Yangın ve Güvenlik Dergisi 51. Sayı (Temmuz-Ağustos 2000)

Article • Ayırıcı duvarlar • Kompartman duvarları ve kompartman döşemeleri • Korunumlu düşey baca boşlukları (şaftlar) • Gizlenmiş ara boşluklar ve yangın kesimi • Merdiven yuvaları Mevcut yapıları ve bazı yapı tiplerindeki yeni gelişmeleri de kapsayan The Fire Precautions Act 1 971 'de yukardakilere ek olarak şu başlıklar da yer almaktadır: • Personel eğitimi • İtfaiye erişim olanakları • Taşınır yangın savaşım donanımı • Algılama ve alarm sistemleri • Acil durum simgeleri ve aydınlatması 'Uygunluk' konusunda yol göstermeyen 'eşdeğerlik'le ilgili herhangi bir hesaplamaya yardımcı olmayan ve bu nedenle mimarların tasarım seçeneklerini sınırlayan bu çok bileşenli yaklaşım zaten eleştirilmektedir. Bu tür yaklaşımda en ciddi eleştiri ise yangın güvenliğinin bazı yönlerinin bütünüyle ihmal edilmesidir. Örneğin yangın önlemeden hemen hemen hiç söz edilmez ve duman kontroluna hakettiği dikkat gösterilmez. Geleneksel yaklaşımda yangın güvenliğinin tüm bileşenleri birbirinden bağımsız sayılır ve herbirine kendi içinde 'uygun' standartta önlem getirilmesi istenir. Bu durum mimarın tasarım esnekliğini kısıtlar ve yasalara tepki göstermesine yol açabilir. Mimar, yasayı delmek için kaçamak yollar araştırmaya başlar. Böyle bir yaklaşım, tasarımcıları ve yasama erkini karşıt kesimler haline getirir. Geleneksel yaklaşım doğal olarak can güvenliği üzerinde yoğunlaşan yasal gereklerle, daha çok malvarlığı korunumuyla ilgilenen yapı sigortacıların arasında da bir yapay ayırım yaratır. Aslında yangın önlemlerinin çoğu bir dereceye kadar hem can güvenliği hem de malvarlığı korunumuna katkıda bulunur. Her iki alan arasındaki bu yapay ayırım, önlemlerde aşırılığa ya da yetersizliğe yol açabilir. Karışıklık, yasaların ve sigortacıların öncelikleri farklı biçimlerde kabul etmelerisonucunda da doğabilir. Örneğin Oxford'daki alış veriş merkezlerinden birinde sigortacılar sprinkler sistemi kurulması koşuluyla düşük bir prim önermişler fakat mimarlar can kaybı riskinin artmasına neden olacağı görüşüyle bu öneriyi kabul etmemişlerdir. Yangın güvenliğine yaklaşımda bir başka seçenek ise 'sistemsel' yaklaşım ya da yangın mühendisliği yaklaşımı olarak tanımlanır. Bu seçenekte yapı, birbiriyle etkileşim içinde olan birçok alt sistemle birlikte bunlardan yalnızca biri olan yangın güvenliği tasarımını da içeren karmaşık bir sistem olarak düşünülür. Burada mimar tasarım yaparken reçetelenmiş bir dizi standardı körü körüne uygulama değil, uygun düzeyde bir güvenliğe erişme seçenekleriyle karşı karşıyadır. Bu durum, seçenekli yangın güvenliği stratejilerinde bir eşdeğerlik değerlendirimine gidilmesini ve yangın güvenliğine bütüncül bir yaklaşım geliştirilmesini gerektirir. Sistemsel yaklaşımda örneğin yangın önleme ve haberleşme gibi konulara hakettikleri ağırlıkta yer verilebilir ve tasarımcı yangın güvenliğini geliştirme tekniklerinin tümünü kullanabilir. Sistemsel yaklaşım, tasarımcının yangın güvenliğine ilişkin temel ilkeleri kavramasını gerektirir fakat yasalara uygunluğun sağlanmasında basmakalıp olmayan yollara başvurma fırsatını verir. Tasarımcılardan istenen husus, getirdikleri önerilerin 'uygun Yangın ve Güvenlik il Sayı 51 Temmuz - Ağustos 2000 düzeyde' olarak tanımlananlara 'eşdeğer' olduğunu kanıtlamasıdır. Sistemsel yaklaşım, yangın güvenliği hedeflerini (can güvenliği, malvarlığı korunumu) tanımakla başlar. Bundan sonra risk değerlendirimine ve yangın güvenliği önlemleri yoluyla korunum olasılıklarının analizine dayandırılan yangın güvenliği tasarımı gerçekleştirilmelidir. Tasarımda aynı zamanda haberleşme, kaçış, sınırlama, söndürme potansiyeli ve güvenlik değerlendirimi de yer almalıdır. Risklerin ve önlemlerin değerlendirilmesi nitel ya da nicel olabilir. Nitel tekniklerde uzmanlığa dayalı risk değerlendirimine güvenilir. Ayrıca nitel teknikler de bulunmaktadır (yangın gelişim modellemesi, duman modelleri, yapısal modeller, olasılık analizleri, strüktürel tepki modellemesi, çevreye ilişkin deneyler ve sonuçların ekstrapolasyonu, hataların dökümü, olayların dökümü v.b). Bu türde nicel modeller biçim olarak sıradan mimarlar için henüz fazla karmaşıktır ve uygulama açısından da çok sınırlı bir düzeydedir. Alternatif önerilerin eşdeğerliğinin araştırılmasını sağlayan bir basit nitel sistem önermek henüz olanaksızdır. Mimarların temel kavramlar üzerinde bir anlayışa sahip olmaları, önerecekleri yangın güvenliği önlemlerinde uygunluk ve eşdeğerlik hususunda yaklaşık yargılara varmalarına olanak sağlar. Yapı yönetmeliklerindeki bu aşamalı gelişim, yasalarca istenen güvenlik ancak her tipte yapı için kolay anlaşılır ve dengeli hale geldiğinde belirli bir düzey kazanabilir. Böylece tasarımcılardan hedefledikleri güvenlik düzeyini kompartman boyutları, kapı genişlikleri ya da kaçış uzaklıkları v.b. standartlardan çok bireylere ve malvarlığına yönelik risklere göre belirlemeleri istenebilir. 0

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=