Yangın ve Güvenlik Dergisi 58. Sayı (Eylül-Ekim 2001)

Technical Information YANGIN, İLK MÜDAHALE • • ve iTFAiYE fire, first lntervention and fire Brigade Yıldırım Gök Gebze Organize Sanayi Bölgesi / İtfaiye Müdürü Yazıma; İstanbul Tabipler Odası'nın www.istabip.org.tr sitesinde, Dr. Tuğrul Erbaydar'a ait olan "Yangınlar Diyarı ve Tulumbacılar" başlıklı yazısından bir alıntı ile başlamak istiyorum. "Vakaniivis/eriıı yazdık/arma göre, hem uzak hem yakın memleketin birinde, heııı evvel hem de ahir bir zamanmış. Memleket bir baştan bir başa yangınlar içinde harap, her gün bir siirii bina kiil o/ııı; pek çok zevat ıelef olur ve pek çoğu da evsiz barksız sefil o/ıırmuş. Cemaat artık bunu öyle kanıksamış ki yangııı/arı seyirlik, macera dolu birer vaka olarak seyreyle,; sonrada kafalarını iki yana sallayıp, "tulumbacı/ar yine gelmedi" diye dert yanar/armış. Tu/uıııbacılar teşkilatı pek zayıfmış hakikatten. Akçesi az, malzemesi kırık dökiik ve ıulıımbacı sayısı da kiflıyetsizmiş. Yangınları söndürmek içiıı hep geç ka/ırlaı; yetiştikleri vakitte hatalı usullerle ateşi söndiiriip bina dahilindekilerin dumandan boğulmasına sebep olurlarıııış. Arada bir birisini kurtarınca da bunapek sevinıjJ, kendi aralarındaki sohbetlerde ve eşe dosıa hep onu anlatırlarıııış. Bıı tulumbacılarııı lalim ve /erbiyesinde vazife alan çok kalabalık bir ıııual-liınler laifesi varmış. Bu muallimler cins cinsnıiş ve birbirinden ftırklı hususlarda ilim iıfan sahibi imiş. Mesela, bazıları alevler arasmdan bir garibaııı kıırtarıııak için nasıl hamle yapmak icap ettiğini, bazıları alevlerin biliıııuııı şiııı ik vasıta ile nasıl söndiirii/eceğini, bazıları dakanca, kepçe, kürek, tırmık ve sair alet edevat ile binalara müdahale ederek yangının etrafa sirayetinin nasıl engelleneceğini bilirmiş. Bunlar arasında pek çok garip bir cins varmış ki bıınlaryangınlara, çıkmadan mani olunabileceği fikri münasebeti ile a/iııı olup, buıııın usulleri /ıakk111da marifet sahibi imişler Bunlara muayyen vaziyeti muhafaza eden ıııanas111da "hıft-ı muayyenci " denirmiş. Hıft-ı muayyeııciler sadece yangııılara çıkmadan mani oluııabileceği nazariyesi ile değil, keza talim ve terbiyenin hangi usullerle ifa edi/mesinin daha miinasip ve fa ideli olduğu, tulumbacılar idari teşkilatıııın nasıl şekillendirilmesiııin icap ettiği, memleketin bilumum yangmlar neticesi ne kadar hasara uğradığı, hangi vilayetlerde ve hangi cemiyetlerde ınaruziyetin ve hasarın fazla olduğıı111111 tespitinde hangi usullerin kulla111/acağı ve diğer tekamül etmiş krallık ve imparatorluklarda vaziyetin nasıl olduğu hususlarında da pek derin malumat sahibi imişleı: Efendim, her birinin farklı marifetleri bulunan bu müderrisler bildikleri şeyleri ıniiteınadiyen tekamül ettirmeye ınecbur imişleı: Yeni faaliyetler tanzim etmek, yeni nazariyeleri tetkik ve kıraat etmek, yaııgııı-ları fenııi ıısullerle rasat ederek mani olmaya ve söndürmeye dair yeni münazaralar yapmak ve hiilasayı teşhir etmek icab edermiş. ........... " diye devam eden, sevgili ülkemin güzel insanlarına "kıssadan hisse" veya "kızını sana söyleyeyim gelinim sen anla" mizahi mesajı ile kaleme