Yangın ve Güvenlik Dergisi 58. Sayı (Eylül-Ekim 2001)

�uea•,tmı -:-: Application Resim 2. Atatiirk Havalimaııı Yeni Dış Hatlar Ter111iııali'ııi11 Bir Dış Göriiııiişii 1.5. Bina Otomasyon, Kontrol ve Güvenlik Sistemlerinde BACnet Uyumunun Önemi Günümüzde gelişen teknolojiye paralel olarak; binalarda, insanların konfor ve güvenliğini sağlayan ve ekonomik işletim için kullanılan sistemler çoğalmıştır. Her ne kadar bu sistemler (bina otomasyonu, güvenlik, yangın alarm, scada gibi) değişik amaçlar için kullanılsa da, akıllı bina genel kontrol senaryosunda bu sistemlerin birbirleriyle bilgi alışverişlerinde bulunmaları gerekmektedir. Zaten Sistem Entegrasyonu kavramının terminolojiye girmesi bu zorunluluktan çıkmıştır. Daha birkaç yıl öncesine kadar, sistem entegrasyonu değişik yöntemlerle yapılıyordu. Bunun en kolay ve ülkemizde en çok kullanılan yöntemi; sistemler arasında kontak alışverişi yapılmasıydı. Bu da, kontağı alan veren sistemlerin maliyetinin yanı sıra kablolama ve işçilik maliyetini büyük ölçüde yü kseltmekteydi. Genellikle de, yüksek maliyet kaygısıyla noktasal bazda alınan bu bilgilerin adetleri kısıtlanmaktaydı. Bu yöntemi, aslında haberleşme yeteneğine sahip sistemlerin, bu yeteneklerinin kullanılmaması açısından, uygun bir çözüm olarak görmek ve sistem entegrasyonu olarak isimlendirmek pek mümkün olmamaktadır. Sistemler arası çok miktarda bilgi alışverişinin kaçınılmaz olduğu büyük projelerde uygulanan diğer bir yöntem ise; firmalardan sistemlerinin haberleşme protokollerinin birbirine uyuşturulmasının talep edilmesiydi. Ancak her projede farklı haberleşme protokollerine sahip, farklı üreticilerin sistemlerinin bir araya gelmesi, bu uyuşturma çalışmalarını proje bazında yapılmasını zorunlu kılmakta, bu da çalışma ve arabirim üretimi maliyetini inanılmaz rakamlara çıkarmaktaydı. Her ne kadar birkaç firma kendi üretimleri olan farklı sistemlerinde (bina otomasyon, yangın alarm gibi) direkt haberleşme olanağını sunsalar da, bu da yatırımcıyı tek bir firmaya bağımlı kalma zorunda bırakmaktaydı. Bu da çok sayıda firma alternatifinin sağlayacağı en iyi � • fiyata, en iyi sistemi alma avantajını - ortadan kaldırıyordu. Öyle ki bina otomasyon sistemi kurulacak bazı projelerde, üzerinde kontrol üniteleriyle alınan FCU veya VAV kutularının, otomasyon sistemiyle haberleşmesi için, yatırımcının zorunlu olarak aynı marka bina otomasyon sistemini satın aldığı sıklıkla görülmekte idi. Aynı zorunluluk genişletilen sistemlerde de görülmekte, daha önce yapılmış olan binaya ek bina yapılması, binanın büyütülmesi durumunda, otomasyon sistemine yapılacak ilavelerde, yatırımcı kayıtsız, şartsız daha ewel kurulmuş olan üreticinin sistemini satın almak zorunda kalıyordu. Yüksek bedeller ödenerek alınan sistemlerde yaşanan bu zorlukların ortadan kaldırılması için, aynı network tiplerinde, farklı protokoller kullanıldığı için birbirleriyle anlaşamayan farklı sistemlerin protokollerinin standart hale getirilmesi yeterliydi.Bunun için, ASHRAE (Amerikan ısıtma, Soğutma, İklimlendirme Mühendisleri Birliği) kuruluşu bir haberleşme protokol standardı çıkarmaya karar vermiştir.1980'Ii yılların sonlarında ASHRAE, hükümet, üniversite ve firma yetkililerinden oluşan bir kurul çalışmalara başlamış, ilgili birçok kesimden uzmanların da görüşleri alınarak, 1995 yılında BACnet (BuildingAutomation and Control Networks) standardı oluşturulmutur. Bu standardın çıkartılmasından sonra değişik konularda çalışan sistem üreticileri, bu haberleşme standardına uyum çalış-malarına başlamıştır. Sağladığı avantajlarla, yatırımcılar, uygulamacılar ve projeciler taraf ı ndan bilhassa şart koşulan bu standart, birçok sistem firması tarafından kabul görmüştür. Halihazırda bu uyumu sağlayan sistem firmaları ve hangi kademelerde BACnet uyumlu oldukları www.bacnet.org sitesinde, Vendors Gallery alt başlığında belirli zamanlarda güncelleştirilerek ziyaretçilere sunulmaktadır. BACnet'in artan talep dışında, üreticiler tarafından büyük ölçüde kabul görmesinin diğer sebepleri de: Birincisi, bu standardın herhangi bir üreticinin teknik özellikleri veya haberleşme protokolü baz alınmadan, tamamen tarafsız olarak hazırlanmış olmasıdır. Bugün belli bir firmanın protokolü baz alınarak oluşturulmuş, aynı firmanın neuron chiplerinin kullanılması zorunluluğu olan diğer Open protokol Standartlar için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. İkinci sebep ise BACnet'in, üreticilerin sistem hardware ve yazılım özelliklerine büyük ölçüde bir sınırlama getirmemesidir. Sadece, kullanılacak network tiplerini, (ethernet, arcnet, RS232, RS485, LON) elemanlar arası haberleşme protokolünü ve data formatını disiplin altına almaktadır. Böylece üreticiler rekabet ortamında kendilerini ön plana çıkaracak her türlü geliştirmeyi bir kısıtama olmadan yapabilmektedirler. Sağladığı avantajların yanısıra, BACnet uyumu sistem maliyeti olarak, markadan, markaya değişebileceği gibi genelde ilave bir maliyet getirmemektedir. Üreticiler, gerek sistem içi, gereksistemlerarası her türlü entegrasyon imkanını sağlayan standarda uyumlu sistemleri ile yukarıda belirtilen yöntemler haricinde entegrasyon imkanı olmayan sistemlerini aynı fiyattan piyasaya sunmaktadırlar. Sistemlerin bazılarının birbirleriyle haberleşmesi için kullanılabilecek arabirim ünitelerinin bedelleri ise çok düşüktür. Zira üreticiler bu arabirim ünitesini bir kere, sadece BACnet protokolü için geliştirmekte, BACnet uyumlu sistemlerin kullanıldığı bütün projelerde aynı ürünü kullanmaktadır. Farklı üreticilerin, farklı protokollerde haberleşen sistemleri için, farklı arabirim geliştirilmesinin yüksek maliyeti söz konusu olmamaktadır. Resim 3. Atatiirk Hava/iııuıııı Yeni Dış Hatlar Termiıw/i'ııin Birİç Göriiııiişii ----------------- Yangın ve Güvenlik IEm Sayı 58 Eylül - Ekim 2001 -----------------

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=