Technical Information DOĞAL GAZ ve YANGINLAR 1. DOĞAL GAZIN ÖZELLİKLERİ Doğal gaz esas olarak metan (CH 4 ) ve metana göre daha az oranda olmak üzere, etan (C 4H10) ve propan (C3H 8 ) gibi hidrokarbonlardan ve azot (N), karbon dioksit (CO), hidrojensülfür (H25) ile helyum (He) gazlarından meydana gelen renksiz, kokusuz ve havadan hafif bir gazdır. Ayrıca çok küçük yüzdelerde olmak üzere oksijen ve argon gazlarının bulunduğu doğal gaz kaynaklarına da rastlanabilir. Hidrojensülfür (H 2 S) zararlı bir bileşen olduğundan, doğal gaz üretim noktasında bu bileşenden temizlenerek boru hattına pompalanır. Ticari kulla nıma sunulan doğal gazda genellikle o/o 80 ila o/o 95 arasında metan o/o 5 ila o/o 1 O arasında ise etan ve propan bulunur. Geri kalan ise genellikle azottur. Alt ısıl değeri 30 ila 45 MJ/ Nm 3 (8250 kcal/m3), havaya göre yoğunluğu ise 0.58 ila 0.79 (hava=1 .0) arasındadır. Doğal gazın en büyük özelliklerinden biri de zehirsiz olmasıdır. Doğal gazın solunması zehirleyici ve öldürücü etki yapmaz. Ancak kapalı bir ortamda çok fazla birikmiş ise teneffüs edilecek hava dolayısıyla oksijen miktarı azalacağından boğulma tehlikesi oluşturur. Doğal gaz mavi bir alevle yanarve hava ile belirli oranda karıştığında patlayıcı özelliği vardır. Havadaki doğal gaz kon santrasyonu o/o5 ila 1 5 arasında ise patlama oluşabilir. Havadaki doğal gaz konsan trasyonu o/o5'in altında ise patlama olmaz, o/o1 5'in üzerindeki konsantrasyonlarda ise oksijenin yeterli olmaması sebebiyle Natura/ Gas and Fires Ramazan Tuncer Bursa İtfaiyesi Daire Başkanı patlama özelliği yoktur. En tehlikeli konsan trasyonu o/o9 dur. Patlama sırasında oluşan alevin hızı yerine göre 100 m/s'yi bulabilir. Bu nedenle gaz sızıntılarının olmaması, olacak kaçakların hemen belirlemesi ve gaz sızabilecek yerlerin iyi havalandırılmış olması emniyet açısından önemlidir. 2. DOĞAL GAZ ve HAVA KİRLİLİĞİ Büyük şehirlerdeki gerek endüstriyel tesislerde gerekse ısıtma amacı ile düşük ısıl değerli katı yakıtların kullanılması ve motorlu taşıtların egsozlarından, solunuma elverişli olması için belirli bir standartın altına düşme mesi gereken havanın, toplum sağlığını tehdit ettiği bilinmektedir. Hava kirlenmesinin insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerineve geçmişte üzücü olaylara sık sık rastlanmıştır. 1 930 senesinde Belçika'nın Mensevadisinde, endüstriyel bir şehir olan Liege dolaylarında şehir hayatının ve endüstriyel faaliyetlerin bir sonucu olarak Yangın ve Güvenlik m Sayı 63 Mayıs 2002 oluşan toz, duman, gaz ve buharlar rüzgar hızının da azalması ve hava sirkülasyonunun yeterince olmamasından dolayı beşgün süre ile şehir üzerinde birikerek havayı teneffüs edilemez bir duruma getirmiştir. Bunun sonucu olarak sözü geçen bölgede bir haftada çeşitli solunum sistemi rahatsız lıklarından 63 kişi ölmüş ve çok sayıda insan da hastanelik olmuştur. Benzeri bir olay 1948 yılında ABD Pensilvanya eyaletinde Ponova şehrinde meydana gelmiş, 20 kişi hayatını kaybetmiş ve şehir halkının o/o 43'ü de hastanelik olmuştur. Diğer bir olay, 24 Kasım 1950 tarihinden Meksika'nın PozaRica şehrinde meydana gelmiştir. Bu olaydan yarım saat gibi çok kısa bir zaman diliminde 22 kişi hayatını kaybetmiş 320 kişi ağırşekilde hastanelik olmuştur. 1 952 senesinde ise bu yüzyılın en büyük felaketi meydana gelmiştir. Bu yılda Londra'da rüzgar hızının azalıp, rutubetin yükselmesi üzerine, endüstri ve ulaşım araçlarının havaya kattığı zararlı maddeler şehir havasında toplanmaya başladı ve bunların havadaki su buharı ile birleşmesi sonucu "smog" diye adlandırılan zehiri bir sis tabakası teşekkül etti. Zehirli sisin tesiri ile bir hafta içinde4000 kişi öldü ve halkın büyük çoğunluğu hastaneleri doldurdu. Bu tip olayların sonuncusu 1987 Aralık ayının ilk haftasında Atina'da meydana geldi ve 43 kişi hayatını kaybetti. Çevreyi kirleten üç ana faktör doğal gaz dumanı içerisinde bulunmamaktadır. Bunlardan birincisi kükürtoksitlerdir. Bu madde duman gazındaki ve havadaki ----------�DJF
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=