Yangın ve Güvenlik Dergisi 54. Sayı (Ocak-Şubat 2001)

Agenda dakikada bir odanın tümünü sarar. Açığa çıkan ısı tutuşabilecek maddeleri kolayca tutuşturarak, yeni yanmalara, yeniden daha fazla ısının açığa çıkmasını sağlar. Zincirleme reaksiyonlar oluşur. Alevlerin boyu uzar ve etki alanları genişler. Yangın, değme-dokunma (kondüksiyon), ışınım (radyasyon) ve akma-sıçrama (konveksiyon) yoluyla yayılır. Yangında yanan, binayı teşkil eden bileşenler yapı malzemeleri ve tefriş elemanlarıdır. Doğal olarak yapı duvarları tabakalardan oluştuğundan, ısı bu katmanlardan geçerek iletilmektedir. Her bir malzemenin atom yapısı farklı olduğundan atom titreşimleri de fa rklıdır. Bu nedenle her bir yapı malzemesinde ısı iletkenliğinin de farklı olması sonucu ortaya çıkarmaktadır. Değişik özellik ve yetenekteki malzemeler de çeşitli genleşme göstermektedir. Sonuç olarak ısı iletiminde, s ı cakl ık, malzeme yoğunluğu, malzeme nem oranı etken faktörler, binaların yangın karşısında dayanımını etkiler. Yangın teh likesi karşısında Kaleiçi ve sorunlarını irdelerken bu yörenin önemine bakmak gereklidir. Tarihi dokusu ve yapısal özellikleriyle Antalya iline kazandırdığı değer bakımı ndan, Kaleiçi'nin sosyal ve fiziksel yapısına değinilmesi gerektiği düşünüyorum. 3.KALEİ Çİ Deniz ve kara surları tarafından kuşatılan eski kent merkezine bugün "KALE İ Çİ" denilmektedir. Bugün Antalya'nın tarihi çekirdek kenti adıyla tanımlanan Kaleiçi semti çağlar boyu çeşitli uygarlıklara sahne olmuştur ve kentin çekirdeğini oluşturmuştur. Kaleiçi, bugün büyük bölümü yıkıl mış ve yok olmuş bulunan iki surla çevrilidir. İç sur yarım daire şeklinde limanı kuşatan surlardır. İkinci sur ise Kaleiçi diye tanımlanan bölgeyi kuşatan surlardır. Kaleiçi'nin sokakları ve yapıları Antalya tarihinin izlerini günümüze kadar getirmektedir. Aynı zamanda Antalya insanının eski yaşam şekli, davranışları, gelenekleri ve sosyal yönleri konusunda da bize çok yararlı bilgiler aktarmaktad ır. Kaleiçi'nin sokakları dardır. Çoğunlukla limandan yukarılara doğru, dış surlar yönünde uzanırlar. Kaleiçi, eski Türk mimarisinin tüm özelliklerini yansıtan bir bölgedir. Evler, sahiplerinin ekonomik güçleri ve kullanılış amaçlarına göre farklılık gösterebilmektedir. Genellikle yığma taştan ve ağaç bağlantılı olarak yapılmışlard ı r. Hepsinin bir sokak görmeyen bahçesi bulunur. Sokağa bakan yüzde, ilk katta çok az pencere vardır. Üst katta "cumba" denilen ve hem ev, hem de sokak mimarisine uygun olarak yapılmış çıkmalar vardır. Bu çıkmalar ağaç süslemelerle bezenmiştir. Evlerin merkezini, zemin katta, bahçeye açılan ve taş zeminli "taşlık"lar oluşturur. Buradan zemin kattaki odalara geçilebildiği gibi, üst kata da bir merdivenle ulaşılır. Zemin kat evin daha çok hizmet bölümüdür. Üst kat ise yaşam içindir. Üst katın odaları daha aydınlık ve pencereleri daha büyüktür. Burada bulunan bazı evler orijinal hallerinde restore edilmişlerdir ve edilmektedirler. Antalya ili Merkez, Yat Limanı ve çevresinin korumaya alınması çalışmaları ilk kez 1973 yılında başlatılmıştır. Turizm Bakanlığı'nca hazırlatılan çalışmalar, Gayrimenkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulunca değerlendirilmiş ve 14.04.1973 gün ve 7044 sayıl ı karar ile koruma alanına alınması şeklinde olmuş ve çok önemli sit alan ı olarak ta n ımlanan eski liman ve çevresinin ilk etapta ele a lınması uygun bulunmuştur. 1979 yılında koruma alanı konusunda yeni düzenlemelere gid i l miştir. Yeni çalışmada Kaleiçi sit alanı ve Yat limanı olarak iki ayrı plan yürütülmüştür. Turizm alan ı olarak belirlenen Yat Limanını n planlama so rumluluğu Turizm Bakan l ı ğ ınd a, Kaleiçi'nin ise belediyesinde olacak şekilde düzenleme yapılm ıştır Sürdürülen bu çalışmalar binaların restorasyonunda sahiplerine oldukça büyük yükümlülük getirmiştir.Tarihi yapılarda alınacak önlemler yapının tarihi özelliklerinde hiçbir değiş i kliğe neden olmamalı, hasar vermemeli, taşıyıcı sisteme yük getirmemeli, bakım ve onarım gerekti ren sistemler ku l lanılmamalı gibi etkenler, çoğunluk mal sahibinin ilgisizliğini arttırmış ve binaları n büyük çoğunluğu da kaderlerine terkedilmiş durumdadır. Şanslı sayılan binalar geçtiğimiz yıllarda ele alınmış ve planlanarak, restore edi lmi şti r. Restore ça lı ş mal ar ı sonucunda, semt, pansiyonları, çarşısı, eğlence yerleri ve otelleriyle bir turizm merkezi olmuştur. -----------------Yangın ve Güvenlik mı Sayı 54 Ocak - Şubat 2001 -----------------

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=