Article büyük miktarlarda malzeme ve işgücü yok olmaktadır. İngiltere'de yapılan 1 962 istatistiklerine göre, her yıl Türk Lirası olarak 1 Milyar'dan fazla bir değer yagınla kaybolmakta ve budeğer her yı l %1 O'luk bir artış göstermektedir. (7) Diğer bir açıdan bakılacak olursa, yanan tarihi ve eski kültürümüzün güzel bir örnegı olan yapılarımızın kaybolmalarının manevi değeri ise ölçülemeyecek düzeydedir ve maalesef tarihi ahşap yapılarımız her gün bu tehlike ile karşı karşıyadır. Yangının ortaya çıkış nedenleri incelenecek olursa, İstanbu l yangınlarında 1961-63 istatistiklerine göre, sigara ve kibritten %3, kurum tutuşmasından %1 8, kurum, gazocağı ve lamba parlamasından %11, elektrik kontağından %7 oranında meydana geldiği görülür. (8) Yangının diğer bir çıkış nedeni de bir savaş silahı olarak kullanılan bombardıman ve yangın bombalarıdır. il. Dünya Savaşı'nda şehirlerde bombardıman sonucu meydana gelen tahribatın o/o80'ine yangınların sebep olduğu görülmüştür. (9) Dolayısıyla yangın ve yangından korunma, şehir planlaması, yapı sistemi seçimi ve malzeme kullanımı açısından üzerinde ayrı ayrı durulması gereken bir konudur. (1 O) Ancak burada sadece yangından korunma üzerinde durulacaktır. Yangından korunma aslında kimyadan inşaat mühendisliğine, makina mühendisliğinden mimariye kadar pek çok dalı ilgilendiren bir konudur. Ancak binalarda yangın kontrolu daha tasarım devresinde başlaması gereken ve mimarı çok yakından ilgilendiren bir konudur. Yangının korunmayı bina yapımının çeşitli aşamaların da uygulamak mümkündür. Ancak gerek alınan önlemlerin ekonomik olması, gerekse verimliliği açısından her aşama için değişik sonuçlar beklemek normaldir. Örneğin, planlama safhasında hiçbir önlem alınmamış bir binaya sonradan alarm ve sprinkler (yağmurlama) sistemleri kurmak mümkündür. Ancak bu sistemin yararı ve ekonomikliği yangından korunma prensiplerine göre planlanmış ve inşa edilmiş bir binadaki gibi olmayacaktır. Bu açıdan binalarda yangından korunma aktif ve pasif önlemleı· alınması ile iki kademede düşünülmektedir. Aktif önlemler, bina bittikten sonra kurulan alaı·m ve sprinkler sistemleri gibi daha ziyade mekanik ,avunma ve önleme sistemleridir. Pasif önlemler ise doğrudan doğruya tasarım safhasında başlayan ve binadaki pencere büyüklüklerinden çıkışları kadar tüm tasarımı etkileyen bir önlemler dizisidir. Pasif önlemlerin daha ziyade mimarın sorumluluğunda olacağı gayet açıktır. Nitekim batı ülkelerinde pasif önlemler bina inşa yönetmeliklerinin en önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Aktif ve pasif önlemler arasında belli denge kurmak ve sadece tek tip önleme bağlı kalmak çok önemlidir. Genellikle aktif önlemler daha pahalıya mal olmakta, bu nedenlerle de bina veya içindekiler çok kıymetli olmadıkça geniş bir aktif savunma sistemlerinden kaçınılmaktadır. Örneğin, ülkemiz imkanları içinde bir binaya sprinkler sistemi koymak pek çok bina sahibine külfetli gelmektedir. Dolayısıyla yangını önlemede en büyük planlama safhasında alınan pasif önlemelere düşmektedir. Doğal olarak, yangını önlemede belkide en büyük sorumluluk binaya kullanacak kişilere aittir. Ancak gerekli şekilde planlanmış bir binada çıkacak herhangi bir yangın daha kolay kontrol altına alınmakta ve Yangın ve Güvenlik m Sayı 50 Mayıs - Haziran 2000 yayılması önlenebilmektedir. Binanın hangi amaçla kullanılacağı alınacak önlemleri tayinde en önemli faktördür. Örneğin çok değerli bir elektronik makinanın yerleştirileceği veya son derece yanıcı bir maddenin depolanacağı bir yapının veya yapı bölümünün özel olarak korunması gerekir. Ayrıca tek bir mekanda fazla sayıda insan toplanacaksa (yani insan yükü fazla ise) veya yapı hastahanelerde olduğu gibi fiziki ve zihinsel yetersizliği olan kişileri barındıracaksa, buralarda kapıları daha geniş yapmak, çıkış sayısını artırmak, daha sık yangın ve duman dedektörü koymak gibi ek önlemler gerekecektir. Ayrıca binadaki faaliyetin devamını etkileyecek bölümlerin bulunduğu kısımlar da birinci derecede kornuması gereken yerlerdir. Örneğin, fabrikalardaki proses kontrol odaları veya kütüphanelerde kart katologlarının bulunduğu bölümler gibi. Yapının kullanım tarzına bağlı olarak değişen bir diğer etken de binadaki yanıcı yük miktarıdır. "Yanıcı yük" en kısa şekilde bir binada metre kaı·eye düşen yanabilen madde miktarı olarak tanımlanabilir. Ancakteknik olarak "Yanıcı yük" çeşitli maddelerin çıkardığı ısı enerjisine eş miktarda enerji üretecek ahşap ağırlığı şeklinde ifade edilmektedir. Yani 1 Oükgl m2 veya 45 m2 gibi. Yanıcı yük bir yapıdaki yangın şiddetini belirleyerek önemli faktörlerdendir. Depolardaki yanıcı yük miktarının herhangi bir konuta nazaran daha fazla olacağı açıktır. Yangın şiddeti ise yangının yayılma hızını, bir yapıdan diğerine atlama ihtimalini, binanın taşıyıcı sisteminin etkilenme derecesini belirleyen önemli bir faktördür. Bu nedenlerle, yangına karşı önlem alırken önce yapının kullanım amacı göz önüne alınmalıdır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=