Article iddialar şimdi yapılacak değerlendirmeye referans olabilmesi için aşağıdaki şekilde özetlenmiştir. a) Duman/ısı açıklıkları yanına hızlarının artmasına sebep olacaktır. b) Duman/ısı açıklıkları sprinkler başlıklarının aktivasyonunu geciktirecektir. c) Duman/ısı açıklıkları aktive olacak sprinkler başlık sayısını arttırır. d) Duman/ısı açıklıklarından gerçekleşecek akış miktarları yangın esnasında yarar sağlayacak miktarın altında kalm aktad ı r. e) Duman/ısı açıklıkları ekonomik değildir. Duman/ısı açıklıklarının kullanımının yanına hızlarını arttıracağı iddiası aktif olarak Factory Mutual tarafından yapılmaktadır. Bu görüşe dayanarak, sprinkler sistemi ile korunan binalar ın içerisine itfaiyecilerin girmemesi veya binayı havaland ırm a ması, bunun yerine binanın açıklıklarının sıkı sıkıya kapatılması ve sprinkler sisteminin yangını kontrol görevini yerine getirmesi için kendi başına bırakılması tavsiye edilmektedir. Binaya giriş için sadece yangının tamamen kontrol altına al ınm as ınd a n sonra teşebbüs edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Fakat, bu durumun nasıl saptanacağı konusunda bir tavsiye veya yol gösterme açık olarak verilmemektedir. Bu tavsiyeler tartışmasız bir şekil de itfaiye teş kilatlarının normal uygulamalarına ters düşmekte ve FM tarafından belirtilen bu hususlar genelde itfaiye teşki latları tarafından uygulanmamaktadır. Testler, sprinkler sistemi olan yapılarda meydana gelen yangınlarda, yangın kaynağının bulu nduğu bölümde oksijen konsantrasyonunun %17-21 arasında değiştiğini göstermiştir. 1974 FMRC model çalışması , yapılan havalandırmanın yangın kaynağı yak ı nındaki oksijen konsantrasyon değerini %17 den %21 'e yakın bir değere arttırdığını göstermiştir. IITRI testleri yangın kaynağına yakın yerlerde oksijen konsantrasyonunun %17-21 arasında değiştiğini ve oksijen konsantrasyon değişimi ile havalandırma arasında açık bir ilişki olmadığını ortaya koymuştur. 1975 FMRC plastik testleri ise yangın kaynağı yakınında %1821 oksijen konsantrasyonu değer l e ri olduğunu göstermiştir. Oksijen konsantrasyonu seviyesinin %18-21 aral ı ğınd ak i değişiminin yanına üzerinde önemli değişikler meydana getirecek düşük bir oksijen konsantrasyon seviyesi olmadığı çok iyi bilinmektedir. Büyük ölçekli yangın lar, bu seviyedeki bir oksijen konsantrasyonu ile söndürülemeyecektir. Ayrıca, bütün test çalışmalarının yapıldığı binaların gerçek binalara göre daha küçük binalar olduğu bir kenara not edilmelidir. Öyle ki gerçek binalarda sızıntı boyutları daha büyük olması sebebiyle oksijen konsantrasyon seviyesi, daha küçük olan test bi nalarında gözlenen seviyelerin üzerinde olacaktı r. NIST tarafından yapılan çalışma, Peatross ve Beyler [21, Twerson ve diğerleri, ve Santo ve Tamanini tarafından yapılan çalışmalar %18 oksijen konsantrasyonu seviyesindeki yanma hızının, %21'lik norm al oksijen konsantrasyonu seviyesindeki yanma hızı değerinden genellikle sadece %1O ila %30 oranında daha az olduğunu göstermişlerdir. Alevli bir yanmanın bastırılabilmesi için ise genellikle %12-14 arasında bir oksijen konsantrasyon seviyesi sağlanmalıdır. Ayrıca, şu bilinen bir gerçektir ki, sprinkler sistemi söndürmede yakıt yüzeyini soğutm ad a etkilidir ve gaz faz ı m eka nizmasının olayda etkisi yoktur. Yanına hızlarının bu tür yapılarda yapılan hava land ırma ile arttırılması iddiası somut olarak yangın bilimi literatürü tarafından desteklen ınemektedi r. Duman/ısı açıklıklarının sprinkl er başlı klarının aktivasyonunu geciktireceği iddiası, aç ıklığın hemen altında yangın çıkması haricinde, eldeki veriler tarafı ndan desteklenmemektedir. FMRC, IITRI, Ghent, 1998 UL tarafı ndan, testin başlangıç aşamasında el ile açılan açıklıklar ile gerçe kl eştirilen bütün testlerin, ilk sprinkler başlığı aktivasyonu üzerine açıklığın hiç bir etkisi olmadıYangın ve Güvenlik il Sayı 66 Ekim 2002 ğını göstermiştir. Benzer olarak, 1998 UL Rack testleri, ilk sprinkler aktivasyonu ile birlikte açılan açıklıkların, daha sonra aktive olan sprinkler başlı kları üzerine etkisi olmadığını göstermiştir. Yangının açıklığın hemen altında olmadığı yerlerde, bu iddianın doğruluğunu gösteren hiç bir veri bulunmamaktadır. FMRC testleri ise yangının hemen açıklığın altında olması durumunda, açı klı kla rın sprinkler başlıklarının aktivasyonu üzerine kayda değer bir etkisi olmadığını bulmuştur. 1998 UL heptan testlerinde ilk sprinkler başlık aktivasyonlarında bazı gecikmeler olduğu not edil miştir. 1998 UL rack testleri bu olayı açı klama niyetindeydi, fakat açıkl ık eriyebi lir bağlantı elemanı soğuk lehim sebebiyle açıklığı aktive etmede başa rısız ol ın uştu r. A çı ki ı kları n, testin başında açılmas ı durumunda bile, sprinkler başl ı kla rının aktivasyonu üzerine etkili olmadığı yönünde çok kuvvetli kanıtlar bulu n maktadır. Bu durum, duman dedektörleri veya ilk sprinkler başl ığı nın devreye girmesi ile açılan grup halinde açıklıkların kullanıldığı Avrupa'daki uygulamalar ile benzer prensibe sahiptir. Bu sonuç, duman açıklıklarının güvenilir bir şekilde çalışmaları üzerine kuşkular içermektedir. Mevcut US uygu l a ma sı, öncelikle sprinkler sisteminin çal ışmasından eınin olmak için açıkl ıkların operasyonunu engellemektir. Bu e ndişeler verilere bakılarak değerlendirildiğinde kesin bir sonuç olmadığı ortaya ç ık maktad ı r. Dolayısıyla, açıklıkların erken aktivasyonu ve grup halindeki açıklık la r ile yapılan havalandırma güvenilirliği arttırmak için yapılması önerilen etkin yöntemlerdir. Duman/ısı açıklıklarının aktive olacak sprinkler başlık sayısının arttırılmasına öncülük edeceği iddiası eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir. Yapılacak havalandırmanın aktive olacak sprinkler başl ık sayısını azaltacağı yönündeki olumlu iddia için kanı t olarak gösterilen sonuçların hepsi burada ki değerlendirme için de uygulanabilir. Bu çalışmalar, açıklıkların aktive olan sprinkler başlık sayısını azalttığı yönündeki olumlu iddiaları desteklemediği gibi, veriler havalandırmanın devreye girecek sprinkler başlık sayısını arttıracağı olumsuz iddiaları nı da desteklememektedir. Testler, devreye
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=