• lııterview dedir. Proje itfaiyeye geldiği zaman, ilgili arkadaşlarımız projeyi kontrol edip, yapılması gerekenleri -yangın merdiveni, algılama sistemi, söndürme sistemi, yangın çıkışları gibiproje müteahiti ve mimara bildiriyordu. İnşaat bittikten sonra itfaiye binayı kontrol ediyor, gereklilikler yerine getirilmişse onay veriyor ve işletme ruhsatı ancak bu onaydan sonra alınabiliyordu. Hakan Töre: Ruhsat almak için itfaiye onayının aranması, isteklerin, tavsiye niteliğinden zorunluluğa kayması demek olmuyor mu? Metin Demir: Evet. Tabii itfaiye bunu belediye kanalı ile yapıyor. Direkt kendi yaptırım gücü yok. Belediyeye yazıyor, belediye takip ediyor işleri. İtfaiye takip etmiyor. Son yıllarda yangın güvenliği sistemleri büyük bir gelişme gösterdi. Özellikle Türkiye'nin büyük şehirlerinde yüksek binaların yapılması, sistemlerin bilinçli bir şekilde incelenmesi sonucunu getireli. Bazı büyük binalarımızda yabancı şirketler devreye gireli. Çok güzel yangın söndürme sistemleri yapılıyor şu anda. Hakan Töre: Sanıyoruz 1992'de yayımlanan "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği"nin etkisi oldukça fazla bu konuda. Metin Demir: Tabii biz bunu en baştan söyledik. Biz göreve geldiğimiz zaman bu yönetmelik yoktu. Tabii yönetmelik olmayınca da itfaiye teşkilatları ne istediğini de bilmiyordu. 1 987 yılında yangın yönetmeliği ile ilgili hazırlıklara, aralarında İTÜ Rektörü Kemal Kafalı ve Sayın Abdurahman Kılıç'ın da bulunduğu İTÜ'den hocalarımızla birlike başladık. Çalışmaların ana hedefi İstanbul İtfaiyesi'ni baştan sona rehabilite etmekti. İTÜ Rektörü Sayın Kemal Kafalı başkanlığında çalışmalara başla.ndı. Üniversitenin tüm bölüm başkanları da görevliydi komisyonda. Yaklaşık iki sene çalıştıkve taslak bir proje hazırladık. Bu projenin içinde itfaiye araçlarının nasıl olması gerektiği, itfaiye personelinin eğitimi, itfaiye binalarının nasıl olması gerektiği, deniz itfaiyesinin durumu, yönetmeliğin nasıl olması gerektiği gibi konular işlendi. Büyükşehir belediye başkanı değişikliğinde çalışmalar bir süre kesintiye uğradı. Benden sonra görevi Sayın Abdurahman Kılıç'ın alması İstanbul İtfaiyesi'nin büyük bir şansıdır. Projenin içinde olan bir arkadaşımızdı ve göreve gelince projeyi devam ettirdi. 1 992 yılında ilk yönetmelik yayımlandı. Tabii bu yönetmeliğin detaylandırılması gerekli, artık yetersiz kalıyor. Hakan Töre: TÜYAK koordinasyonunda ülke genelini kapsayacak bir yönetmelik hazırlanıyor şu anda. Metin Demir: Evet. Ülkemizde son yıllarda yaşanan elektronik alanındaki gelişmelere itfaiye teşkilatlarımız ayak uyduramadı. Bunun sağlanması gerekir. İtfaiye ile ilgili sorunların temelinde siyasi nedenler de yatıyor. Her belediye seçiminden sonra itfaiye müdürü değişirse süreklilik sağlanamaz çünkü itfaye bir uzmanlık dalıdır. İtfaiye personelinin durumu yönetmelikle saptanmalıdır. Terfiler ancak kurum içinde belli bir çalışma süresinin sonunda yapılmalıdır. Örneğin itfaiye müdürü olmak için en az üç yıl itfaiye müdür yardımcılığı yapma şartı getirilmelidir. Daha önce bu konuda çalışma yapmıştık ama uygulamak için zamanımız kalmadı. Biz