Panel ORHANAKSEL Öncelikle ben çok kısa olarak GESİDER'i ve misyonunu anlatmak istiyorum. GESİDER, Türkiye'de güvenlik sektörünün büyümesi ile doğan ihtiyaç sonucu 1 996 yılında kurulmuştur. Halen sektörde üretim, dağıtım, uygulama, danışmanlık ve güvenlik hizmeti veren 20'ye yakın şirket GESİDER'de temsil edilmektedir. Misyonumuz; Türkiye'de güvenlik sektörünün dünya standartlarına uygun, etik kurallar çerçevesinde hizmet sağlayarak, ülke genelinde eğitimli bir şekilde yayılmasını yönlendirmektir. Ayrıca üyeler arasında ve güvenlik sektörü içinde işbirliğini ve ortak çözümlere ulaşmayı temin etmek, güvenlik sistemleri konusundaki standartların, uygulama kurallarının tamamlanmasını ve geliştirilmesini sağlamaktır. 11 Eylül diğer konuşmacıların da söylediği gibi önemli bir dönüm noktasıdır ve yeni bir çağ açmıştır. "Terör çağı" olarak niteleyebileceğimiz bu dönem benim görüşüme göre yıllarca sürecektir. Yaşanan olaylar büyük bir travmaya ve psikoloj ik olarak güven eksikliği duygusuna neden olmuştur. Bu tip travmalardan kurtulmak için nesil değişikliğine ihtiyaç vardır. Teknolojinin gelişmesi her ne kadar riski azaltmakve güvenliği arttırmak için kullanılsa da, aynı zamanda riskleri de arttırmaktadır. Bir uçağın Çoğunlukla, bir olay olmadıkça güvenlik tedbirlerine ihtiyaç olmadığı düşünülür. Ama bundan sonra, özellikle ticari kuruluşlar ve kişiler tarafından güvenlik bütçelerinin tekrar gözden geçirilmesi, değerlendirilmesi gerekmektedir. imha silahı olarak kullanılması gibi aynı şekilde İnternet de son derece tehdide açık bir ortam oluşturmaktadır. Dolayısıyla güvenliğe her zaman ihtiyaç vardır. Sayın Orhan Filiz'in de belirttiği gibi güvenlik maalesef nankör bir meslek. Bir olay olmadıkça güvenliğe ihtiyaç olmadığı düşünülüyor. Ama bundan sonra güvenlik bütçelerinin tekrar değerlendirilmesi, ticari kuruluşlar ve kişiler tarafından tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Biz her konuda eğitim eksikliği ve ihtiyacı olan genç bir toplumuz. Eğit i m olanaklarımız kısıtlı. Bununla birlikte özellikle güvenlik konusunda eğitimin önemi her geçen gün artmaktadır. Güvenliğin çeşitli segmentleri var ve bunlardan bir tanesi çok ihmal edilen danışmanlık hizmetleridir. Güvenlik faktörünün ayaklarını oluşturan unsurlardan bir tanesi 'insan'; diğeri 'elektronik sistemler'dir. Ama bütün bu birliği yönetecek, prosedürleri oturtup denetlemeyi yapacak üçüncü bir mekanizmaya daha ihtiyaç vardır. Bu nedenle güvenlik bütçeleri tekrar gözden geçirilmelidir. HALUKYANIK Ben kısaca yangın ve güvenlik konusunda 1 1 Eylül'ün ne şekilde bir yansıma yaptığını aktarmak istiyorum. 11 Eylül'den sonra Türkiye'de -özellikle İstanbul'da- yüksek bina ve oteller ile yeni sistemlerini oluşturmak üzere olan firmalar tarafından yöneltilen bir soru; bu tip yüksek binalarda çalışmak durumunda olan ve yüksek binalar yapmak durumunda olanların sorularıyla paraleldi: - Böyle birsaldırı karşısında bizim yangın koruma önlemlerimiz yeterli olacak mı? - Bu konuda neler yapılabilir? Buna verdiğimiz cevap, tüm dünyada bu konudaki uzmanların verdikleri cevapla aynı; Bina güvenlik önlemlerinde olduğu gibi, yangından korunma önlemleri ve sistemlerinde genel olarak, bu çaptaki beklenmedik bir saldırıya karşı Yangın ve Güvenlik il Sayı 64 Haz-Tem.2002 Güvenlik sağlamaya yönelik tedbirler, binaların özellikle yangın tahliyesi tedbirleriyle çelişki gösterebilir. Bıı nedenle bu tip sistemler arasında iyi bir entegrasyon sağlanmalı, iyi bir acil durum planlaması yapılmalı ve sık sık yapılacak tatbikatlarla desteklenmelidir. önlem alınmaz. Önlemler; normal şartlarda bir binada beklenebilecek, normal bir sabotaj yada saldırı durumunda başlayacak bir yangını önlemek ve bu süreçte de binada olan insanları korumak yönünde alınır. Yoksa hiçbir şekilde bu çapta bir yangını önlemek ve insanları korumak mümkün olmayacaktır. Burada özellikle yangın ve güvenlik sistemlerinin bir bina içindeki çelişkili durumundan söz etmek gerekiyor. Burada Sayın Orhan Aksel'in sözünü ettiği "danışmanlık" konusu öne çıkıyor. Güvenlik sağlamaya yönelik tedbirler, binaların özellikle yangın tahliyesi tedbirleriyle çelişki gösterebilir. Genellikle güvenlik tedbirleri binaya girişleri kısıtlar ve kontrol altına alır. Kullanılan girişler, bir yangın durumunda ise 'acil durum çıkışı'dır. Bu iki faktörün göz önünde bulundurulması; üzerinde çok iyi çalışılması ve hem güvenlik, hem de bir yangın durumu için bina acil durum tahliyesinin birlikte düşünülmesi, tasarlanması gerekir. Bu da bu tip sistemler arasında iyi bir entegrasyon sağlanmasını, iyi bir acil durum planlaması yapılmasını ve sık sık yapılacak tatbikatlarla desteklenmesini gerektirir. 1 1 Eylül'den beri güvenlik ve tahliye konusunda yeni bir yaklaşım var: Bina tahliyelerinin; hızlı gelişen ve ciddi tehlike oluşturan durumlarda yalnızca bina içi güvenlik merkezlerinden değil; ek olarak bina dışında, yakın veya uzak merkezlerden yönetilmesi. Bu şekilde tehlike altındaki binanın çökmesi gibi bir risk varsa ve binadaki güvenlik merkezinin de tahliye edilmesi gerekiyorsa, tahliyeaksamaya uğramayacaktır. Bugünkü teknoloji bunları yapmaya olanak veriyor ama şimdiye kadar düşünülmemişti. Tahmin ediyorum ki bundan sonra bu tip kullanıcı yükü yüksek binalarda güvenlik merkezleri tasarlanırken, alışılagelindiği gibi zemin katlara yakın hatta zemin katların altında planlanması ile birlikte alternatif bir kontrol merkezinin yapılması da düşünülecek. 0
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=