Yangın ve Güvenlik Dergisi 6. Sayı (Ağustos 1994)

Dünyanın özellikle gelişmiş ülkelerindeki yüksek yapıların varoluş gerekçesiyle, bizdeki apartmanlaşma ve giderek gökdelenleşmenin nedenleri arasında ciddi farklar bulunuyor. Bir çok Batı ve Uzak Doğu kentinde işlevsellikten ve kentsel mekanlardaki özelliklerden kaynaklanan yüksek yapılaşma, Türkiye'de bu tür mimari ve şehircilik kurallarından ötürü değil, ağırlıklı olarak arazi kullanımındaki ranta ve spekülasyona dönük imar politikalarıyla ortaya çıkıyor. olan yatırımcının talebi yeterli sayılmıştır. Doğrudan doğruya rant beklentilerine dayanan ve dünyanın hemen hiç bir ülkesinde rastlanmayan bu ayrıcalıklı imar izinleri sonucunda ise, örneğin İstanbul'da bazı gökdelenlerin yarattığı ulaşım sorunu, bina tamamlanıp törenle hizmete girdikten sonra görülebilmiş ve çözüm aranmaya başlanmıştır. Benzer ayrıcalıklarla projeleri onaylanan kimi gökdelenler ise duyarlı çevrelerin sürdürdüğü hukuk savaşımı sonucunda, ancak yargı kararıyla durdurulabilmiştir. Yani, bu tür bir spekülatif gökdelenleşme, aynı anda hukukta da aykırı yapılar yaratmıştır. Böylesi bir imar politikası sonucunda, kentlerimizin geneldeki kültürel ve altyapısal özelliklerine ağır tahribatlar indirilmekte, giderilmesi olanaksız sakıncaların doğmasına yol açılmaktadır. Plansız ve yer seçiminde şehircilik ilkeleri gözetilmeyen gökdelenler, kamuya verdikleri zararın yanısıra, toplumun kent üzerindeki haklarını da gaspetmektedir. Öte yandan dünyadaki diğer bir gelişme ise, sanıldığı gibi gökdelenleşme yönünde değil, tam tersine gökdelenlerden vaz geçme yönündedir. Kentlerinin tarihsel kimliklerinin korunmasında büyük titizlik gösteren Avrupa ülkeleri, üözzeerlleikle kentsel merkezlerine gökdelenleri sokmamak yıllardır sürdürdükleri kararlı tutumlarında, şimdi ht eakki ll ı öo rl nd eu kk l adrı ışnı ınnd ac o, şAk vu rs uu np ua ykaeşnı tyl oe rr i. Gg öe rkçdeekl et enne, bt ei rs kl i amç olmadılar. Bu nedenle de hem uygarlıklarını yitirmediler dhüemştüdğeübir New-York'un, bir Singapur'un, bir Tokyo'nun kentsel erozyon ve çürümeye kendilerini kaptırmadılar. Kaldı ki, yerleri doğru seçilmiş ve kente YANGIN VE GÜVENLİK DERGİSİ SAYI 6 zarar vermeyecek şekilde, alt yapısı önceden tamamlanmış özel bölgelerde inşa edilen gökdelenlerde bile ortaya çıkan sorunlar ve riskler, yine Avrupa ülkelerinin bu yapılara karşı soğuk bakmalarına neden oldu. Paris'in dışında planlanan ve uygulanan gökdelen semti bile bugün Fransızlar'ın rağbet etmedikleri bir yabancı bölge olarak, sorunlarıyla baş başa bulunuyor. Tokyo'da ise dünyanın en pahalı gökdelenlerinde yıllardır boş duran ve evsizlerin işgaline karşı polis koruması altında tutulan modem ve metruk mekanlar var. Ne yıkılabiliyor, ne kullanılabiliyor. Kentin ve toplumun sırtında trilyonluk kamburlar olarak 2 1 . yüzyıla aktarılacaklar... İstanbul'umuz için önerim, kentin tarihsel kimliğiyle bütünlenen camileri, kiliseleri ve yine tarihsel kulelerinden daha yüksek binaların yapımına artık izin verilmemesidir. Hele, böyle bir kentin kültür zenginliğinin dev otellerle parçalanması kadar ilkel bir davranış olamaz. Çünkü, İstanbul'un turizm değeri, yine İstanbul'un kendi kentsel peyzajı ve güzelliğidir. Bu peyzajı ve bu güzellikleri oluşturan tarih ve doğa zenginliğini turizm yapılaşması adına tahrip etmek, duyarsızlığın ve yağma hırsının ötesinde, bana kalırsa, aynı anda akılsızca bir davranışın da çirkin örneklerini yaratmış oluyor. Bu nedenle, eğer yine de özellikle iş merkezleri, yönetim binaları v.b. gereksinmeler için gökdelene gereksinme varsa-ki, bu olabilir elbette- bu tür kullanımlar için de Uygar dünya ile aramızdaki ikinci bir fark, iş merkeziyönetim binası-otel v.b. kullanımlar için de ortaya çıkan gökdelenlerimizde, şehircilik ilkelerinin ve genelde toplum yararının yine bir kenara itilmiş olmasıdır. Bu tür yüksek yapılaşmada en önemli ve belirleyici koşul yer seçimi iken ve bu seçimin mutlaka kentin doğal, kültürel ve estetik değerlerinin yanı sıra, özellikle alt yapı olanakları ve dengeleri gözetilerek yapılması gerekirken, özellikle l980'1i yıllardan sonra ortaya çıkan gökdelenlerde bunların tümü gözardı edilmiştir. il

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=