alındığını tahmin ettiğim bu yazıyı okuduğumda, duygu ve düşüncelerimi bilgilerimle kendi çapımda süsleyerek sizlere ak tarmak istedim. İmkan olsa da bu fikirleri ve özellikle tedbirleri tüm insanlarımızla paylaşabilsek. Çünkü; Yangın hala ülkemiz ekonomisine büyükzarar veren felaketlerin başında yeralmaya devam ediyor. Görünüşte mücadele edenler artıyor ama yangınlar azalmıyor. En önemlisi maddi yöndeki zararlar azalmadığı gibi artıyor. Bizler nıi yeterince mücadele edemiyoruz yoksa yangınlar akıllandı da bize çalım mı atıyor? İşte bu sorulara cevap ararken; kelime olarak herkesçe bilinen yangını, özellikleri itibari ile bilmeyenlerin çoğunlukta olduğunu düşünüyorum. Yangının ne olduğunu bilmeyen, nasıl önlem alınacağını da bilmez, nasıl söndüreceğini de... Yanma ve kimyası gibi detaylarını bir kenara bırakarak,klasik anlamda tanımak gerekir ise "yangın; yanıcı bir maddenin oksijen bulunan bir ortamda ısı ile birleşmesi veya ısı ile kimyasal reaksiyonunun insan kontrolü dışında oluşma sıdır" diyoruz. Demek ki; yangın için yanıcı madde gerekli ve "gü n l ü k yaşantımızda kullandığımız maddelerin hepsi yanıcıdır" dersek abartmış olmayız. Yine yangın için oksijen gerekli, ki yaşadığımız ortamda teneffüs ettiğimiz havanın %20.85' i oksijen ihtiva etmektedir Öyleyse; Yanıcı maddelerle oksijen her an her yerele beraber bulunmaktadır. Yangın için gereken üçüncü koşul ise ısıdır. Bizler bu üç maddenin kontrol dışı birleşmesi ile oluşan ve yangın dediğimiz felaketi hepinizce bilinen bir üçgen şekli ile sembolleştiriyoruz. Her yanıcı madde tutuşup yanmak için farklı şiddette ısıya ihtiyaç duymaktadır. O halele bir yangının başlamasına engel olabilmek için ısı ve ısı kaynaklarını kontrol altına almak gerekmektedir. Buyapılabildiği ölçüdeyangının çıkması ela önlenmiş olacaktır. Yanıcı madde ve oksijen kucak kucağa her yerde beraber bulunduğuna göre korunulacak yerdeki yanıcı maddelerin tutuşma noktasına kadar ısıtılması veya dışarclan böyle bir ısının verilmesi engellenmelidir. Yangın önlemlerinin temeli bu prensibe dayanmaktadır. Öyle ise öncelikle ısı kaynaklarını irdelemek ve tanımak gerekir. • Doğal kaynaklardan gelen ısı: Güneş, yıldırım, volkanlar, vs. Yapım kaynaklardan gelen ısı: Katı yakıtlı, sıvı yakıtlı, gaz yakıtlı ısı kaynakları; Kibrit-çakmak sigara veya elektrik, sürtünme yahut da patlayıcı maddelerle oluşturulan tutuşma derecesine ulaşacak miktarda ısı olduğuna veoksijenin hep varolduğu kabul edildiğine göre yanıcı madde ısı birleşimi her ne pahasına olursa olsun engellenmelidir. Örneğin iyi bir havalandırması olsa dahi boya hazırlama odalarında (tinervs. ile boya inceltirken veya renk karışımı yaparken) sigara içilirse, aynı odadaki patlamagüvenliği (exprooO olmayan elektrik panelindeki sparksonucu büyük bir ihtimalle boya-tiner buharlarının tutuşarak infilak edip yanabileceği gibi özellikle ot-yaprakların kuruduğu yaz mevsiminde sigara izmariti yanar vaziyette otluk yerlere atılırsa kuru otları tutuşturup büyük bir yangına dönüştürebilecektir. Yangın ve Güvenlik m Sayı 58 Eylül - Ekim 2001 -----------------�

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=