Dl EM Depremin Ekonomik ve Sosyal Etkileri İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 'nin hazırladığı, "17 Ağustos Depreminin Ekonomik ve Sosyal Etkileri" başlıklı rapor, depremin ülke ekonomisine maliyetinin 6,2 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Depremzedelerin yüzde 49 'u depremi "Allah 'ın bir cezası " olarak görüyor. 17 Ağustos depreminin yıldö0 nümünde İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, "1 7 Ağustos Dep reminin Ekonomik ve Sosyal Etkileri" başlıklı bir araştırma raporu hazırladı. İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin de katkılarıyla hazırlanan araştırmada çok çarpıcı sonuç ortaya çıktı: 17 Ağustos depreminin ülkemize verdiği zarar G.2 milyar dolaryani 4 katrilyon 1 1 trilyon 400 milyar TL. Katma değer açısından saptanan bu miktarın milli gelire yansımasının 1 O milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kerem Alkin hazırlanan bu raporun, depreme makroekonomik boyutta bakış açısı getiren ilk çalışma olduğunu ve hükümetin henüz böyle bir çalışması olmadığını belirtiyor. Depremden önce Haziran 1999'da IMF ile imzalanan 12 aylık stand-by anlaşmasının 6 ay daha uzatılması için yapılan görüşmelerin devam ettiği sırada, 1999 yılının 3 ve 4. çeyreğinde pozitif bir büyüme beklenirken, depremden sonra bunun küçülmeye döndüğünü belirten Prof Dr. Alkin gerilemenin yüzde 6.4 'e kadar yükseldilini ifade etti. IJEN KOCIJGU/1 UNUTMA DiMİ ANR sız �UrruNUZ tieııize karışacak olan kimyevi mac ideler tahmin edilemez boyutlarda bir çevre faciasına yol açabilir." Depremzede Ne Düşünüyor? Araştırma kapsamında Adapa-zarı ve Kocaeli'nde 1100 depremzede ile görüşülmüş. Ankette, depremzedelerin yüzde 49'u depremi "Allah'ın bir cezası" olarak nitelemiş. İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İzzettin Önder araştırmada çok ilginç sonuçların ortaya çıktığını söylüyor. Bunlardan biri; deprem bölgesindeki yurttaşların yüzde 45'inin j elirlerinde reel bir artışın olduğu ve sac lece yüzde 6'sında bir gelir azalması nwydana geldiği. Prof. Dr. Önder bu gelir artış kaynağının deprem sonrası yapılan yardımlar olduğunu beliıtiyor. Diğer ilginç bir sonuç ise bölgeden göc; etmek isteyen insanların oranının tahmin edilenin çok altında çıkması: Yüzde 5. Bölge halkının yüzde 30'u artık hayatın depremden önceki gibi olmayacağını düşünüyor. Diğer yüzde 70'lik kesim yeterli yardımların sağlanması durumunda deprem öncesi hayat standartlarına ulaşabilecekleri inancını taşıyor. Depremzedelerin l S'i depremi bir kader olarak görürken, yüzde S'i "kıyametin bir alameti", yüzde 29'u "doğa olayı" ve yüzde Rapor hazırlanırken yararlanılan Ford Otasan firmasının araştırmasında büyük bir tehlikeden söz ediliyor: "Benzer şiddetteki bir depremde Gölcük-Yalova sahil şeridi deniz seviyesine inebilir; burada bulunan sanayi tesisleri denize çökebilir. Bu durumda 49'luk ('il büyük kesimi ise yukarıda da belirtliğinıiz gibi "Allah'ın bir cezası" olarak değerlendirmiş. Yangın ve Güvenlik il Sayı 52 Eylül - Ekim 2000
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=