+ "Sektör Toplantıları" maalesef mühendislik hizmetlerine nasıl para verilmiyorsa, proje hizmetlerine de para verilmiyor. Bu nedenle doğal olarak bu firmalar yangın algılama sistemi tasarımına yatırım yapamıyorlar. Yalnız yangın konusunda değil, bütün zayıf akım sistemlerinde genel olarak bu sıkıntı var. Bu yönde yetişmiş bir elemanı bugün bizler kendi işimizde bile tutarken zorluk çekiyoruz; onlar nasıl yapsınlar? Bu bir yerde arz talep meselesi. Müşteri de talep etmeyince iyi bir yangın sistemi projesini; onlar niye detaylandırsınlar, bütün giriş çıkış fonksyonlarını baştan tasarlasınlar? Neden-sonuç ilişkileriyle hareket edersek ilk problem, "zorunluluk" olmamasıdır. Bu zorunluluk yalnızca yangın ihbar sistemlerinin yapılmasında değil aynı zamanda bakım konusunda da olmalıdır. Bu esasında çok gözden kaçtı. Çünkü hepimiz önce yapmaya çalışıyoruz, sonra bakımı düşünüyoruz. Bu benim bildiğim kadarı ile İngiltere'de de sonradan gündeme gelen bir konu. Zorunluluk önceden beri vardı, fakat yakın zamanda bakım zorunluluğunu da getirdiler. Dünyada bu yönde bir gelişme var. Türkiye'deki firma sayısının çok artmasını doğal bir gelişme olarak kabul ediyorum. Serbest piyasa şartları altında bu işi yapmak isteyenler ortaya çıkabilir. Piyasanın terbiye edilmesi ya da uluslararası deyimiyle regülasyonu gerçekleşmediği sürece, yani zorunluluk, arkasından o zorunluluğun gerektirdiği nitelikte proje yapılması, bunların onaylanması ve belirli bir kalitede uygulama yapılması standartlar ve yönetmeliklerile düzenlenmediğ sürece bu sorunlar yaşanacaktır. Bu saydığımız süreçler yaşandığında piyasa kendi kendine evrimleşecek ve kalite sorunları zamanla ortadan kalkacaktır. Bütün dünyada da gelişim böyle oldu. Prof. Dr. Abdurahman KILIÇ: Çok teşekkür ediyorum. Gerçekten yangın ihbar sistemleri konusunda projelendirme, uygulama ve bakım gibi üç aşamadan bahsetmek mümkün. Ben de sizler gibi zorunluluk konusunu en önemli problemlerden biri olarak görüyorum. "Ne yapılmalıdır" konusunu ülkemizde hemen hemen aşmak üzereyiz; örneğin "hangi binada hangi algılama sistemi olmalıdır" sorunu aşılmıştır diye düşünüyorum. "Ne olmalıdır"dan sonra "nasıl olmalıdır" sorusu geliyor. Bunun, standartlara, şartnamelere, yapının özelliklerine bağlı olarak geliştirilmesi gerekir ki, bu konu Türkiye'de eksik. Ayrıca standartlar, kodlar ve yönetmelikler sadece ana hatları verebilir. "Nasıl olmalı" konusunun ardından, "nasıl yapmalı" konusu var ki bence en büyük eksiklik de bu. Malzeme kalitesi ve sistem yönünden tartışılmalı konu. Sistemin, özellikle algılama ve uyarı sisteminin, söndürme sistemleri ve özellikle de otomasyon sistemleri ile entegrasyonu nasıl olmalıdır? Ülkemizde "hangi malzemeler kullanılmalı, çıkışlar, girişler nasıl olmalı" konusunda henüz yeterli bir gelişme yok. Sonraki aşama olan "nasıl yapılmış" konusunda iki tür yaklaşım var: Biricisi proje onayı, ikincisi de sistem tamamlandıktan sonraki kabul onayı. Hemen hemen her ikisi de yeterli düzeyde ele alınmıyor. Şu anda yasal olarak buna bakan kuruluş sadece itfaiyedir. İtfaiyenin bir binanın yangın algılama projesinin uygun olup olmadığı Yangın ve Güvenlik m Sayı 49 Mart • Nisan 2000 konusunda yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz. "Kabul" kısmında ise, hele test esaslarının tesbit edilerek bunların test edilmesi konusunda yine itfaiyenin dışında da bir kuruluşun olmadığını, bunun da yeterli olmadığını görüyoruz. En son aşama ise "nasıl işletileceği" konusu. Bunun da yine standartlarda belirtilmesi, yönetmeliklerde zorunlu hale getirilmesi lazım. Batıdaki gibi yapımcı ve projeci dışında danışmanlık organları veya bağımsız kuruluşİarın oluşturulması ve onay yetkisinin üst kuruluşlara devri gerekiyor. "Kim yapmalı, kim onaylamalı kim kontrol etmeli" hususu en önemli konulardan bence. Bunu itfaiyenin yapması mümkün değil. Yasal olarak denetim ve kontrolü yapan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'nün de, bu tip sistemleri, gelişmeleri, proje konusunu mühendislik formasyonunda analiz edebilecek olan personel sayısı çok az olduğu için alternatif olması beklenemez. � Düzelti: Ocak Şubat dönemi/48'inci sayımızı n 1 7'inci sayfasında Sayın Doğan ÜSTÜNDAĞ'a ait bir cümle dizgiden kaynaklanan bir hata ile yanlış basıl mıştır. Düzeltir özür dileriz. "Bunun yanında UL ve FM onayı bu borunun orta tehlikeli mekanlarda kullanımını kapsamakta, ingiliz LPConayı ise belirli orta tehlikeli mekanlarda kullanımına ızın vermektedir" cümlesinde "kapsamakta" sözcüğü yerine "kapsamamakta" sözcüğünün yazılması gerekirdi.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=