Article çalışmasında, görünebilirliğin ortadan kal ktığı zaman açıklıklarının tamamının birlikte açılması ile yapılan havalandırma durumunda yangın kontrolü görünebilirlik kaybı olmaksızın başarılmıştır. Ghent'te yapılan çalışmada daimi rejim halindeki yangın esnasında, havalandırma yapılan testlerde yanma ürünleri tabakalaşm ış ve perdelenmiş bölge içerisinde kalm ıştır. Büyüyen yangınlar durumu için ise duman dağılımı duman perdeleri tarafı ndan sınırlandırılmış, fakat bazı testlerde yangın yakınındaki bazı bölgelere duman hareketi görülmüştür. 1998 UL testlerinde, aktif yanma periyodu esasında görülebilirlik muhafaza edilmiş, fakat yangın kontrol edildikten sonra duman hareketi gözlenmiştir. Yapı veya cihazlardaki sınırlamadan dolayı sadece 1956 FMRC ve Ghent çalışmaları yangının olduğu bölümdeki perdelenmiş alan dışına yanma ürünlerinin hareketi ile i lgi lenmişlerdir. Her ikisi de yangının olduğu perdelenmiş alan dışında görünebilirliğin geliştiğini rapor etmişlerdir. Sprinkler sistemi ile birlikte duman/ısı açıklıklarının kullanıldığı diğer testler ise yanma ürünlerinin yayılımı üzerine herhangi bir bilgi sağlayamamaktadırlar. İncelenen çalışmaların hiç biri, açıklıkların yanma ürünlerinin yayılımını sınırlamadığı yönünde veri göstermemiştir. Duman/ısı açıklıklarının aktive olacak sprinkler sayısını sınırlayacak olması ile ilgili iddia en açık olarak 1956 FMRC çalışmasında desteklenmiştir. Bu çalışmada kullanılan açıklıklar ve duman perdeleri aktive olan sprinkler sayısını azaltmıştır (daha çok duman perdelerinin hareketinin sonucunda). Bu durum, duman perde alanının sadece 186 m2 olduğu alışılmadık bir test konfigürasyonundan dolayıdır. Bugünkü normal uygulamada, sprinkler dizayn alanı perdelenmiş alanın bir kısmıd ır. Bu koşullar altında, 1956 FMRC testlerinde gözlenen etkiler yararlı olmayacaktır. Bununla birlikte, 1964 UL testlerinde aç ı kl ık ların ve perdelerin kullanımı aktive olan sprinkler sayısını 13 adetten 9 adete indirmiştir. 1974 FMRC model çalışmasında, açıklıklar ve perdelerden dolayı aktive olan sprinkler sayısı selülozik yakıtlar için arttırılmış ve heptan yakıtları için azaltılm ıştır. Bu tür küçük ölçekli testler gerçek yakıtların gerçek yanma davranışın ı ve onların bastırılmasını temsil edemeyeceklerinden dolayı, bu iddianın değerlendirilmesinde karışık model sonuçları ihmal edilmelidir. IITRI çalışması, bütün testlerde duman perdeleri kullanılmasına rağmen, ne propan ne de tahta palet ya ngınlarında açıklıkların hiç bir etkisini saptayamamıştır. Ghent çalışması, büyüyen yangın lar için, yine bütün testlerde duman perdeleri kullanılmasına rağmen havalandırmanın eklenmesi ile aktive olan sprinkler sayısın ın azaltıldığını bulmuştur. 1998 UL testleri 5 MW boyutundaki heptan yangın larında açıkl ıklar ve duman perdelerinden dolayı aktive olan sprinkler sayısında açık bir artış olduğunu göstermiş, fakat tekrarlanabilirlik ve deneyi aynı şekilde yapabilme eksikliğinden dolayı raf testlerinde açık bir eğilim kurulamamıştır. Testlerdeki sını rlamalardan ve bir miktar çe lişk ili sonuçlardan dolayı, duman açı klığı nın aktive olacak sprinkler sayısını azaltacağı iddiası açık olarak ispatlan amamıştır. Havalandırmanın yangının kaynağının bulunmasında itfaiyeci lere yardım etmesi ve insana dayalı havalandırma ihtiyacını azaltması iddiası açıklıkların işletilmesi karakte ristiği ile ilişkilidir. Otomatik olarak açılan açıklıklar veya elle bile açı labi len açı klıklar itfaiyecilere olan talebi azaltır. Bu durum henüz deneysel olarak değerlendirilmemiştir. Benzer olarak, araştırmalarda, yangın plumlarının çatı açıklıklarından görülebilirliği değerlendirilmemiştir. Eğer yangının yakınındaki açıklıklar açılırsa, bunlar binanın dışından fark edilecektir. Yangın ve Güvenlik m Sayı 66 Ekim 2002 Bazı seri testlerin sonuçları, yangın sırasında açıklıklardan bir tanesinin bile güvenli bir şekilde açılıp açılamayacağı sorusunu gündeme getirmektedir. FMRC model çalışması, eğer yangın açıklılardan uzaksa ve aktive olan sprinkler sayısı 20 den az ise, açıklığın a~tive olmadığını tespit etm iştir. I ITRI çalışmasında açı ki ıklar yangından uzakta olmasına rağmen, güvenli bir şekilde aktive olmuştur. 1998 UL testlerinde hem heptane hem de raf yangınlarında, yangınlar aç ık lı ktan uzakta olduğu durumda açı klıklar güvenli şekilde aktive olmamıştır. Gerçekte, testlerde bir adetten daha fazla açıklık aktive olmamış ve belli sayıdaki testlerde ise hiç bir açıklık aktive olmamıştır. Doğrudan açıklığın altında başlatılan raf yangını ekstrem durumunda yan taraftaki açıklık aktive olmasına rağmen yangının üstündeki açıklık soğuk lehim sebebiyle aktive olmamıştır. Bu durum söz konusu iddia için anlaşılabilir endişeler ortaya çıkarmakta ancak, daha çok genel olarak açıklıkların verimliliği ile ilgili endişeleri arttırmaktadır. Güvenli açıklık aktivasyon konusu olumsuz iddialar ile bağlantılı olarak tekrar ele alı nacaktır. Sprinkler sistemi ça lı şmadığı zaman duman/ısı açıklıklarının efektif bir şekilde çalışacağı iddiası açıkça geçerli olan bir iddiadır. Beyler ve Cooper tarafından yapılan çalışmada ve diğer çalışmalarda incelenen duman tahliye incelemeleri açıkça bu iddia için temel oluşturmaktad ır. Buradaki temel soru, iddia ne kadar geçerlidir, bir başka ifadeyle sprinkler sistemleri ne kadar güvenilirdir. Sprinkler sistemlerinin güvenilirlik çalışmaları bu araştı rmanın konusu olmamasına rağmen şunu belirtmek gerekir ki sprinkler sistemlerinin %90 ila %99 aral ığında güveni li r olduğu yapılan çalışmalarda belirtilmektedir. Geri kalan durumlarda, ise insanın yangına müdahalesi güvenilir olmalıdır. Bu durumda otomatik havalandırmanın sağladığı yarar oldukça açıktı r. 4.2. Sprinkler sistemli yapılarda duman/ ısı açıklıklarının kullanımına karşı olan iddiaların değerlendiri I mesi: Sprinkler siteminin mevcut olduğu yapılarda duman ve ısı havalandırmasının kullanımının olumsuzluğu ile ilgili öne sürülen iddialar daha önce izah ed il m işti. Bu
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=