bunu ordunun idari kurallarına benzer bir yapıya oturtmak istemiştik. Ayrıca itfaiye müdürünün mühendis olması gereklidir. Benden önceki itfaye müdürleri arasında avukat olan da, emekli subay olan da vardı. Benim ve benden sonra görev yapan Abdurahman Kılıç ve Muhittin Soğukoğlu'nun mühendis olması çok şey kazandırdı teşkilata. Avrupa'da itfaiyeyi yönetenlerin yüzde 99'u mühendistir. Oralarda itfaiyecilik çok saygın bir meslektir; örnegin İngiltere Kraliçesi ile randevu almadan görüşebilen tek kişi Londra İtfaiye Müdürü'dür. Bizim personel kanunumuzda itfaiyecilik mesleği on beşinci ya da on altıncı sırada yer alıyor. Başka sorunlar da var; örneğin ülkemizde deniz itfaiyesinin olmaması. Mevcut gemiler İtfaiye miidiirüııiiıı miilıeııdis olması gereklidir. Beııdeıı önceki itfaye müdürleri arrıs111da avukat olaıı da, emekli subay olaıı da vardı. Benim ve bendeıı soııra görevyapaıı Abdura/ımaıı Kılıç ve Mulıittiıı Soğukoğlu '111111 miifıeıulis olması çok şey kazandırdı teşkilata. kurtarma ve söndürme gemisi. Gerçek anlamda itfaiye gemisi değiller. Bir yangın olduğunda işe pekçok birim karışır: kara itfaiyesi, sivil savunma, orman müdürlüğü, denizde veya sahilde ise liman başkanlığının gemileri . . . Bir yıl önce çok büyük bir felaket yaşadık. Bu felaket sırasında koordinasyon bozukluğunu ve yetişmiş insan sıkıntısı olduğunu gördük. Çok başlılık koordinasyonsuzluk getirir. Her işin tek bir sahibi olmalı, özellikle yangın konusunda buna ihtiyaç var. Bir işe pekçok birim sahip çıkarsa, ortaya beklentilerimizi karşılayacak çözümler çıkmaz. Hakan Töre: Çözüm nedir sizce? Metin Demir: Örneğin NFPA adında çok kapsamlı bir standart var. Ben itfaiye müdürüyken bunu bilseydim aynen ortaya koyar ve "buna göre yapın" derdim. Hakan Töre: NFPA'in aynen kullanılması, ülke ve ülkede üretilen/bulunan malzeme şartlarının farklılığından kaynaklanan pek çok yeni sorun yaratmaz mı? Metin Demir: Tabii ki, bu yüzden ülke şartlarına uydurularak kullanılması gerekir. Şimdi dünyanın her tarafında çok farklı yangından korunma yönetmelikleri var. Almanya'da başka, İngiltere'de başka, Türkiye'de başka? Halbuki yangın her yerde aynıdır. Hakan Töre: Teknolojik gelişme ülkeler arasında aynılaşma yaratıyor fakat yerel özellikleri de göz önünde bulundurmak gerekmez mi? Metin Demir: Bizde kurulan sistemler ve bu sistemlerde kullanılan malzemelerAvrupa'da kilerle aynıdır; biz oradan aldık. Tabii farklılıklar oluyor. Örneğin Londra'da incelediğim itfaiye kulesinin aynısını burada yaptırmıştım ama şu farkla; kule Londra'da elli dönüm üzerine yapılmış, ben beş dönüm üzerine yaptım. Ama genel olarak ''l\merika'yı yeniden keşfetmenin manası yok" diye düşünüyorum. Hakan Töre: Teşekkür ederiz. Son eklemek istediğiniz bir şey var mı? Metin Demir: Ben teşekkür ediyorum. Başka ekleyeceğim yok. Değinmediğimiz konuları tüm taraflarla bir masa etrafında, karşılıklı olarak konuşmak daha doğru olur. Yangın ve Güvenlik Dergisi'ne başarılı yayınlar diliyorum. ----------------- Yangın ve Güvenlik m Sayı 53 Kasım - Aralık 2000 -----------------
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=