartları ihtiva edebilir. Keşke biz de bunları baz alarak kendi birikimleremizi ve özell iklerimizi koyarak bir standartı mızı çı karabi l sek. Tabi bunlar gibi detaya inmiş standartlar gibi bir çalışmayı çok kısa zamanda ortaya çıkarmak mümkün değil. Bir dönem TSE, NFPA Amerikan Standartları 'nı birebir tercüme etmeye başlamıştı . Gümrük Bi rl iği Anlaşması ndan sonra bundan vazgeçtiler ve Avrupa normları ndaki standartları tercüme etmeye başladı lar. Fakat AB ülkelerindeki standartlarda da farklılıklaı· söz konusu olduğu için Amerikan ve Avrupa kökenli standartları miks ederek yayınlanması düşünüldü. AB ülkeleri de İsmail TURANLI -� � •• �
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=